GenelKıbrısManşetSağlıkSporYaşam

Sigarayı bırakmanın kolay yolu

Eğer Sen de bağımlıysan bir dene değerli okuyucum. İnan bu işi de halledeceksin zira ‘bağımsızlık karakterindir’. Haa, bırakmış olanlar da asla bir tane bile içmesin zira tuzakçı sigaraya egemen olmamız mümkün değil! Asla şakası yok. ‘Elektronik sigara’ mı? E onda da nikotin var. Sürdürülebilir bir durum değil. Kökten kesmekte fayda var. Sağlıkla...

Üniversite talebesiydik. Önce Chicago’da denedik o mereti. Beceremedik ama nihayetinde Toronto’da içimize çekmeyi becermiştik o zıkkım sigaranın dumanını. Sonraları çok takılmamıştık ama artık bağımlılık hissi giderek artmaya başlamıştı. Günde birkaç sigara içiyorduk sigara içen arkadaşlarımızın paketlerinden. Artık mutsuz başlangıç gelip çatmıştı! 31 Aralık 1995 akşamıydı. Yılbaşı kutlamaları tam gaz devam ediyordu millette. E biz de eksik kalmayalım diye arkadaşlara takıldık o akşam. Önce klasik buluşma yerimiz Girne’nin eski limanına yollandık. Biraz âlem ahkâm yaptık oralarda ve sıra Dome’daki yemekli davete gelmişti. İşte, o ana kadar ara sigara otlangaçlı bendeniz, o yolda bağımlısı olduğumu hissetim o illetin. Limanın çıkışındaki Dallas Büfe’ye doğru ilerledim ve ilk paketimi utana sıkıla satın aldım. Sonradan “İyi halt ettin be Nazım. İhtiyacın olmayan bir maddeyi, körpe ciğerlerine ve beynine alarak kendine ihtiyaç ettin. Sen de artık bir bağımlısın” dedirten naneyle ilgili uzun ince bir yolun başlangıcındaydım.

Dile kolay, günde 30 ile 40 sigara içiyordum, daha doğrusu yiyordum. Bağımlı olan bilir, günler geçtikçe sigaradan dolayı fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal tükenmişlik gitgide artmıştı. 20 yıl boyunca kapalı ortamlardaki yemeğin tadını alamadım zira aklım dışarıya çıkıp sigara içmekteydi. Denize dalardım, yüzerdim ama aklım yine hep karadaydı. Uçurtmayla havada uçardım ama aklım karadaki sigara paketindeydi. Pedale basar, tırmanır veya koşardım ama sonunda yine o bağımsızlıktan uzak, bağımlılık hissiyle debelenmece devamdı. ‘Market uzaksa sigaraları gece boyunca tek tek sayma stresi, ertesi sabaha uyanışa birkaç sigara bırakma stresi, para suyunu çekti stresi, en önemlisi de bağımsız olamama stresi’ feci durumdaydı. Artık zamanı gelmişti. Bu işi kendi başıma halletmem zordu. Önce psikoloji bilim çalışan Seral Hanımefendi’den (Devaşan) bir randevu aldık. Kendisi uzman bir bağımlı terapisti. Toplantı sonunda Allen Carr’ın “Sigarayı bırakmanın kolay yolu” adlı kitabını tavsiye etti ve “Oku da haftaya randevulaşalım hoca” dedi. İlgili kitabı okudum ve Youtube’dan da izledim. İlk farkındalık ise ‘paketten uzaklaşamama’ hissimi bir kez daha hatırlattı Allen Carr isimli eski bağımlı.

Çevremle ilgili en ilginç saptamam ise ‘bağımsız bir bağımlı olamaz’ şeklindeydi. E artık karar verilmişti ve nikotin hücrelerini baskı altına alıp onları pasif hale getirmeye illâ ki bir destek aranıyordu ve bulundu. Mora Terapi sayesinde sağ kulaktan 18 noktaya, sol kulaktan ise 19 noktaya ışın verilerek nikotin isteği yaratan dürtüler kırıldı. Yerine de mutluluk hissi veren endorfin hormonu tetiklendi. Beyine gönderilen sinyaller sayesinde artık dumansız hayata ilk adımı attık çok şükür. ‘Günde iki pakete yakın sigara tüketen gamini ben bile evelallah bu işi başardığıma göre herkes başarabilir!’ Toplamda beş seans mekânda. Daha birinci seanstan uzaklaştık sigara illetinden. Sonuç mu? Sonuçta dumansız hayat forever Allah’ın izniyle.

Eğer Sen de bağımlıysan bir dene değerli okuyucum. İnan bu işi de halledeceksin zira ‘bağımsızlık karakterindir’. Haa, bırakmış olanlar da asla bir tane bile içmesin zira tuzakçı sigaraya egemen olmamız mümkün değil! Asla şakası yok. ‘Elektronik sigara’ mı? E onda da nikotin var. Sürdürülebilir bir durum değil. Kökten kesmekte fayda var. Sağlıkla…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu