Summak dayı

YAKITIN BİTMESİNİ SEYRETTİLER… Sürekli olarak “vurgunu önleyeceğiz”, “fiyatları düşüreceğiz” laflarıyla 8 ay boyunca ihaleler iptal eden Erhan Arıklı ve KIB-TEK’teki başkahramanı Turan Büyükyılmaz, ihaleleri bilinçli olarak iptal edip göz göre göre yakıtın bitmesini seyrettiler fakat şimdi TV ekranlarına çıkıp ihalelerin sonuçlanmamasının suçunu Merkezi İhale Komisyonu’na atıyorlar. Bakanlar Kurulu kararıyla, kendi belirlemiş oldukları rayiç bedel olan 28 Dolar üzerindeki bir fiyata, 24 bin tonluk doğrudan alım için 34 Dolar ve 36 bin tonluk ikinci doğrudan alımda ise 30 Dolardan ihale şartnamesindeki kurallara uyulmadan yakıt alan KIB-TEK yönetimi, ülkeye ihalesiz olarak getirdikleri yakıtın analiz sonuçlarını ise açıklamıyor.

‘ŞAHANE’ ÇÖZÜM YÖNTEMİ… Son olarak 36 bin ton akaryakıt alımı için Bakanlar Kurulu kararı çıkartan ve TPIC’in gemi bulamaması nedeniyle ısrarla yakıt depoları boşalana kadar bekleyen KIB-TEK yönetiminin ‘üstün başarısıyla’ buldukları şahane yöntemle sadece 3 günlük yakıt ihtiyacı için fiyatı belirsiz 80 tanker dolusu akaryakıtı, asfalt malzemesi taşıyan tırlarla ülkeye getirdiler. İş bilmezlikleriyle KIB-TEK’in aciz duruma düşmesine neden olan Bakan Arıklı ve yönetim kurulunun görevlerini ihmal ettikleri apaçık ortada ve Ceza Yasası’na göre görev ihmali bir suç.

ÜRESİN: İHALESİZ ALIMLARIN ÖNÜNE GEÇMELİYİZ… “Ben bir kamu görevlisiyim bu nedenle çıkıp her açıklamaya yanıt vermem doğru değil, yakışık da olmaz” diyen Merkezi İhale Komisyonu Başkanı Halis Üresin, “24 Haziran’da gerçekleştirilen ve iptal edilen ihalenin ardından yeni ihalenin geç açılmasının sebebi benim temaslı karantinasından olmam ve ardından Kurban bayramı tatilinin gelmiş olmasıdır bunun altında kimse başka sebep aramasın” dedi. “Artık eğri oturup doğru konuşmalıyız. Merkezi İhale Komisyonu Başkanı olarak artık ihalesiz alımların önüne yasal olarak nasıl geçebiliriz bunun mücadelesini veriyoruz” diyen Üresin, “Şu an yapmamız gereken tek şey ihaleyi alnımızın akıyla sonuçlandırmaktır, başarı budur. Kurum yöneticileri bu şekilde basın üzerinden karşılıklı suçlamalara girmemelidir. Ben görevimi kamuoyu yararını gözeterek gerçekleştiriyorum” dedi.

“28 DOLARLIK RAYİÇ BEDEL GÜNCEL DEĞİL”

“Ben bir kamu görevlisiyim bu nedenle çıkıp her açıklamaya yanıt vermem doğru değil, yakışık da olmaz. Biz tamamen kurallar çerçevesinde çalışıyoruz ve her iddiaya da verilecek yanıtımız vardır” diyen Merkezi İhale Komisyonu Başkanı Halis Üresin, “24 Haziran’da gerçekleştirilen ve iptal edilen ihalenin ardından yeni ihalenin geç açılmasının sebebi benim temaslı karantinasından olmam ve ardından Kurban bayramı tatilinin gelmiş olmasıdır bunun altında kimse başka sebep aramasın. Bayram tatilinin hem ardından gerekli inceleme ve araştırmalarımızı yaptık. Özellikle 28 dolarlık rayiç bedel noktasında ihaleye katılan firmaların bu rakamın gerçekçi ve güncel olmadığıyla ilgili itirazları vardı. Bu konuyla ilgili gerekli araştırmaları yaptık fakat günün sonunda ihaleye pazarlık usulü çıktığımız için şartnamede değişiklik yapmamız mümkün değildi ve aynı rayiç bedelden ihaleye çıkmak zorunda kaldık” diyerek, “Kurum bize ihale dosyasını gönderdiği zaman anında ihaleye çıkmamız mümkün değil çünkü bizim o dosyayı incelememiz, itirazları araştırmamız ve değerlendirme yapmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

“MİK’İN İHALE SÜRECİNİ GECİKTİRDİĞİ SUÇLAMALARI DOĞRU DEĞİL”

Merkezi İhale Komisyonu’nun gündeminde sadece KIB-TEK ihaleleri olmadığını daha birçok kurum ve kuruluşun ihaleleri olduğunu kaydeden Halis Üresin, “Biz KIB-TEK akaryakıt temin ihalesini 10 günlük süre içerisinde, canlı yayında ve Ombudsman temsilcisinin gözetiminde gerçekleştirdik” diyerek, “Artık eğri oturup doğru konuşmalıyız. Merkezi İhale Komisyonu Başkanı olarak artık ihalesiz alımların önüne yasal olarak nasıl geçebiliriz bunun mücadelesini veriyoruz” şeklinde konuştu. “Merkezi İhale Komisyonu’nun ihale sürecini geciktirdiği suçlamalarını kesinlikle kabul etmiyorum” diyen Üresin, “Üstelik şu an yapmamız gereken şey ihaleyi alnımızın akıyla sonuçlandırmaktır, başarı budur. Kurum yöneticileri bu şekilde basın üzerinden karşılıklı suçlamalara girmemelidir. Ben görevimi kamuoyu yararını gözeterek gerçekleştiriyorum” dedi.

“MALİ ŞUBE’NİN ISLAK İMZA VE EVRAK ORJİNALLİĞİ KONTROLÜNÜ BEKLİYORUZ”

İhalenin tamamlanmasının hemen ardından teknik heyetin gerekli incelemeyi gerçekleştirdiğini ve ihaleye teklif veren her iki firmanın dosyalarının incelendiğini belirten Üresin, “Opsiyon belgelerinin orijinalliğini ve ıslak imzaların orijinalliğinin tespiti için Başsavcılık aracılığıyla belgeleri Polis Genel Müdürlüğü’ne gönderdim, uzman raporunu bekliyoruz. Gelecek olan cevaba göre KIB-TEK Yönetim Kurulu’ndan bloke artırımı talebinde bulunacağız. Bizim tüm hazırlıklarımız tamdır. Bloke artırımı yapıldığı takdirde süreci fazla uzatmadan hemen karar üretmeye hazırız” dedi.

“AYNI ŞARTLARDA YENİDEN İHALEYE ÇIKMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”

Üresin, bloke artırımı yapılmayıp ihalenin yeniden iptal edilmesi halinde bir kez daha pazarlık usulüyle, aynı şartname ve aynı rayiç bedeliyle ihaleye çıkmayı düşünmediğinin altını çizerek, “Bu bedelin artık güncel olması gerektiği ve şartnamede bazı düzenlemeler yapılması gerektiği ortaya çıktı. Yeni bir ihaleye çıkmak için ise tüm hazırlıklarıyla birlikte ortalama 60 güne ihtiyaç vardır. Bu ülkenin 60 gün daha bekleyecek durumu yok. Doğrudan alımlarla getirilen yakıtların Teknecik Elektrik Santrali’ni kaç gün daha çalıştırabileceği ortada. Biz artık bu ihaleyi sonuçlandırmak ve kamuoyu vicdanını rahatlatmak istiyoruz. Eğer bu ihale de sonuçlanmazsa yeniden Bakanlar Kurulu kararıyla doğrudan alım kararı alınacak. Bu doğrudan alım kararlarının Bakanlar Kurulu’nda da toplumda da hoş karşılanmadığını biliyoruz. Merkezi İhale Komisyonu Başkanı olarak ihalesiz doğrudan alımların önüne yasal olarak nasıl geçebileceğimizi araştırıyoruz” şeklinde konuştu.