Dün yapılan ve halkı bir kez daha aptal yerine koyan seçimlerden çok daha önemli sorunlarımızın olduğu aşikar.
İşte bu sorunlarımızdan biri de kuşku yok ki trafik ve telafisi mümkün olmayan kazalar..
Hepimizin gözlemlediği bir gerçek var bu ülkede. Küçük ticari araç, kamyon otobüs ve iş makinalarını kullananların neredeyse üçte 1’i yabancı uyruklu insanlar. Peki bu insanların ehliyeti olup olmadığını denetleyen var mı?
Varsa bu sadece ülkelerinde aldıkları ehliyetlerin akredite edilmesi ile mi sınırlı kalıyor.. Trafik yönü ters, kuralları farklı ülkeden gelenler hiç bir kurs veya sınava girmeden bu ülkede araba kullanabiliyor mu mesela.. Mutlaka rastlamışsınızdır çift şeritli yolları yanlış kullananları, tehlikeli sürüş yapanları vs vs..
Ve daha verebileceğim bir çok örnek var ama zaten sizler de bu ve benzeri örneklerle zaman zaman karşılaşıyorsunuzdur diye düşünüyorum. Velhasıl halk mutsuz umutsuz. Sıkıntılı…
Trafikde her hafta binlerce araç
Polisimiz tarafından Kontrol ediliyor.
Cezalar veriliyor!
Üstelik yenilir yutulur olmayan cezalar.
Ve fakat maalesef sonuç hiç değişmiyor!!!
Ölümlü kazalar dahil kazalar hiç bitmiyor.
Bunun nedenini mutlak surette trafik uzmanları, sosyologlar psikologlar araştırmalı.
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı trafik kazasında evlatlarını kaybetti… Bir çoğumuz en yakınını sevdiklerini kaybetti!
Değişen yine bir şey olmadı.
Sürat, alkol dikkatsiz sürüş, araç sürerken telefon kullanmaktan hayatımız pahasına bile vazgeçemiyoruz..
Yolların rezil durumunu yazmaya hiç gerek yok…
Bununla zaten her gün yüzleşiyoruz.
Bütün bu yaşananlar sadece bilinç ve hatta en önemlisi “Eğitim eksikliği “ ile açıklanabilir mi?
Bilmiyorum!
Lakin bildiğim tek şey bu anlayış içinde ve bu bilinçsizlik içinde trafik de daha nice canlar kaybedeceğimiz gerçeğidir.
Elbette bu noktada devletin politikalarını gözden geçirmesi elzemdir, lakin bireysel olarak da mevcut olan tüm trafik kurallarına uymak gibi bir zorunluluğumuz olduğu gerçeğini hiç bir zaman göz ardı edemeyiz.