KıbrısManşetSağlıkSiyaset

Süreç doğru yönetilmezse yanarız…

Bu virüsten korkmak yerine herkes kendi  kişisel önlemleri artırmak suretiyle  yaşantılarımıza devam etmek zorundayız

Vakalar hız kesmeden devam ediyor.

Malum 5 Nisan itibariyle Covid-19 tedbirlerine ilişkin yeni kararlar uygulamaya girdi. Buna göre tüm kamu kurum ve kuruluşları normal çalışma düzenine geri döndü. İlçeler arası geçişler artık serbest. Ev karantinası başladı, Bakan Üstel’in açıklamasına göre 200 kişi şu anda ev karantinasında, bunları denetleyen bir mekanizma oluşturuldu mu? Ya da gerektiği gibi denetleniyor mu? Gibi sorular yaşanmış tecrübelerimize de baktığımız zaman izaha muhtaç!

12 Nisan da kapalı devre turizm başlıyor.

Kısacası yaşam normale dönüyor dönmesine, lakin COVİD -19 virüsü  artarak yayılmaya devam ediyor..

Vakalar artıyor ve belli ki artmaya da devam edecek.

Dolayısıyla çok çok dikkatli olmamız gereken bir döneme girdik.

Herkesin kişisel korunma tedbirlerini en duyarlı şekilde göstermesi gereken bir süreç var önümüzde..

Takdir edersiniz ki,  bir taraftan vaka sayıları artarken, diğer tarafta hepimiz  çalışmak ve  işlerimizi yürütmek zorundayız.

Bu virüsün sadece bir bölgede yoğunlaştığı yanılgısına da kimse kapılmasın. Özellikle  bizim gibi en uzak mesafenin iki bilemediniz üç saatle sınırlı olduğu bir coğrafyada bu mümkün olmadığı gibi virüsün yayılma riskinin her bölgemizde olabileceği ihtimali oldukça yüksektir.

Peki ne yapacağız?

Kişisel önlemlerimizi alıp hem kendimizi koruyacağız, hem de çevremizi..

Bu virüsten korkmak yerine herkes kendi  kişisel önlemleri artırmak suretiyle  yaşantılarımıza devam etmek zorundayız.

Bu çift maske ile olur, imkanlar dahilinde yakın temas hallerinde maskeye ilaveten siperlik takılır, sürekli vakit geçireceğiniz mekan  havalandırılır, bulunduğunuz ortamlarda camların ve kapıların mümkün olduğu kadar  açık kalması sağlanır, sosyal mesafe kuralı titizlikle uygulanır, toplu yerlerden uzak durulur, yığılmalar olmaması için gerekli hassasiyet gösterilir, misafirlik dahil, toplu bir araya gelinmesinin önü alınır, mecbur kalmayanların, işi olmayanların kurumlar dahil kalabalıkların oluştuğu yerlerden uzak durması, ve her türlü hijyen kuralına uyulması gibi birtakım basit önlemlerin kişiler özelinde alınmasıyla birlikte pandemi dönemi en az hasarla atlatılabilir. Ve elbette test taramalarının artırılması, aşı kampanyalarının bugün olduğundan daha yaygın bir şekilde sürdürülmesi ile bu süreç bizleri pandemi öncesi normale yakın bir yaşama geri döndürebilir..

Dolayısıyla burada dikkat edilmesi gereken iki ana konu şudur..

Birincisi herkes önlemini alacak ve birbirini koruyacak, ikincisi de devlet denetimini aksatmadan sağlayacak.

Bunun başka bir yöntemi yoktur.

Ve elbette temaslı olanların kendilerini gizlemeden yetkililere ulaşması çok büyük öneme haizdir.

Bu her şeyden önce bir yurttaşlık görevidir.

Zira bulaşıcı hastalıklar kişisel ele alınmıyor, kimsenin özelinde bir durum değildir, bu aynı zamanda toplum sağlığını da yakından  ilgilendiriyor.

Eğer herkes kişisel önlemini alırsa ve  korunmasını artırırsa bu safhada  devlete daha az iş düşecektir.. Bu virüsün tamamen kapanmayla da bitmeyeceği karşımızda duran bir başka gerçektir.

Nitekim bizim gibi tam kapanma uygulandığı günlerde de kapanmanın denetlenemediği gibi, vakaların da bitmediğini gördük!

Kısacası kapanma bu sorunu ortadan kaldırmıyor, virüsü etkisiz hale getirmiyor.

O halde kişisel önlemlerimizi alarak güvenli ve kontrollü çalışma hayatı ile yaşantılarımızı sürdürebiliriz.

Haliyle de  işyerlerinin kapanmaması için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bundan sonraki süreçte virüsü olabilecek en etkisiz hale getirmek ve yaşantılarımıza normale yakın bir yerde devam edebilmek için kişilerin en üst düzeyde kurallara uyması ve kişisel önlemlerini artırarak  korunması ile hem sağlık yürüyecektir hem de ekonomi hayat bulacaktır.

Unutulmaması gereken ise içinde bulunduğumuz pandemi koşullarının  ciddiye alınması gereken bir konu olduğudur. Bu bir oyun değildir, şaka hiç değildir.

Bu dünyada verilen biyolojik bir savaştır.

Bizler de bu savaşın içindeyiz ve bu sürece dahiliz.

Nitekim ülkemizde ev karantinası başladı,200 kişinin  ev karantinasında olduğu bilgisi verildi, 12 Nisan da kapalı devre turizm başlıyor, bunların denetlenmesi önemli. Bu arada vaka sayısında artış yaşanıyor, Bakan Üstel bunu doğruluyor, endişeye gerek yok diyor.

Süreç doğru yönetilirse ne alâ!!

Yönetilmezse hepimiz yanarız.

Devlet elbette tek başına alacağı tedbirlerle bizleri koruyamaz.

İlla ki halkın yardımı gerekiyor..

Bütün bunlara rağmen bunu görmezden gelir, kapımıza dayanan bu tehlikeyi yok sayarsak ve her yeri gezerim, herkesle görüşürüm, kalabalık ortamlarda bulunmaktan geri durmam, sosyal mesafe de neymiş dersek inanın devletin de yapacağı hiçbir şey kalmaz…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu