EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Şemiler: 2020 başarısız ve kötü geçti

İş adamı ve hukukçu Doğukan Şemiler, Demokrasinin tökezlemesi, insan hakları ile hukukun uygulanmaması ve en de kötüsü ekonomi de yaşanan çöküşlerle 2021 yılına girildiğine dikkat çekerek, büyük bir kırılma yaşandığını ifade etti

İş adamı ve hukukçu Doğukan Şemiler, Demokrasinin tökezlemesi, insan hakları ile hukukun uygulanmaması ve en de kötüsü ekonomi de yaşanan çöküşlerle 2021 yılına girildiğine dikkat çekerek, büyük bir kırılma yaşandığını ifade etti. Piyasadaki döviz ihtiyacı, kredilerin geri ödenememesi ve işsizliğin artmasının, 2021 yılında ülke ekonomisi için en önemli sorunlar olarak ortaya çıkacağını ifade etti.

İş adamı ve hukukçu Doğukan Şemiler’in önemli değerlendirmelerde ve önerilerde bulunduğu yazısının tamamı şu şekilde:

“Bu olgularla 2021’ e girdiğimiz zaman genel olarak ekonomistlerin hemfikir olduğu sorunlar; piyasanın döviz ihtiyacı, verilen kredilerin geri ödenememesi ve  işsizlik oranının ciddi artış gösterdiğidir. Ekonominin bu 3 bacağı, 2021 yılı için ülkemizin sorunu olacağı bir gerçektir.

Bu büyük kırılmada, bireysel kararların sorumlu olduğu artık net bir şekilde ortadadır.  Yeni yıldan bugüne, Türkiye’den alınan yaklaşık 1 milyar Türk Lirasını siyasi amellerde kullanarak  reel sektöre gerekli destek verilmemesi, plansız açılıp kapanmalar özel sektöre derin yara açmıştır.

Bununla birlikte, Türk Lirasını dolar karşısında 5 bandında tutmaya çalışıp faiz yükselirse enflasyon artar mantığı ile hatalı faiz politikası yürüten TC merkez bankası,  KKTC’de döviz üzerinden ithalata dayalı ekonomik yapıya ve bilhassa market ürünlerinde son bir yıl içerisinde halkın alım gücünü ve sofra zenginliğini  %30 aşağıya çekmiştir.

ABD’nin caatsa yaptırımlarını uygulaması durumunda bu yüzdeliğin daha da yükseleceği sürpriz olmayacaktır.

Covid-19 kapsamında aşının bulunması ve halkın her gün aşılandığı gerçeği sevindirici olmakla birlikte, öyle ya da böyle salgını atlatacağımız izahtan varestedir.

Ne var ki, tipik bir Akdeniz adası gibi turizm ve eğitime dayalı  KKTC ekonomisinin günün şartlarında sürdürülemeyeceği gerçeği, acil ekonomik tedbirler alınması gerçeğini doğurmaktadır.

Bu bağlamda, üretimi ithalattan daha az maliyetli ve temel ihtiyaç maliyetini hedefleyen bir ekonomik model kaçınılmazdır. Modern çiftçilik, hayvancılık ve yenilenebilir enerji, biyogaz sistemleri, belediyelerle istişare edilerek bu yönde bir masterplan hazırlanarak gerekli eğitimler verilebilir.

Bununla birlikte, yurt içi para likiditesinin neredeyse tükendiği gerçeği ile birlikte, dış finansmana ulaşabilmek için AB standartlarına ve denetimine uygun yasal düzenleme yapılmalıdır.

Bunun dışında oluşacak bir muadele, temel ihtiyaçların bile karşılanması bakımından ilerisi için çok büyük tehlike arz edebilir.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu