GenelManşetTürkiye

Türkiye’deki kuraklığın sebebi hava akımlarının savaşı mı?

La Nina'nın etkili olduğu yılların ardından El Nino, sıcak bir dönemin habercisi. Fakat yerküredeki döngüler bunlarla sınırlı değil. Uzmanlara göre, Kuzey Atlantik salınımı Türkiye’nin ılık geçen kış ayları üzerindeki asıl önemli faktör. La Nina da etkisini henüz kaybetmedi. Yüksek basınçla negatif etkide olduğu için bu ayları yağışsız geçiriyoruz.

Kış aylarında kar yağışları beklenenden az yağarken sıcaklıklar da ortalamanın üstünde seyretti. Bazı günler üşüsek de günlerin büyük çoğunluğu güneşli geçti. Küresel ısınma ya da iklim değişikliği bu hava olaylarının bir açıklaması olabilir ancak başka nedenler de var.

La Nina, El Nino, alçak basınç veya yüksek basınç… Bu döngüler hava sıcaklıklarını sıcak veya soğuk olarak etkiliyor. Bazen aynı zamanlara denk gelmeleri çok daha etkili hissedilmelerine neden oluyor. İşte şimdi La Nina etkisi kaybolurken El Nino’nun etkisine girdiğimiz, bu sırada Kuzey Atlantik salınımının Avrupa ve Türkiye’yi içine aldığı bir yüksek basınç etkili havayı tecrübe ediyoruz.

“El Nino sıcak dönemleri getirir”

La Nina soğukların El Nino sıcakların yaşandığı zamanlarda gerçekleşen hava akımları. Gönençgil, bu iki döngünün Türkiye’ye uzak bir noktada olduğunu belirtiyor ancak etkisi küresel oluyor.

“Güney yarım küreyi etkileyen ama aynı zamanda atmosferin genel anlamda yani yerel sürkülasyonu etkileyen bir döngü. Ne anlama geliyor? Özellikle Pasifik Okyanusu’nda atmosferle okyanus arasında sıcaklık dalgalanmalarını gösteren ya da tanımlayan bir ifade. Aslında La Nina ve El Nino aynı ortamda görülen ama birbirine zıt olan şeyler. Bu döngü, sistemi içerisinde yeniliyor. Sıcak dönemleri ise soğuk evreleri ya da soğuk dönemleri tanımlıyor.”

“El Nino’da kışlar ılıman ve yağışsız geçer”

“El Nino her ne kadar kışları ılıman geçiren bir döngüyse de Türkiye’nin hava şartlarına direkt müdahalesi yok” diyor Gönençgil.

“El Nino’nun kuzey yarım küredeki etkisi daha az. Güney yarım kürede ama daha fazla etkili. Türkiye’deki etkisi tam belirgin değil. Fakat El Nino sırasında kışların ılıman ve az yağışlı geçtiği bilinir.

9 ay 1 yıl süren dönemleri olabiliyor. Etkileri 2 ya da 7 yıla kadar sürebiliyor. Bunlar beklenmeyen olaylar da değil. Sürecin içerisinde olan belirli şekilde gerçekleşen olaylar. Belirli dönemlere denk geldiği zaman da etkileri daha çok hissedilebiliyor. Kuzey yarım kürede ise etkileri daha kısıtlıdır.”

“Yüksek basınç sıcaklıkları artırıyor”

Gönençgil, Türkiye’nin hava olaylarını etkileyen asıl faktörün Kuzey Atlantik salınımı olduğunu söylüyor. Sıcak ve soğuk havanın karşılaştığı bölgelerde yani Türkiye ve Avrupa’da bu etki sıcaklıklara yansıyor.

“Ülkemizi asıl etkileyen Kuzey Atlantik salınımıdır. Çünkü Türkiye’yi ilgilendiren hava kütlelerinin doğuş alanıdır. Güneş ışınlarının gelmesiyle alakalı bir durumdur bu da. Kutuplarda soğukla beraber okyanus üzerinde yüksek basınç alanları oluşuyor. Ekvatoral bölge ise sıcak olduğu için alçak basınç alanları oluşuyor. Bu salınım da bu iki basınç alanlarının sıcaklık farklılıklarıyla oluşan bir durum. Yüksek basıncın ve alçak basıncın karşılaşmasıyla oluşan yüksek basınç sahaları da var. Türkiye de bu bölümün içinde. Kış aylarında bu iki basınç yapısının etkileşiminden etkileniyoruz. Bazen basınç farkı azalıyor bazen artıyor. Buna göre de sıcaklık daha çok ya da daha fazla oluyor. Bu fark pozitif olduğunda sıcaklık çok fazla hissediliyor. Yağışlar da belirgin şekilde azalıyor. Yüksek basıncın hakimiyeti artıyor çünkü.”

“La Nina’nın etkisi sürüyor”

El Nino dönemleri sıcak geçerken, La Nina dönemleri soğuk geçiyor. Ancak yüksek basıncın etkisiyle bu durum değişebiliyor. Gönençgil, yağışsız geçen bugünlerde hala La Nina’nın etkisinde olduğumuzu belirtiyor.

“El Nino’nun etkisinin başlaması gereken dönemdeyiz. Fakat şu anda La Nina ve Kuzey Atlantik salınımının etkisi negatif görünümlü. Bu da aslında kış aylarında yaşadığımız mevsim normallerinin ortalaması olan sıcaklıkların ve yağışsız geçen günlerin nedeni. El Nino’nun daha etkisinin tam olarak başladığını söyleyemeyiz. Zaten La Nina ve El Nino peş peşe olmak zorunda değil. Bir süre durağan bir dönem de olabilir.”

“Sel ve taşkınlara dikkat”

Yağışların yeterince olmaması ve barajların da kritik seviyelere kadar inmesi su tüketimi konusunda alarm veriyor. Ancak, Gönençgil’in dikkati çektiği diğer bir konu da sel ve taşkınlar…

“Yaz ayları açısından normal yağış alamadığımız için su tüketimi konusunda bizi dikkatli olmamızı gerektiren bir dönem bekliyor. Zaman zaman ekstrem olaylar da olabilir. Tamamen yağış düşmeyecek denemez. Yüksek basıncın etkisi başlayana kadar yani Temmuz’a kadar havaların sıcak olması ani yağışları getirebilir. Fakat bunlar barajları doldurabilen yağışlar olmaz. Bu dönemde sel ve taşkınları görebiliriz.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu