EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Şemiler: Çözülmeyecek sorun, bulunmayacak para yoktur, yeter ki niyet olsun

İş adamı ve hukukçu Doğukan Şemiler, UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin Yurttaşlık Yasası ve Kapalı Maraş'la ilgili atacağı adımların endişe verici olduğunu savunarak, "Yurttaşlık yasası ya da Kapalı Maraş’ın açılması gibi toplumun istikbali ve geleceğine yön verecek çok hassas meselelerde güdülecek yanlış politikanın ileride telafisi olmaz" uyarısında bulundu

GIYNIK ÖZEL

İş adamı ve hukukçu Doğukan Şemiler, UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin Yurttaşlık Yasası ve Kapalı Maraş’la ilgili atacağı adımların endişe verici olduğunu savunarak, “Yurttaşlık yasası ya da Kapalı Maraş’ın açılması gibi toplumun istikbali ve geleceğine yön verecek çok hassas meselelerde güdülecek yanlış politikanın ileride telafisi olmaz” uyarısında bulundu.

Günün koşullarında koalisyon hükümetinin, sağlık, spor, sanat ve özellikle ekonomiye ağırlık vermesi gerektiğini kaydeden Şemiler, Bugün yerli üreticinin KKTC’den Türkiye’ye malını ihraç ederken Mersin gümrük kapısında ciddi sorunlar yaşadığına dikkat çekerek, bu konuda bazı çözüm önerileri sundu.

İş adamı ve hukukçu Doğukan Şemiler’in önemli değerlendirmelerde ve önerilerde bulunduğu yazısının tamamı şu şekilde:

“DEMOKRASİ EŞİTLİK DEĞİLDİR”

Demokrasi kavramını biz hep yanlış anladık ya da anlatıldık.  İlk önce bize demokrasinin eşitlik olduğunu öğrettiler. Demokrasinin eşitlik olmadığını anladık. Sonra bize demokrasinin çoğunluğun istediğinin olduğu sistem olarak gösterildiğinde, ayıptır dedik azınlığın hakları da olması lazım. Bugün demokrasi kavramı, çoğunluğun haklarının karşısında azınlığın haklarının da savunulduğu bir sistem. Kulağa hoş geliyor, en azından şimdilik.

%51’i zor bulan UBP, DP, YDP koalisyonunun toplumun geleceğine dair yasa üretip, yasa değiştirme yetkisi demokrasi adına endişe vericidir.

“YURTTAŞLIK YASASI ÇOK HASSAS BİR KONU”

Hükümet programında “Yurttaşlık Yasası ve Daimi İkamet İzni Yasası günün koşullarına göre yeniden düzenlenecektir” yine “Kapalı Maraş’ın açılması sürecini Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye ile işbirliği içerisinde devam ettirmek” ibareleri yer almaktadır.

Yurttaşlık yasası ya da Kapalı Maraş’ın açılması gibi toplumun istikbali ve geleceğine yön verecek çok hassas meselelerde güdülecek yanlış politikanın ileride telafisi olmaz.

Hükümet programına göre hükümetin yeni yıldaki nüfus politikasının vatandaşlık prosedürünü kolaylaştırıp nüfus aktarımı yapılmak istendiğini tahmin etmek çok zor değildir. Bu durum, demokrasi ve halk adına endişe verici bir durumdur.

“ÜLKEMİZDE SUÇ ORANI ARTIYOR”

Ülkemizde son yıllarda ve her yıl artan suç oranlarına dikkat etmemiz ve bunun sebebinin araştırılması gerekmektedir.

Bilimsel açıklamalara göre, insan içinde her hayvanda olduğu gibi şiddet içgüdüsü olduğu belirtilmektedir. Buda tatmin edilmesi gereken bir duygudur. Peki nasıl tatmin edilebilir? Yasal bazda spor ve sanatla tatmin edilebilir. Ancak o zaman o enerji dışarıya atılabilir. Aksi takdirde suç oranlarının artan nüfus ile birlikte katlanarak devam ettiğini görürüz.

“MARAŞ TİYATROSU DEVAM EDİYOR”

Bununla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti 1945 yılından itibaren ve halen Birleşmiş Milletler üyesi olup ve keza kurucu üyelerindendir. Dolayısıyla BM kararlarına uluslararası hukuk çerçevesinde bağlıdır. BM Güvenlik Konseyi’nin 1984 tarih ve 550 sayılı kararı ile Maraş 1974’teki yasal sahipleri dışında yerleşime açılamaz demektedir. Yine 6 Ekim 2020 tarihinde Kapalı Maraş’ın açılamayacağına dair BM tarafından uyarı gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde, izlediğimiz “Maraş Açılıyor” adlı tiyatro gösterisini devam ettirmek Kıbrıs meselesinde elimizi ciddi oranda zayıflatacağı gibi keza bu eğilim, halkı kandırmaktan daha ileriye gitmez.

%51’i zor bulan koalisyon hükümetinin Yurttaşlık Yasası ve Kapalı Maraş meseleleri gibi hassas konularda güdeceği hatalı siyasetin telafisi olmayacağı gibi bunun vebalini de kimse ödeyemez.

“EKONOMİ BU ŞARTLARDA SÜRDÜRÜLEMEZ”

Günün koşullarında koalisyon hükümetinin, sağlık, spor, sanat ve özellikle ekonomiye ağırlık vermesi gerekmektedir.

Turizmin lokomotif sektör olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, Covid-19 sebebiyle ekonominin bu şartlarda sürdürülebilir olmadığı aşikardır.

“MERSİN GÜMRÜĞÜ’NDE CİDDİ SORUNLAR YAŞIYORUZ”

Bugün yerli üretici, KKTC’den Türkiye’ye malını ihraç ederken Mersin gümrük kapısında ciddi sorunlar ve bekleme yaşamaktadır. İhracat yaparken KKTC makamlarının verdiği sağlık belgelerinin TC tarafından kabul edilmemesi, ihracatın teslimatı ve maliyetini olumsuz yönde etkilemektedir. KKTC sağlık belgesinin geçerli olacağı ürün listesi oluşturulmasıyla, bu ürünlerin Mersin gümrük kapısında tekrar TC sağlık belgesi istenmemesi sağlanabilir.

Bununla birlikte yeşil pasaport uygulaması gibi Mersin gümrük kapısına gelen ürünler ayrıcalıklı kabul edilerek, işlemler hızlandırılabilir. Yine alternatif olarak KKTC gümrüğünde TC gümrük birimi kurularak resmî işlemler burada yapılıp ihracat süresi kısaltılabilir. Hibe talep edip acaba bize kaç para verecekler tahminleri yürütmek yerine bu hususlarda girişimlerde bulunmak piyasada sıcak para sirkülasyonu yaratabilir.

Çözülmeyecek sorun, bulunmayacak para yoktur, yeter ki niyet olsun.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu