KıbrısManşetSiyaset

Üç basit soru..

Alt tarafı bir kurultay. Kurultayı kazanan da bir siyasi partinin genel başkanı ve belki de dünyanın alt yönetim olarak gördüğü bir coğrafyanın başbakanı olacak. Hepsi bu. Zannedersiniz ki bu kurultayı kazanan dünyaya hükmedecek. Hoş hükmetseler ne olacak? Üç günlük dünyada bu neyin hırsıdır?

Önce kimseyle görüşmedim dedi.

Akabinde iş mahkemede  zanlı avukatlarının yaptıkları iddialarda ortaya çıkınca 4 ay önce ben restoranda yemek yerdim, beni aradılar görüşmek istediklerini söylediler, geldiler üst kata çıktık görüştük dedi. Faiz Bey Kendisine yapılan teklifi de kabul etmediğini söyledi.

Sonra döndü benim bu işlerin içinde olduğumu ispatlasınlar değil siyaseti bırakmak ülkeyi de terk eder giderim dedi..

Şimdi burada kafaları karıştıran çok basit üç soru var.

Birincisi Sayın Sucuoğlu böyle bir konuda görüşmeyi neden kabul etti?

Bu çok büyük bir hata..

İkincisi madem görüştünüz ve ortada böyle bir konu var.  Bu konun doğrudan bir tarafı olan kişi, sizin parti içi rakibiniz dahi olsa, yıllardır aynı partide politika yapan bir arkadaşınızdır nihayetinde..

Tabiatıyla aranızda yılların getirdiği bir hukuk var. Dolayısıyla insani değerleri önünüze koyarak vicdanınızı yüreğinize alarak hem genel başkanınız olan, hem başbakanınız olan, hem de yıllardır aynı parti için birlikte mücadele verdiğiniz bir kişiye, bir arkadaşınıza “arkadaş böyle böyle bir durum için beni aradılar, senin adının geçtiği şu şu iddiaları var” diye kendisini uyarmaz mı?

Elbette uyarır.

Göz göre göre bir arkadaşının hem kendisinin hem de ailesinin zarar göreceği hayatlarının olumsuz etkileneceği böylesi bir konuya  bile bile sessiz kalınmaz.

Kimse kusura bakmasın..

Kaldı ki burada yasadışı bir eylem için  teklif yapılıyor Sayın Sucuoğlu’na!

Ve Sayın Sucuoğlu her şeyden önce ahlaklı düzgün sevilen sayılan bir kişi olarak ve sonrası bu ülkede bakanlık yapmış halihazırda milletvekili olan bir şahsiyet olarak bu  yasal olmayan girişime ya da teklife de sessiz kalarak büyük bir hata yapmıştır.

Oysa ilk günden Sayın Saner’i bilgilendirerek polise birlikte başvurmaları gerekiyordu.

Üçüncüsü Faiz Bey  ben bu olaya karışmadım, bu şahsıma karşı yapılan bir oyundur, beni de bu tatsız olayın içine çekmeye çalışıyorlar diyor ama konuyla ilgili yargıya taşınan iddiaların içinde, kendisinin bakanlığı döneminde özel kalem müdürlüğünü yapan şahsın da adı geçiyor ve o şahıs bu dava kapsamında  halen tutuklu.

Bunu izah etmek de açıkçası çok kolay değil Faiz Bey için..

Gerçekten çok çetrefilli bir konu.

Elbette bütün bu yaşananlara hem üzülüyorum hem şaşırıyorum..

Aklı başında toplumdan saygı gören insanların adının geçtiği iddialara bakınca..

Alt tarafı bir kurultay.

Kurultayı kazanan da bir siyasi partinin genel başkanı ve belki de dünyanın alt yönetim olarak gördüğü bir coğrafyanın başbakanı olacak.

Hepsi bu.

Zannedersiniz ki bu kurultayı kazanan dünyaya hükmedecek. Hoş hükmetseler ne olacak?

Üç günlük dünyada bu neyin hırsıdır?

Bütün bu rezilliğe değer mi?

Aklı başında olan vicdan ve ahlak sahibi herkesin bu soruya vereceği cevap belli.

Asla ve asla değmez ve nitekim değmedi!

Diğer Haberler

Başa dön tuşu