KıbrısManşetSiyaset

Saygı empati ve sağduyu

Birilerinin toplum mühendisliğine soyunması ve akabinde Kıbrıslı Türklere yönelik her alanda başlatılan organize dayatmalar toplumu iyice bunalttı

İnsanlar birbirini anlamasa da, farklı düşüncelere sahip olsa da karşılıklı “SAYGI” sağlıklı iletişimin en önemli yoludur.

Bir diğer yol da “EMPATİ” becerisine sahip olmaktır.

Elbette farklılıklarımız olacaktır,

Renk, zevk damak tadı farkı olduğu gibi farklı düşüncelere de sahip olacağız.

Bunlar insanların  verebileceği en doğal reflekslerdir.  Çok meşakkatli bir sürecin içinden geçmekteyiz. Zor günler, zor yıllar!

Bir tarafta sağlık endişesi ve ekonomik kayıplar.

Diğer tarafta eğitimde kaybedilen zaman.

Kıbrıs sorunun çıkmaza sürüklenmesi.

Birilerinin toplum mühendisliğine soyunması ve akabinde Kıbrıslı Türklere yönelik her alanda başlatılan organize dayatmalar toplumu iyice bunalttı.

Siyasetin sorunlara çözüm üretmesi beklenirken ise  soruları daha da içinden çıkılmaz bir hale getirmesi vs vs.

Peki bütün bunları nasıl aşacağız?

Öncelikle bize gereken  “ SAĞDUYU”

Bunun akabinde birbirimizin düşüncelerine katılmasak da saygı duymayı davranış biçimi haline getirmek suretiyle empati becerisini ortaya koymak durumundayız.

Bunları yapmayı beceri haline getirdiğimiz  gün bu ülkede ortak akılla hareket etmenin erdemini anlayacağız. Ve bunun ne denli bir ihtiyaç haline geldiğini göreceğiz. Başta ülkeyi yönetmek için halktan siyasi yetki alanlar olmak üzere herkes üzerine düşeni yapmakla yükümlüdür bu konuda.

İnsanları kategorize etmeden, ötekileştirmeden aralarına nifak sokmadan siyaset önce  bunu başarmalıdır. Zira kimse kimsenin düşmanı değildir bu topraklarda.

Kimse kimseyle de aynı düşüncelere sahip olmak zorunda değildir. Burada ise anahtar kelime “ORTAK PAYDALARDIR”

Bizim ortak paydamız nedir?

Ülkemiz..

Ülkemiz için daha çok demokrasi, evrensel değerleri içselleştirmiş, insan hakları, özgürlükler ve nihayetinde uluslararası hukuka dahil olmuş bir coğrafya yaratmak zorundayız.

Aksi takdirde bugün demokrasinin çarklarını kişisel çıkarları için hasara uğratılmasında sakınca görmeyenlerin, evrensel değerlere statükosunu korumak için sahip çıkmayanların, insan hakları ihlallerine alkış tutanların ve ısrarla uluslararası hukukun dışında bir ortamı kendilerince yaşanabilir olduğuna inananların ülkemizi sürüklemeye çalıştığı karanlıkların tam ortasında bulabiliriz kendimizi…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu