Stewart, Hristodulidis’le bir araya geldi

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Kıbrıs’taki BM Barış Gücü (UNFICYP) Misyon Şefi Colin Stewart’ın, Rum Yönetimi Başkanlığına seçilen Nikos Hristodulidis’le dün öğle saatlerinde bir araya geldiği haber verildi.

Rum basını, “Kıbrıs Sorununda İstedikleri ve İstemedikleri- Ersin Tatar’la Görüşmesi Öncesinde Nikos Hristodulidis’in Colin Stewart’a Söyledikleri” başlıklarıyla geniş yer verdiği haberinde, Avrupa Birliğinin (AB) müzakerelere katılımı ile AB’nin Kıbrıs sorunundaki iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümüne nasıl katkıda bulunabileceği, aynı zamanda Kıbrıs müzakerelerinin hemen ve Türkiye’deki seçimler beklenmeden başlamasının, Hristodulidis’in dün Stewart’la görüşmesinde kayda geçirdiği “isteklerinden bazıları olduğuna” işaret etti.

Hristodulidis ile Stewart arasındaki görüşmenin, Cumhurbaşkanı Tatar ile Hristodulidis’in yarınki ilk baş-başa buluşmasının hazırlığı niteliğinde olduğunu kaydeden gazete, yarınki buluşmayla ilgili hazırlıklar haricinde, Hristodulidis’in Kıbrıs sorunundaki tezlerinin temel eksenlerini dünkü görüşmelerinde Stewart’a izah etme fırsatı bulduğunu belirtti.

Hristodulidis’in Stewart’a ilk olarak, Cumhurbaşkanı Tatar’ın önerdiği iki devlet çözümü modelini görüşmesinin söz konusu olmadığını netleştirdiğini yazan gazete, Hristodulidis’in, buna paralel olarak, müzakerelerin 2017 yılının Temmuz ayında Crans Montana’da kaldıkları yerden devam etmesine hazır olduğunu söylediğini de aktardı.

Elde ettiği bilgilere dayanarak, Hristodulidis’in Stewart’la dün yaptıkları ve yaklaşık 50 dakika süren görüşmede, Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs sorununun BM kararları temelinde, siyasi eşitliğe sahip iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümünde ısrarcı olduğunu ve böyle bir çözümün mümkün olduğunu düşündüğünü söylediğini yazan gazete, Hristodulidis’in görüşmede kapalı bölge Maraş konusunu ve BM’nin ilgili kararlarının uygulanması gerektiğini ortaya koyduğunu da kaydetti.

Hristodulidis’in, müzakerelerin BM himayesinde aynı zamanda AB’nin önemli rolü ve katılımıyla yeniden başlamasına odaklandığını söylediğini de ileten gazete, Hristodulidis’in buna paralel olarak, yarınki buluşmalarında Cumhurbaşkanı Tatar’a, mevcut durumun çözüm teşkil etmediğini ve iki topluma da faydası olmadığı mesajını göndermek istediğini ifade etti.

Gazete Hristodulidis’in, tarafların yaptığı açıklamalarla gönderilen mesajlar konusu üzerinde de durduğunu ve kendisinin olumsuz söylemlerde bulunmaktan kaçınacağını söylediğini de iletti.

Hristodulidis’in Stewart’a, AB’nin de BM çerçevesinde gerçekleştirilen çabada başrol oynaması gerektiğini, çünkü AB’nin “bir kazan-kazan durumu (win-win situation)”   meydana getirebilecek teşvikler sunabileceğini izah ettiğini de ileten gazete, Hristodulidis’in, Türkiye’nin AB süreci çerçevesinde AB’den birçok talebi olduğunu ve Türkiye’nin de Kıbrıs sorununun çözümünden fayda sağlayabileceğini söylediğini de iletti.

Habere göre Hristodulidis, BM’nin, iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümü dışındaki herhangi başka bir şeyin seçenek olmadığı mesajını göndermesinin önemli olduğunu da dile getirdi.

Öte yandan “aynı bilgilere dayanarak” Stewart’ın ise, duyduklarından cesaret aldığını hissettiğini söylediğini yazan gazete, Stewart’ın, sürecin ilerlemesi için teşviklerde bulunulması amacıyla, AB’nin BM himayesindeki sürece katılımına ilişkin öneriyi memnuniyetle karşıladığını, bununla birlikte BM’nin, uluslararası örgütün kararları uyarınca, iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümünü desteklediğini söylediğini aktardı.

Stewart’ın, uzlaşma için olanak olduğunu düşündüğünü, ancak Türk tarafının müzakere masasına geri dönmesinin zor olduğunu ve güvenin tesis edilmesi için çalışılması gerektiğinden söz ettiğini yazan gazete, Stewart’ın, kapalı bölge Maraş konusunun nerede olduğu konusunda bilgilendirmede bulunduğunu da iletti.

Gazete, yarınki buluşmayla ilgili olarak, Hristodulidis’in Stewart’a, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la şahsi bir ilişki kurmak istediğini söylediğini, Stewart’ın ise, ilk buluşmada, ikinci buluşma için koşullar meydana gelmesine dair umudunu ortaya koyduğunu belirtti.

Gazeteye göre, Hristodulidis’in siyasi bürosu da bir açıklama yaparak, Hristodulidis ile Stewart arasında dün gerçekleşen görüşmede, müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin perspektifler yanı sıra yarınki Tatar-Hristodulidis buluşmasının detaylarının ele alındığını ekledi.

Marilena Rauna Hristodulidis’in diplomatik büro müdürü oldu

Öte yandan Hristodulidis ile Stewart arasındaki dünkü görüşmenin, Hristodulidis’in kısa süre içerisinde yapacağı atamalarla ilgili “bir ifşaat sakladığını” da yazan gazete, Marilena Rauna’nın, Hristodulidis’in diplomatik büro müdür olarak başkanlık sarayında olmasına karar verdiği ilk kişi olduğunu belirtti.

Rauna’nın, Rum tarafının müzakerecisi Menalaos Menelau’yla birlikte, Hristodulidis’e yarın Cumhurbaşkanı Tatar’la ilk buluşmalarında eşlik edeceğini kaydeden gazete, Rauna’nın, Hristodulidis’in dışişleri bakanlığındaki görevi esnasında da Hristodulidis’in diplomatik büro üyesi olduğunu ekledi.

Diğer gazete ise “Mevcut Durum Kıbrıs Sorununun Çözümü Olamaz” başlıklı haberinde, Rum Yönetimi başkanlığına seçilen Hristodulidis’in, mevcut durumun vatanın geleceğini teşkil etmediği gibi, Kıbrıs sorununun çözümü de olamayacağını vurgulayarak, hiçbir zorluğu göz ardı etmeden, çıkmazın aşılması için elinden geleni yapacağını söylediğini iletti.

Gazeteye göre, Rum İşverenler ve Sanayiciler Federasyonuna (OEV) dün yaptığı ziyaret çerçevesinde, Stewart’la dünkü görüşmesinin ardından Kıbrıs sorunuyla bir sonraki temaslarıyla ilgili iyimserlik var olup olmadığı konusunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hristodulidis, bunun bir ilk görüşme ve Cumhurbaşkanı Tatar’la ilk buluşmalarına dair bir hazırlık görüşmesi olduğunu ifade etti.

Kıbrıs sorunundaki olguları çok iyi bildiği gibi, Kıbrıs sorunundaki zorlukları, problemleri ve farklı yaklaşımları da çok iyi bildiğini dile getiren Hristodulidis, bunun hiçbir şekilde, diyaloğun yeniden başlaması amacıyla koşullar meydana getirilmesi için ellerinden geleni yapmayacakları anlamına gelmediğini vurguladı.

Kendileri açısından, mevcut durumun vatanın geleceğini teşkil etmediği gibi, Kıbrıs sorununun çözümü de olamayacağını yineleyen Hristodulidis, başkanlığa seçilmesinden önce hayata geçirilmeye başlanan bir planlama bulunduğunu ve devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Ayrıca başka bir gazete, “(Hristodulidis) Dün Stewart’ı Gördü, Yarın da Tatar’ı Görecek”, Haravgi’de ise “Stewart’tan Hristodulidis ve Tatar’la Ayrı Ayrı Görüşmeler” başlıklarıyla yer aldı.