Güney ve Kuzey Kıbrıs’ta vaka sayılarında yaşanan düşüşe karşın kara kapılarının bir türlü açılmamasının nedeninin Cumhurbaşkanı Tatar ile Başbakan Saner arasında yaşanan gerilim olduğu belirlendi.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın kapıların bir an önce geçişlere açılmasından yana olduğu, buna karşın Başbakan Saner’in “kontrolün hükümette olduğunu kanıtlama” çabasıyla bu açılışı geciktirdiği saptandı. Tatar ile Saner arasında yaşanan gerilimin ise Cenevre’de düzenlenen gayrı resmi Kıbrıs konferansında Saner’in gölgede bırakılması olduğu ileri sürülüyor.
“SİYASİ ÇEKİŞME”
Kıbrıs’ın Kuzeyi ile Güneyini birbirine bağlayan kara kapıları, Covid-19 vakalarının artması üzerine Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından geçişlere kapatılmış, Türk tarafı ise buna sürekli olarak itiraz etmişti. Gelinen aşamada durum tersine dönmüş görünüyor. Rum tarafı, bir ay önce kapıların geçişlere açılması ile ilgili önerisini Türk tarafına iletmiş olmasına karşın bu konuda yeterli bir yanıt alamamış ve bu durum geçen hafta resmi ağızlardan kamuoyuna duyurulmuştu. Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis ise Perşembe günü bir hastane ziyareti sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamalarda, kara kapılarının açılmasına yönelik bir soru üzerine, Rum tarafının “ilerleme sağlanmasına olanak tanıyacak verileri sunduğunu ancak Türk tarafından, Kıbrıs Türk toplumu siyasi liderleri arasında bir anlaşmazlık olduğunun görüldüğünü” belirtti. Aradan iki günlük bir süre geçmiş olmasına karşın Anastasiadis’in “Kıbrıs Türk toplumu siyasi liderleri arasında bir anlaşmazlık olduğunun görüldüğü” iddiasının yanıtlanmamış olması da Tatar-Saner çekişmesini doğrular nitelikte görülüyor.
Başbakan Saner de, geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu sonrasında yaptığı açıklamalarda Kıbrıs’taki sınır kapılarının açılmamasının nedeninin “siyasi” olduğunu belirtmiş ancak bu nedenin ne olduğuna açıklık getirmekten kaçınmıştır.
Saner’in bu açıklamalarına karşılık Cumhurbaşkanı Tatar, kapıların açılma zamanının geldiğinden Cumhurbaşkanı’nın Güney ile temasları sürdüren özel temsilcisi Ergün Olgun ise kapıların açılmasının yakın olduğundan söz etmişti.
KAPILARDAKİ DURUM
Bugünkü durumda, KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki kara kapılarından sadece zorunlu geçişlere olanak veriliyor. Belirli test koşulları ile yapılan bu geçişlere karşılık alış-veriş veya diğer turistik amaclı geçişler yasaklanmış durumdadır.
Bu yıl turizmde yaşanan kayıplar dolayısı ile belirtli turizm acenteleri, rastoranlar ve esnaf Güney Kıbrıs’tan günü birlik olarak gelecek turistleri ağırlamayı beklerken, özellikle Arasta esnafı ve akaryakıt satıcıları ise Kıbrslı Rumlara yapabilecekleri satışlara “kurtarıcı” gözü ile bakıyorlar.
Hükümetin bu duruma seyirci kalmayı tercih ederek kapıların açılmasını geciktirmesi tepkilere ve gösterilere neden oluyor. Muhalefet partileri de kapıların en erken zamanda açılması gerektiğini vurguluyorlar.
KRİZİN NEDENLERİ
Başbakan Saner ile Cumhurbaşkanı Tatar arasıdna artan gerilimin başlangıcının Cenevre Konferansı’na kadar uzandığı, Saner’in bu konferansa Tatar ile aynı uçakta gitmemesi ile başlayan kırgınlığın Cenevre’deki toplantılardan uzak tutulması ve kendisine Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu kadar değer verilmemesi ile büyüyerek bir krize dönüştüğü vurgulanıyor.
UBP’ye yakın çevreler ise, krizin önemli nedenlerinden birinin de UBP Genel Sekreterliği seçimi olduğunu Tatar’ın Hasipoğlu’nu desteklemesine karşın Saner’in Berova’yı desteklediği ve Saner’in bu seçimi kaybetmeyi de bir türlü kabullenemediğini belirtiyorlar.
