EğitimEkonomiKıbrısManşetSağlıkSürmanşet

Üniversiteler yüz yüze eğitime geçmeyi dört gözle bekliyor

Üniversite yetkilileri, yüz yüze eğitime geçilmesi kararını olumlu yönde karşılarken, yurt dışındaki öğrencilerin adaya getirilmesi konusunda çok dikkatli planlama yapılması gerektiği hususuna dikkat çekti

“DOĞRU VE YERİNDE TEDBİRLER ALINMALI”… Akpınar, yüz yüze eğitime geçmeyi tüm üniversitelerin de arzu etmekte olduğunu ancak alınan veya alınmak istenilen kararın alt yapısının oluşturulması gerektiğini kaydederek, doğru ve yerinde tedbirler alınmadığı takdirde öğrencilerin tümünün de gelmeme olasılığının olduğundan söz etti.

“ÖĞRENCİLERİ GETİREMEZSEK ÖĞRENCİ SAYISI 60 BİNE DÜŞEBİLİR”… Vehbi, “Ben, alınan ‘yüz yüze’ kararının arkasındayım. Bu kayıp sosyo-ekonomik bir kayıptır. Eğer 2. sömestırda öğrencileri getiremezsek öğrenci sayısı 60 bine düşebilir ve zincirin halkalarını kaybetmiş oluruz” dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu, Şubat 2021 tarihinden itibaren yükseköğrenimde eğitime yüz yüze devam etme yönünde prensip kararı aldı. KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Okullarda görülen vakalarla ilgili yapılan temaslı takibi ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın önlemleri sayesinde okul içinde yeni bulaşların önüne geçildi. Türkiye ve başka ülkelerden yurda girişte karantina uygulanması şartıyla Şubat 2021 itibarı ile 2’nci dönem yükseköğrenimin yüz yüze yapılmasında da bir sakınca olmayacağı konusunda fikir birliğine varılmıştır.”

Yüz yüze eğitimin yeniden başlaması konusunda GIYNIK Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan üniversite rektörleri, ikinci dönemde yüz yüze eğitimin başlamasına yönelik düşüncelerini dile getirdi.

Üniversite yetkilileri, yüz yüze eğitime geçilmesi kararını olumlu yönde karşılarken, yurt dışındaki öğrencilerin adaya getirilmesi konusunda çok dikkatli planlama yapılması gerektiği hususuna dikkat çekti.

Yabancı öğrencilerin ülkeye gelmesiyle ve yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte diğer sektörlerin de canlanma ihtimali olduğunu vurgulayan rektörler, bu hususta erken davranmanın ve iyi bir plan yapmanın önemine vurgu yaptı.

AKPINAR: DOĞRU VE YERİNDE TEDBİRLER ALINMALI

Girne Amerikan Üniversitesi ve Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar, yüz yüze eğitime geçmeyi tüm üniversitelerin de arzu etmekte olduğunu ancak alınan ve veya alınmak istenilen kararın alt yapısının oluşturulması gerektiğini kaydederek, doğru ve yerinde tedbirler alınmadığı takdirde öğrencilerin tümünün de gelmeme olasılığının olduğundan söz etti.

Girne Amerikan Üniversitesi’nde binleri aşan öğrencinin kayıt dondurmuş veya gerekli sağlık ve ileri tedbirler konusunda gerçekçi açıklama yapılmadığı takdirde gelmeyeceklerini bildirdiklerini anlatan Akpınar, üniversitelerini özlemiş ve gelmek isteyen öğrencilerin eğitime devam edebilmeleri için birkaç öneride bulundu:

“Ulaşım sorununun çözülmesi, öğrenci biletlerinden vergi alınmaması, biletlerin ucuzlatılması, öğrenciler için muhaceret cezalarının kaldırılması, ailelerinin de gelmesine olanak sağlanması, Sağlık Sigortası gibi zorunlu ücretlerin alınmaması, devletin bu zor süreçte bu gideri üstlenmesi, kira bedellerinin Türk Lirası’na çevrilmesi ve öğrencilerin konaklama giderlerinin sabitlenmesi, öğrencilerin öncelikli aşı programına Ada’ya gelmeden önce alınması, KKTC’ye gelen öğrencilere serbest çalışma izinleri verilmesi, Öğrenci Dostu Ada Programı için öğrencilerin ve akademik kadrolar için TAX Free imkanının verilmesi (gümrüksüz araç , elektronik eşya vs gibi kullanım ve tüketim maddeleri) KKTC’de öğrenci yaşamının ucuzlatılması, güvenli ve ekonomik yaşam koşullarında örnek ülke haline getirilmesi”

“KKTC’DE ‘YÜKSEK ÖĞRETİM ALANI’ YOK EDİLMEK İSTENMEKTEDİR”

Akpınar, ülkemizdeki devlet üniversiteleri de dahil tüm üniversitelerin tüm öğrenci gelirlerinin %80’ini burs adı altında indirdiklerinden bahsederek, çok ciddi iç bütçe sübvansiyeli ile desteklemekte olup, çok ciddi gelir kaybı yaşadıklarına vurgu yaptı.

Hükümetten hiçbir destek almadıklarını kaydeden Akpınar, başta YÖDAK olmak üzere tüm üniversitelerin bölüm veya fakülte açma gibi isteklerine onay verilmesinin, üniversitelerin önünün açılmasının, uluslararası öğrencinin gelebilmesi için üniversiteler üzerindeki baskı ve engellerin kaldırılmasının, YÖK’ün dahi öğrenci alım kriterlerinin üzerinde kriterler belirlenmesinden vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Akpınar, “Bir tarafta Güney Kıbrıs Ambargoları diğer tarafta YÖDAK kısıtlamaları, üniversitelerimize büyük zarar verilmekte ve adeta KKTC’de ‘Yüksek Öğretim Alanı’ yok edilmek istenmektedir” diyerek, YÖK’ün dahi istemediği, bölüm, fakülte açma ve öğrenci alma kriterlerinin şart koşulduğu, devletin de tüm bu yaşananlara kulaklarını kapatıp, habersizmiş gibi davrandığı sürece Güney Kıbrıs Hükümeti’nin yapamadığını KKTC’nin kendi kendine YÖDAK eliyle yapacağını ifade etti.

VEHBİ: 2. SÖMESTIRDA ÖĞRENCİLERİ GETİREMEZSEK ÖĞRENCİ SAYISI 60 BİNE DÜŞEBİLİR

Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesinde (ARUCAD) Rektörü Asım Vehbi, Güz döneminde yökün isteğiyle okulların açılış zamanının Ekim ayına alındığını ifade ederek, Bahar döneminin de Mart ayına sarkacağı düşüncesinde olduğunu belirtti.

Havanın ılıması, salgının yayılmasının azalmasının ve tünelin sonundaki ışığı görebilmemiz açısından bir umut olduğundan bahseden Vehbi, “Ben, alınan ‘yüz yüze’ kararının arkasındayım. Bu kayıp sosyo-ekonomik bir kayıptır. Eğer 2. sömestırda öğrencileri getiremezsek öğrenci sayısı 60 bine düşebilir ve zincirin halkalarını kaybetmiş oluruz” dedi.

Vehbi, ilk dönemde online eğitime tamamen izin verilmediğini ancak bazı üniversitelerin online sisteme başlaması nedeniyle online sistem uygulandığını kaydederek, ARUCAD’ın fakülte öğrencilerinin 100%’ünün adada olduğunu ve kendilerinin yüz yüze eğitim yaptıklarını, çok az öğrencinin online sistemden devam ettiğini söyledi.

Maske ve sosyal mesafeyle yüz yüze eğitimi vakasız bir şekilde atlattıklarını anlatan Vehbi, “Bir sıkıntı yaşamadık umuyoruz ki yaşamamaya da devam ederiz” dedi.

“BAHAR DÖNEMİ İÇİN ŞİMDİDEN PLANLAMA YAPILMASI GEREK”

Vehbi, ülke gerçeklerine bakıldığında tüm üniversitelerin, öğrencilerinin gelmesi için ellerinden geleni yapmaları gerektiğini ve hatta bir sonraki yıla yönelik de planlamalar yapılması gerektiği konusuna değindi.

Hükümetin denetim ve kontrolleri konusunda pek bir güvenleri olmadığını söyleyen Vehbi, bunun kararını alıp, iradelerini gösterip, üniversiteleri de içine çekip, bunu kontrol edebilir hale getirebilme şansları olduğunu aktardı ve organizasyonu gerçekleştirmeye üniversitelerin çoğunun hazır olduğuna inandığını ifade etti.

Vehbi, Bahar dönemi için şimdiden planlama yapılması gerektiğini çünkü ciddi bir uçak kapasitesinin gerekli olacağınu belirterek, karantina noktalarını Yurtlar Birliği, üniversiteler, oteller ve turizmcilerle işbirliği içinde organize etmeleri gerektiğinden söz etti.

“Siyasi irade şart” diyen Vehbi, kendilerine bu güveni devletin sağlaması gerektiğine vurgu yaptı.

VEHBİ: PLANLAMA OCAK AYINDA YAPILMALIDIR

Ada Kent Üniversitesi Rektörü Tuncer Hasan Tuncergil de, güz dönemi için normalde online eğitim kararının olmadığını ve normalde seyrekleştirilmiş eğitim kararının alındığını ancak birçok üniversitenin ‘Hybrid’ yaptığını kaydetti.

Ada Kent Üniversitesi’nde 400 öğrencileri olduğunu ve Kıbrıslı öğrencilerin ilk zamanlar sınıflara geldiğini, daha sonra ise online sisteme ayak uydurduklarını anlatan Tuncergil, bu dönemde de değişik bir karar çıkmadığını kaydetti.

Tuncergil, özellikle yurt dışındaki öğrencilerin gelmeleri için organizasyon yapılması gerektiğini ve buna Ocak ayında başlanmasının ise şart olduğunu ifade ederek, 39-40 bin öğrencinin şu an yurtdışında olduğunu belirtti. TC’deki uçuşların sadece Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yapıldığını ancak KKTC’ye TC’nin farklı bölgelerinden de öğrenciler geldiğini vurgulayan Tuncergil, biletlerin çok pahalı olduğundan bahsetti.

“İYİ BİR PLAN YAPMALIYIZ, BİZ KİMSEYİ BURADA PERİŞAN EDEMEYİZ”

Bunun yanı sıra ülkemize bir günde gelmesi planlanan 500-1000 arası öğrenciyi konaklatabilirmenin de yollarının aranması gerektiğini kaydeden Vehbi, “Eğer iyi organize olunursa bence çok iyi olacak” dedi.  Vehbi, Yüksek Öğretim için de üst kurul olması gerektiğinden bahsederek, kafasında bazı soru işaretleri olduğunu söyledi.

40 bine yakın öğrencinin Şubat ayı sonuna kadar adaya gelmelerini nasıl sağlayacakları düşüncesinde olduğunu anlatan Vehbi, sözlerine şöyle devam etti:

“Kimsenin zarar görmemesi lazım. Bugüne dek gelen öğrenciler yapılacak hatalarla bize daha pahalıya patlayabilir. Karantina koşulları çok önemli. 30 ile 40 bin yatak kapasitesine ihtiyacımız var. Bizim kapasitemiz kaçtır? Bunları iyi planlayıp, öğrenciyi organize şekilde getirebilmek minimum 1 buçuk ay ister. YÖK de öğrenciye veya Milli Eğitim Bakanı %60 yüz yüze, %40 online ders zorunluluğu koymalıdır. Bu yüzden organizasyonun çok iyi planlanması gerekir çünkü gelecek olanlar anasının babasının evladıdır. Biz kimseyi burada perişan edemeyiz.”

TÜZÜNKAN: BİZ BUNA HAZIRIZ

YDÜ yöneticilerinden Murat Tüzünkan, “Biz buna hazırız” diyerek, Yakın Doğu Üniversitesi olarak hep yüz yüze eğitimden yana olduklarını ve Güz döneminde de ilk etapta yüz yüze eğitime başladıklarını ve online sistemi öğrencilerin seçimine bıraktıklarını belirtti.

Sınıfta yapılan dersin öğrenciye olan katkısının daha fazla olduğunu kaydeden Tüzünkan, Bahar dönemi için gerekli tedbirlerin alınmasıyla birlikte sorun yaşanacağı düşüncesinde olmadığını ifade etti.

Tüzünkan, YDÜ olarak kendilerinin her türlü tedbiri aldıklarını ve Eylül ayından bu yana yüz yüze eğitime devam yapmamıza rağmen bir olumsuzlukla karşılaşmadıklarını belirterek, “Kurallara uyulursa sıkıntı yaşanmayacağını düşünüyorum. Sosyo kültürel ve ekonomik hayatın canlanması için çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu