EkonomiKıbrısManşetToplum

“Toprağımızı değil, insanımızı kaybediyoruz”

Ülkedeki göçlerin ve topraktaki insani erozyon başladığını belirten Öztoprak, “Maskeli ve kasti uygulanan taktiklerle aslında toprağımızı değil, insanımızı kaybediyoruz” ifadelerini kullandı

Ülkedeki göçlerin ve topraktaki insani erozyon başladığını belirten Öztoprak, “Maskeli ve kasti uygulanan taktiklerle aslında toprağımızı değil, insanımızı kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.

YOKSULLAŞTIRILMAKTAN ÖTE YOKLAŞTIRILIYORUZ”
Yıllardır kendi topraklarında narenciye yetiştiren önemli bir ailenin bir ferdi olan Moda Tasarımcısı Abdulllah Öztoprak, eğitim hayatını narenciye ürünlerine yönelik Ortadoğu Teknik Üniversitesinde Kimya Bölümünde tamamlayıp, master tezini de adada narenciye ürünleri ve tarım ilaçları üzerine yaptı. Eğitim başlangıcındaki hayali; narenciye ürünlerinin farklı anlamlarda sanayi ürünü olarak değerlendirmek olduğu halde o dönemlerde ülkede uygulanan ekonomik politika gereği sanayileşmenin yavaşlatıldığı için kendini başka sektörlerde geliştirip ülkeye hizmet etmeye devam etti. Öztoprak, tüm imkânsızlık ve ağır savaş koşullarına rağmen çekirdekten yetiştirilmiş bütün bu arazi ve ürünlerinin ayakta kalabilmesi için, teknolojik gelişimleri uygulayarak çaba göstermeye devam ediyor.

“SANKİ BİR NARENCİYE MEYVE MODASI GİBİ”
“Şu an narenciyedeki gidişat tehlikelidir” diyen Öztoprak, “Bizler başka sektörlerde iş yapıyor olsak dahi sonuçta narenciye bize atalarımızdan kalma emanettir. Buralarda çok bedeller ödendi. Tarlalarımızda kaç kez babam Rumlar tarafından yakalanıp öldürülmeye çalışıldı. İşçiler yakalanmasın diye zamanında dönümlerce alan kurutuldu ve tekrar ekildi, yetiştirildi. Narenciye sektörü hep sürüncemeli dönemler yaşadı. Sürekli kısır döngü halinde ağaçlar kesilip başka bir türe aşılanıyor. King ekmeye başlıyoruz ve bir süre sonra ağaç haline geldiğinde ürün ekonomiye dönüş sağlamış oluyor. King’in satışı çoğaldığında kesmemiz ve yerine başka bir tür aşılamamız söyleniyor. Bu durum bizi yeni ürün yetişene ve değer alana kadar 3 yıl geriye götürüyor” şeklinde konuştu.

“KORUNMAK İÇİN PAZARI KAPATIYORUZ DÜŞÜNCESİ BİR ALGI YÖNETİMİDİR”
“Bu yıl sürpriz bir şekilde hasatın başladığı dönemde yeşillenme virüsü mazareti ile bize geliniyor” diyen Abdullah Öztoprak, “Virüs başladığı takdirde ağacı üç ve beş yıl içinde kurutuyormuş. Burada, toplumu bu konuda aydınlatmaları gerekiyor. Bu da narenciye üreticileri olarak toplu bir şekilde bütün ağaçları kaybettik demektir. Eee ne olacak? Pes edip bütün ağaçları keselim, lanet olsun deyip topraklarımızı mı satalım? Bu süre içinde Türkiye içinde muhakkak yeşillenmeyi taşıyan virüs hali hazırda oraya da girmiştir. Dolayısıyla ‘korunmak için pazarı kapatıyoruz’ düşüncesi bir algı yönetimidir” dedi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu