KıbrısKültür SanatManşetToplum

Tek bir tiyatro binamız yok utanmalıyız

Bugün ülkemizde kıt imkanlarla, kendi öz verilerini ortaya koyarak bu sanatı icra eden ve ayakta tutmaya çalışan herkesi canı gönülden kutluyorum

Bir ülkeyi uygarlık seviyesine yükseltecek en önemli göstergelerden yoksun gelişen bu anlayış biçiminde ne demokrasi ve özgürlüklerden, ne hukuk ve adaletten, ne fırsat eşitliğinden ne de kültür ve sanattan bahsedemezsiniz. Zira bütün bunlar medeniyet çarkının birer dişlisi konumundadır. Dolayısıyla bunlardan biri eksik veya noksan olursa çark dönmez.

Tiyatro sanatçısı değerli üstad Yaşar Ersoy,  Dünya 27 Mart, “Dünya Tiyatro Günü” dolayısıyla sosyal medya hesabından tiyatronun insani önemi ve toplumsal işlevine değinirken, Kuzey Kıbrıs’ta bir tek tiyatro binasının olmadığına vurgu yaptı. Ersoy “Dünyanın tek bölünmüş başkenti Lefkoşa’nın güney yarısında beş tiyatro binası var, “egemen eşit” kuzey yarısında tek bir tiyatro binası yok paylaşımında bulundu. Ne kadar güzel ifade etmiş tiyatro sanatçımız Sayın Yaşar Ersoy.

Bu tespitlere katılmamak mümkün değil.Nitekim bu ayıp önce ülkeyi yönetenlerin,sonra da hepimizin ayıbıdır. Tiyatro bir ülkenin kültür ve sanat yelpazesi içinde önemli bir yer tutar. Bu tüm dünyada böyledir. Özellikle ileri seviyede insan haklarının, demokrasi ve özgürlüklerin toplumlara nüfus ettiği ve kendini hissettirdiği ülkelerde diğer sanat ve kültür  dalları gibi tiyatro sanatının önemi ve ehemmiyeti tartışılmaz bir gerçektir.

İnsan hakları ve toplumsal hareketler tüm dünya tarihi ve toplumlarında hayatın içindedir. İnsan hakları ve kadın hakları konusunda aslında tarih boyunca devam eden önemli hareketler sanata da yansımaktadır. Nitekim birçok sanat dalı ortaya çıkarken içinde bulundukları çağın özelliklerinden ve etkilerinden ayrı konumlandırılamaz.

Gelişmiş ülkeler ve toplumlarda insanlar için tiyatro vazgeçilemeyen bir gereksinimdir. Onun için de, gelişmiş ülkelerde yaşamsal bir öneme haizdir. İkinci Dünya Savaşı’nda hava saldırılarında bombalarla yerle bir olmuş Almanya’nın kısa bir süre sonra Avrupa’nın ekonomik açıdan en güçlü devletlerinden biri durumuna gelmesi üzerine, Federal Almanya’nın ilk Şansölyesi Konrad Adenauer’e, “ Alman Mucizesi” denilen ekonomik kalkınmalarını neye borçlu olduklarını sorduklarında, Adenauer çok net olarak “ tiyatro” demiştir.

Ve bunun için Almanya’da birçok tiyatro salonu inşa ettiklerini belirtmiştir.

Dolayısıyla bugün ülkemizde kıt imkanlarla, kendi öz verilerini ortaya koyarak bu sanatı icra eden ve ayakta tutmaya çalışan herkesi canı gönülden kutluyorum.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu