GenelKıbrısManşetSpor

Sessiz çoğunluğun kulübü

Rahmetli babaannemiz ve de dolayısyla rahmetli babamız ve de dolayısıyla yandan kaynak bendeniz tam bir hisar altı Çağlayan çocuğuyuz.

Rahmetli babaannemiz ve de dolayısyla rahmetli babamız ve de dolayısıyla yandan kaynak bendeniz tam bir hisar altı Çağlayan çocuğuyuz.

Çocukluğumuzun büyük bir kısmı Çağlayan’daki Gençlik Gücü (GG) kulüp binasında geçti. Rahmetli Peder Bey 20 yıla yakın yöneticilik yaptı kulüpte. Bölgedeki anason kokulu çörekler ve yaseminlerin mis kokuları halen burnumuzda tüter. Zaman zaman kulüp binasına gidip maskot olduğum fotoğraflara da bakarak nostalji yaşarım.

Çoktandır gidemedim. Belki de o fotoğrafın yerinde yeller esiyordur. Her bayram sabahı büyüklerin elleri öpülür oradan da Saffet Anibal’ın bulunduğu caddede kurulan bayram yerinde ‘Bul karayı al parayı’ oynardık. Oradan da direkt kulüp binası arkasındaki kalede penaltı yarışına. Kazanan arkadaşımızın Bixi marka kolası bizdendi.

Yeteneksiz ben, hep ısmarlayan tarafta olurdum bayramlık paramla. Neyse, çok uzatmayım; Siz bakmayın son yıllarda GG’nin asansör takım olduğuna. Kıbrıs Türk futbol tarihinin en köklü camialardan biri. “Yasemin kokulu Lefkoşa efendilerinin takımı” der bazıları. Bazıları ise “Sessiz çoğunluğun takımı” der. Doğru söze ne denir!

Yıllar geçti bisikletçi ve yoğurtçuların kurduğu takım, İnönü Meydanı arkasındaki dar sokaktaki bisiklet tamirhanesine sığmadı ve bugünkü binasını inşa etti. Rahmetli Salim Mullahasan, Fikret Kürşad, Hüda Reis ve diğer yeni nesil başkanlar da hep “Biz Bilinci” içerisinde kulübü yönettiler. Eski/Yeni/Yeniden ruhâni liderleri Mazhar Bey “Kimisi çıtayı yükseltti, kimisi düşürdü ama herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı” dedi bir sohbet esnasında. Haklı da! GG’yi yıllardır takip ediyoruz. Şu an başkan Osman Karamanlı iyi ki. Genel kurulunda hır gür çıkaran birini hatırlıyor musunuz? Asla yok. İyi ki de yok.

Tarih boyunca performansı ile takıma katkı koyan futbolcuların örgüt kültürü, birçok kulüp futbolcusundan farklı. İnanmayan eski kaptan Özer Kaptan’la Londra dönüşü veya büyük golcü Hüseyin Kayım’la tanışıp bir sade kahvesini içsin. GG bir başka deyişle ‘Efendilerin Takımı’ kuruluşundan bu yana Fair-Play’e hep örnek olmuş bir spor kültürü ile yoğrulmuş bir camia. En son örneği de bu yılki takımı. Yeniden toparlandılar ve Gujrati Ailesi destekli Osman Karamanlı Başkan ve yönetimle müthiş bir ‘zihinsel süreç ve dürtüleme modeli’ ile bu süreçte yine aktif oldular. Neyse, yakında Süper Lig’e terfi için bir seri zor maçları var! Şu an zirveye yakın takım şampiyon olur mu bilemem ama Teknik Direktör Turan Altay sağlam takım yapmış vesselâm. Sonuç mu? Sevgili pederimiz sürekli “Her Lefkoşalı ailede mutlaka bir GG’li vardır” derdi. “Var ama hani be baba?” derdim ben de hep. Bu suskun çoğuluk ne zaman bir araya gelir onu da Allah bilir. Son sözüm mü? Sonuç n’olursa olsun biz yine de; “İnadına Oyna GG” diyeceğiz sevgili kulübümüze üç kuruşluk yardımı çok gören birçoğumuz gibi. Hayırlısı.

Diğer Haberler