KıbrısManşetSiyaset

Sayın Cumhurbaşkanı ile 1 saat 15 dk

Bundan sonraki adımın ne olacağını sordum. Sayın Cumhurbaşkanı kapalı Maraş’ta  tamamen uluslararası hukuka uygun adımlar atıldığını, burada öngörülen yerleşimin de mal sahiplerine yönelik olacağını, dolayısıyla halk arasında yaygın olarak konuşulan yalan yanlış kulaktan duyma bilgilere kimsenin itibar etmemesini Maraş’taki malların birilerine peşkeş çekilecek görüşünün asla doğru olmadığını ifade etti

Rum yönetiminin “Rum tarafının çözüm istemediği algısının aşılması maksadıyla” Nisan 2021’de, yani Cenevre konferansından önce kaleme alınan ve incelenmek üzere BM’ye, AB’ye ve İngiltere’ye gönderilen desantralize federasyon önerisinin detaylarıyla ilgili metin yayınlandı.

Desantralize Federasyon önerisinin içeriğine de yer verilen haberde ,

Kathimerini ele geçirdiğini belirttiği belgenin geniş bir kesitini okurlarına aktardı. Peki “Desantralize Federasyon Ne Öngörüyor? Kıbrıs Rum Tarafı Garantilerin Kaldırılmasını, Askerlerin Çekilmesini,  Özlü Toprak Düzenlemeleri Talebimizin Kabulünü Desantralize Federasyona Ön Şart Koşuyor ve Kıbrıs Türk Tarafının Bütün Federal Organ ve Kurumlarda “Bir Olumlu Oy Talebini O Zaman Tekrar Düşünürüz” yaklaşımı sergilediğini belirtiyor..

Gazeteye göre ilgili belgede Yetkiler “yetki paylaşımı veya merkezî hükümet ve federal devletçiklerin ilişkileri ile sınırlı kalmadığına, karar alımlarına, çıkmazların ve anlaşmazlıkların çözümüne etkin katılıma da yayıldığına dikkat çekiliyor.” Belgede, “Kıbrıs’ın AB üyesi olarak yükümlülüklerinin ve bunun paralelinde AB’ye işlevsel ve üretken katılımının devamını sağlayacak sistemin işleyebilir olmasının hedeflendiği” kaydediliyor.

Bütün bunlara baktığımız zaman Türkiye destekli iki ayrı egemen devlet tezinin ne denli işlevsel bir akıbete sahip olup olmayacağı konusunun bu aşamada son derece önem kazandığını görüyoruz.

Zira Kıbrıs Cumhuriyeti diplomasi ayağını çok yönlü şekilde yürütüyor. Buna karşın bizim şu ana kadar uluslararası alanda ikna ettiğimiz tek bir devlet yok. Bu elbette kolay bir şey değil. Lakin bu yönde uluslararası alanda sürdürülen bir politikanın varlığını da şu ana kadar hissetmiş değiliz.

Dolayısıyla yaklaşık 1 yıldır sürdürülen bu politikanın altını doldurmak gerekiyor. Zira bu tezin üzerinden ilerlemeyi sürdüreceksek bunun uluslararası yönünü ve kabul edilebilir gerçekçi politik argümanlarını da ortaya koymak bir ihtiyaç haline geliyor.

İşte tam da bu nedenle geçtiğimiz Çarşamba günü Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile bir görüşme fırsatı yakaladım. Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum gösterdikleri yakın ilgi ve samimiyet için.

Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ile yaklaşık 1 saat 15 dk. çok hoş bir sohbet yaptık, arada şakalaştık… Fakat ülke gündeminden de uzaklaşmadık.

Kıbrıs sorunu ekseninde Maraş açılımı ve ekonomik yapı gündemi oluşturdu.

Özetle Sayın Cumhurbaşkanı federal çözümün Kıbrıslı Türkleri azınlık duruma düşüreceğini ve bunun Türk askerinin adadan çıkmasına yönelik bir tuzak olduğu düşüncesini koruyor. Sayın Tatar bilindiği üzere iki ayrı egemen devlet tezi ile seçime girdi.  Bu argüman üzerinden de seçimi kazandı. Dolayısıyla şimdi sergilediği duruşu anlıyorum ve saygı ile karşılıyorum..

Zira çok açık ki  bu Türkiye ile birlikte yürütülen bir politika.. Zaman bize bu politikanın ne getirip ne götüreceğini mutlaka gösterecek..

Bununla birlikte Sayın Cumhurbaşkanı ile Maraş açılımını konuştuk..

Bundan sonraki adımın ne olacağını sordum. Sayın Cumhurbaşkanı kapalı Maraş’ta  tamamen uluslararası hukuka uygun adımlar atıldığını, burada öngörülen yerleşimin de mal sahiplerine yönelik olacağını, dolayısıyla halk arasında yaygın olarak konuşulan yalan yanlış kulaktan duyma bilgilere kimsenin itibar etmemesini Maraş’taki malların birilerine peşkeş çekilecek görüşünün asla doğru olmadığını ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanı iktisatçı kimliği ile de ülke ekonomisini çok yakından takip ettiğini anlıyorum konuşmalarından, zira mevcut birçok ekonomik sıkıntının farkında olduğunu gözlemliyorum.

Bunun  için ekonomik kalkınmayı öngören ve ülkenin önünü açacak planlamaların koordinasyonunu sağlayacak işinin ehli akil bir çalışma grubu oluşturmaya çalıştıklarını da memnuniyetle öğrendim.

Bu paydaşlarla birlikte ülke ekonomisinin dünü, bugünü ve geleceğinin masaya yatırılacağını, kendi kendine yeten bir ekonomik yapı için bilimsel temeller ve realiteler doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadede uygulanacak  bir takım planlamalar yapılacağını da kendisinden dinledim…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu