Yoğun bir temponun ardından 15 günlük bir araya çıkan öğrencilerimiz eve gelirken yanlarında bu dönemi akademik olarak nasıl geçirdiğine dair bize yol gösterici olacak “karne” leri ile gelecekler. Ebeveyn olarak sonuçlara ya çok sevinip övgü cümleleri kurup hediyeler alacağız ya da beklentimizin altında kalan notlar için çocuğumuzla gerginlik yaşayıp, cezalandıracağız. Peki doğru olan bu mu? Beklenmeyen karne notları karşısında gösterilen aşırı tepkiler, çocuklar için kaygı ve endişeye sebep olabilir.
Çocuğu suçlamak, eleştirmek kendisini daha da kötü hissetmesine sebep olur. Bu nedenle çocuğun olumlu yönleri ön plana çıkarılmalıdır. Çocuğun karne notu üzerinden değerlendirilmesi kendilik algısı üzerinde olumsuz etkiler yaratarak öz güvenini zedeleyebilir. Karneden beklenti ne kadar yüksekse, karneye yüklenen anlam ne derece büyükse karşılanmadığı durumlarda yıkım da o derece büyük olabilmektedir. Bu nedenle ailelerin çocuktan beklentileri, çocuğun yaşına, gelişim düzeyine, ilgi ve yeteneklerine, sorumluluklarına ve olanaklarına uygun olmalıdır.
Çocuklarımızın tatil döneminde dinlenmek ve sizlerle; ailesi ile birlikte keyifle geçirmek için zamanları olacak. İkinci döneme dinlenmiş ve keyifli olarak başlamaları, onların hem isteklerini hem de başarılarını arttırmada önemli. Ayrıca, hızla akıp giden yaşamda kısa da olsa bir mola almak, ailemiz ve çocuklarımızla olan ilişkilerimizi de pekiştirmek, değerlendirme yapmak, güçlendirilmesi gereken alanları belirlemek adına bir fırsat olarak da düşünebiliriz tatil dönemlerini Çocuklarımız hepsi eşsizdir ve bizler için çok değerlidir. Herbiri kendi hayatlarını yaşamak için dünyaya geldiler.
Bizden çok farklı kişilik özellikleri ve hedefleri olabilir. Onları tanımaya, hangi alanlarda başarılı olduklarını, hangi alanlarda desteğe ihtiyaç duyduklarını anlamaya çalışmak, onların hayatları için gereken en önemli destek. Unutmayalım ki; özgüven, ebeveynlerin çocukların yapısını, duygularını tanıyıp kabul ettikleri, destek, yerinde ve tutarlı övgü ve tabi ki sevgi sunduklarında gelişir.Ara tatil boyunca önceliğiniz, ev işleriniz, alışveriş, akraba ziyaretleri gibi “yapılması gereken işler” değil, çocuğunuzla oyun oynamak olsun. Oyunun, çocukların hem fiziksel hem zihinsel hem de ruhsal gelişimine faydası olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konuluyor. Burada mükemmellik çabasında olmayın. Çalışıyorsanız da günde 15 dakikanızı çocuğunuzla oyun oynamaya ayırın. Bu bile onun için çok kıymetli olacaktır.Alışveriş merkezleri gibi kapalı alanlara hapsolmayın. Hava soğuk da olsa dışarda zaman geçirmek çocuğunuzun gelişimi icin çok önemlidir. Doğa olaylarını, ağaçları, sokaktaki diğer insanları, çocukları ve hayvanları gözlemlemesi çevresel zekasının gelişimini de destekleyecektir.
Evde, dört duvar arasında gün boyu ne yapabiliriz?’ diyorsanız, aslında birçok seçenek var. Örneğin sessiz film, tabu, jenga, satranç, tavla gibi oyunlarla evde yarışmalar düzenleyebilirsiniz. Hatta bu yarışmalara diğer aile üyelerini de katarak mini turnuvalar düzenleyebilirsiniz. Bu sırada çocuğunuzun zekasını ve bilişsel becerilerini de geliştirmiş olursunuz.Çocuğunuzun sevdiği arkadaşları ile bir araya gelmesini sağlayın. Bu sayede hem çocuğunuzun diğer çocuklarla ilişkilerini gözlemlemiş hem de onun sevdiği ama sizin çok da tanımadığınız arkadaşlarını yakından tanıma fırsatı elde etmiş olursunuz.Günümüzde artık neredeyse tüm sanat müzeleri, sanat platformları ve üniversiteler çocukların merak ve ilgi alanlarına yönelik atölye etkinlikleri yapıyorlar. Bunlar, bazen el becerilerini destekleyici, bazen merak arttırıcı, bazen gözlem yapmaya teşvik edici olacak şekilde çok farklı konularda düzenleniyor. Ya ücretsiz ya da cüzi ücretlerle yapılıyor. Yaşına uygun etkinliklere katılmasını sağlayın.
Akademik başarı ve okul uyumu her dönem için önem teşkil etse de zihni dinlendirme ve bedensel rahatlık olmadan bunları sağlamak mümkün değil. Bu yüzden yarıyıl tatilinin öncelikli hedefi dinlenmek olmalı. Ancak tamamen derslerden uzaklaşmak okullar açıldığında uyum sorununa sebep olabilir. Bu durumda yapılması gereken, planlı ve sıkmayan bir ders tekrarı zamanı belirlemek. İlk dönemde eksiklerin gözlendiği derslerle ilgili kısa süreli ek dersler, tekrar saatleri, sosyal aktivite ve oyun saatleri bir programa göre belirlendiğinde çocuklar daha mutlu zaman geçirebilirler.