Hukukun işlemesi adaletin yerine gelmesi için bir ümit var mı diye sorarsanız,yaşanan
gelişmelere bakınca o umudun giderek zayıfladığını söylemek mümkün, zira 600 kusur
diplomanın bu şekilde verildiği bilgisini polise verdiği ifadesinde ifşa eden Toplum ve Sağlık
Bilimleri Üniversitesinin Genel Sekreteri ve küçük ortağı olduğu söylenen kişidir. Ve fakat
bugüne kadar sadece 10 kişi hakkında soruşturma yürütüldü ve yasal işlem yapıldı.. Peki ya
geriye kalanlar ne olacak? Nitekim görüyoruz ki bu sahte diplomaları bir şekilde tedarik edip
kullanmayanlar pas geçiliyor gibi bir görüntü var şu anda. Yani bu neye benzer biliyor musunuz
banka soyulurken siz de içinde olun fakat orada yerlere saçılan paraları çantanıza doldurun
sonra da o çantayı çekmecenizin ya da dolabınızın içinde koyun. Ne zaman ki polis
soruşturması derinleşiyor ve bulgular sizin de o paralardan aldığınızı işaret ediyor o zaman da
çıkın ve deyin ki evet bende aldım bu paralardan ama hiç kullanmadım.
Bu mudur yani?
Kimse kusura bakmasın ama sahte diploma olayında olayın birebir içinde olan şahış çıkar ve
derse ki hak etmeden usulüne uygun olmadan bilmem kaç yüz diploma verdik ve siz sadece
10 kişiyle sınırlı tutacaksanız bu sahteciliği bunu kimseye izah edemezsiniz.
Belli ki bu iddialar havada kaldı.
Yani diploma sahteciliğinde birilerine durumu kurtarmak adına zaman tanındı,buna delil
karartması diyorlar. Nitekim olayın patlak vermesinden sonra söz konusu bu üniversiteden ben
de diploma aldım onu dolapta sakladım hiç kullanmadım diyenler de şimdi benim bu
üniversiteden almış olduğum bir diploma yok demeye başladılar. Bu ne demektir? Böyle
konuşmaya başlamışlarsa kılıfına uygun düzenlemeleri de yerine getirdiler bu zaman zarfında..
Ortaya çıkan görüntü şu ki; jet hızıyla başlayan, kamuoyundan büyük destek gören, alkış alan
ve takdir toplayan süreç onca bulguya rağmen neredeyse durdu ya da durma noktasına
getirildi.. Peki ama neden?
Hoş bunun nedenlerini hepimiz biliyoruz aslında, zira konu öyle yerlere uzanacaktı ki bundan
birileri rahatsız oldu. Nitekim iddia olarak kalan ve ilerlemeyen süreçte bazı siyasilerin
yakınlarının veya bizzat kendilerinin ve bazı bürokratların da doğrudan çemberin içinde
oldukları günlerdir dilendiriliyor, hatta sırf bu yüzden yurtdışına kaçanlar olduğu da iddialar
arasında yer alıyor..
