KıbrısManşet

Tanınmış hukukçu Dimitriadis cumhurbaşkanı adaylığı sürecini başlattı

Tanınmış hukukçu Ahilleas Dimitriadis, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde 2023 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olma yolundaki çalışmalarını hızlandırdı.

Tanınmış hukukçu Ahilleas Dimitriadis, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde 2023 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olma yolundaki çalışmalarını hızlandırdı.

Henüz resmi adaylığını açıklamayan Dimitriadis, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ELAM dışındaki partiler, örgütlü yapılar, sosyal gruplar ve yurttaşlarla istişare sürecini başlattığını duyurdu.

Tanınmış avukat Ahilleas Dimitriadis Perşembe günü yaptığı açıklamada, 2023’te cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağına karar vermeden önce ülkenin karşı karşıya olunan sorunlar hakkındaki görüşlerini değerlendirmek için siyasi partiler ve sivil toplum gruplarıyla istişareler başlatacağını duyurdu.

Dimitriadis, bu istişarelerin Pazartesi gününden başlayıp yıl sonuna kadar süreceğini ve elde edeceği verilerin cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağını belirleyeceğini söyledi.

Dimitriadis, Kıbrıs’taki kilit konulardaki siyasi tutumlarının bir taslağını sunmak için düzenlediği basın toplantısında, “Benim fikirlerim var ama insanların ne istediğini duymak istiyorum” dedi.

“Dinle – danış – birlikte karar ver” biçimiyle yapılacak istişarelerin, halka, siyasi temsilcilere, yerel yönetime ve görüşlerini paylaşmak isteyen herkese yönelik olduğu belirtildi.

Dimitriadis, ülkenin 2035 yılına kadar nerede olması gerektiğine ve tabii ki Kıbrıs sorununa dair ‘dürüst bir devlet’ vizyonunu açıkladı.

Bu ‘dürüst devlet’e ulaşmak için şeffaflığın, hesap verebilirliğin, kötü yönetimin ve yolsuzluğun sona erdirilmesinin zorunlu olduğunu söyledi.

Dimitriadis “dürüst bir devlet hakkımızdır” dedi. Ayrıca, haksız ayrıcalıklar çemberinin kapatılması, çoklu emekli maaşları ve maaş farkı gibi fırsatlara eşit erişime de değindi.

Kıbrıs 2035 Vizyonu

Dimitriadis, “Gelecek için bir vizyona ihtiyacımız var ve geçmişe takılıp kalmamalıyız” dedi. 2035’te bağımsızlıktan bu yana geçen 75. yılda bizi güvenlik, refah, demokrasi ve insan hakları alanlarında AB’nin en üst düzeydeki gelişimiyle uyumlu modern bir devlet yapacak stratejiye şimdi ihtiyacımız var” dedi.

Ayrıca, ülkenin AB’nin geri kalanının çok gerisinde olduğunu belirterek ‘Bir Yeşil Kıbrıs’ ​​hakkında da konuştu.

“Kıbrıs, sonunculardan biri olmaktan çıkıp Avrupa Yeşil Anlaşması’nı benimseyerek lider bir aktör haline gelmelidir.

Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen bu öneriler dizisi, AB’nin iklim, enerji, ulaşım ve vergilendirme politikalarını 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla net sera gazı emisyonlarını en az yüzde 55 azaltmaya uygun hale getirmeyi amaçlıyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek de bu stratejinin bir parçasıdır” dedi.

“Bölünmeyi kabul etmiyorum, iki devleti reddediyorum”

Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği gibi siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyondan yana olduğunu söyleyen Dimitriadis, çözümün, “çapraz müzakereler” sonrasında Guterres Çerçevesinin altı noktasına dayanması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Şimdiye kadar olduğu gibi her noktanın ayrı ayrı müzakere edilmemesi gerektiğini açıkladı.

“Bölünmeyi kabul etmiyorum, iki devleti reddediyorum” vurgusunda bulunan Dimitriadis “Kıbrıs sorununun çözümü bizim çıkarımızadır, çünkü yarım yüzyıl sonra tüm halkını, zenginlik üreten kaynaklarını ve coğrafi konumunu kullanarak işgalci askerler olmadan tüm Kıbrıslılar için birleşik bir ortak vatan sağlayacaktır” dedi. .

“Kıbrıs sorununun çözümü bizim çıkarımızadır, çünkü yarım yüzyıl sonra tüm halkını, zenginlik üreten kaynaklarını ve coğrafi konumunu kullanarak işgalci askerler olmadan tüm Kıbrıslılar için birleşik bir ortak vatan sağlayacaktır” dedi.

Dimitriadis, Crans Montana başarısızlığının ardından yaşananlarla ilgili ilgili olarak ise, Türkiye’nin uzlaşmazlığının büyük sorun olduğunu, ancak ” bizim Crans Montana’dan bugüne kadarki hareketsizliğimiz de bir sorun” değerlendirmesinde bulundu.

Ahilleas Dimitriadis”Cumhurbaşkanı, buradan yaklaşık 500 metre uzaklıktaki Tatar’la yemek yemeye New York’a gitmesin, neden böyle şeyleri yapmıyoruz?” sorusunu sordu.

Dimitriadis, Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in 1960 Anayasası’na dönüş önerisiyle ilgili olarak da bu sürece bir anlam vermediğini söyledi.

“Kalkanımız AB ile ittifakımızda. Avrupa-Türkiye ilişkileri, Kıbrıs sorununun çözümünden geçiyor.”

Dimitriadis, AB’nin Kıbrıs sorununda daha büyük bir rol oynamaya davet edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

“Kalkanımız AB ile ittifakımızda” dedi ve Avrupa-Türkiye ilişkisinin Kıbrıs sorununun çözümünden geçtiğini de sözlerine ekledi.

Hakikat Komitesi

Nelson Mandela’nın Güney Afrika modeline benzer bir “Hakikat Komitesi” kurmaktan da söz etti.

Dimitriadis’in diğer bir önerisi de, çözüm için tüm AB girişimlerini destekleyen ve aynı zamanda Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk toplumlarını destekleyen bir Avrupa ‘Barış Planı’ oldu.

Dimitriadis bir çözüme ulaşılana kadar Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin Kıbrıslıtürklere daha yakın olması, onlara eşit muamele etmesi ve Türkiye’ye daha fazla bağımlılıklarını önlemeye yardımcı olacak yollar bulması gerektiğini de vurguladı.

Ahilleas Dimitriadis kimdir?

Uzun yıllar Lefkoşa Belediye Başkanlığı yapan ve kendi döneminde ilk iki toplumlu projeleri başlatan Lellos Dimitriadis ile eşi Olga Dimitriadu’nun çocuğu olarak Lefkoşa’da dünyaya gelen Ahilleas Dimitriadis, 1984 yılında İngiltere’deki Southampton Üniversitesi’nden LL.B derecesiyle mezun oldu, 1985’te Hukukçu unvanını aldı ve 1987’de Washington DC’deki Georgetown Üniversitesi’nden Uluslararası Hukuk Yüksek Lisans derecesini aldı.

1985 yılında Brüksel’de Avrupa Birliği Komisyonu Hukuk Servisi’nde ve 1988’de Strasbourg’da AİHM’de staj yaptı. Yvonne Aspridou ile evli ve Alexandros ve Paris adında iki oğlu var.

Ahilleas Dimitriadis, 1988 yılından beri ortağı olduğu Lellos P. Dimitriadis DEPE Hukuk Bürosu’nda avukatlık yapmaktadır. İnsan Hakları ve Fikri Mülkiyet konularında uzmanlaşmıştır.

Kıbrıs Mahkemeleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa Birliği Adalet Divanı önündeki insan hakları davalarına bakar.

1989’da AİHM’den önce Kıbrıs’a karşı ilk bireysel dava olan “Modinos vs Cyprus” ve Türkiye’ye karşı ilk bireysel dava olan “Titina Loizidou vs Türkiye”‘yi başarıyla yürüttü.

Kıbrıs’a karşı insanlık dışı muamele, mülkiyet sorunları, emeklilik yardımları, adil yargılanma ve ifade özgürlüğü davalarının yanı sıra mülkiyet sorunları, kayıp kişiler ve Türkiye’ye yönelik işkence davalarına da baktı.

İnsan hakları hukukunun tanıtılması ve uygulanmasında aktif olarak yer almakta ve çeşitli İnsan Hakları kitaplarına ders vermiş ve katkıda bulunmuştur.

2002-2006 yılları arasında Avrupa Birliği İnsan Hakları Uzmanları Bağımsız Ağı’nın üyesiydi.

2015’ten bu yana, Kıbrıs Barosu’nun İnsan Hakları Komitesi Başkanı’dır. Aynı zamanda Truth Now STK’sının kurucu üyesidir ve 2007’den beri bir Kıbrıs Hakikat Komitesi fikrini teşvik etmektedir.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu