GenelKıbrısManşet

Üretimin kalbi de durmak üzere

Önlem alınmaması halinde tarımcılığın da sonu geldiğini kaydeden Yeşilırmaklı üretici kadınlar, “Ülkede tarım sektörünün sonu yavaş yavaş geliyor. Meyve gibi sebze de artık ülkeye ithal gelecek” sözleriyle dert yandı

Pandemi sonrası sıkıntıların katlanarak arttığını anlatan üretici kadınlar, girdi maliyetleri nedeniyle kar elde edemediklerini, bu işten sadece toptancı ve marketlerin kazandığını kaydetti

GIYNIK ÖZEL

“BU BÖLGEDE YAŞAYIP DA TOPRAK İLE YOĞRULMAYAN YOKTUR” …

Kuzey Kıbrıs’ın en batısında yer alan ‘çilek diyarı’ Yeşilırmak köyünün üreten kadınlarına bir dokunduk bin ah işittik. Uzun yıllardır tarım işi ile uğraşan, sebze ve meyve üreticiliği yapan Hülya Bilgin Kaygül ve Oya Yılmaz, sıkıntılarını GIYNIK Gazetesi’ne anlattı. Yılın her mevsiminde üretmeye devam ettiklerini ifade eden üretici kadınlar, “Çilek bizim için çok büyük önem taşıyor ama daha birçok sebze ve meyve üretiyoruz. Bu bölgede yaşayıp da toprak ile yoğrulmayan insan yoktur” diyerek, bölge halkının tarım ile iç içe olduğunu ifade etti.

“ÜRETİYORUZ AMA BU İŞTEN KAR ELDE ETMİYORUZ” …

Pandemi dönemi ve sonrasındaki Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte, dünyada yerli üretimin öneminin bir kez daha anlaşıldığını fakat ülkemizde üreticiye gereken değerin verilmediğini ifade eden üretici kadınlar, “Girdi maliyetlerimiz çok yüksek. Üretimde kullandığımız malzemeler, gübre, ilaçlar vs. fiyatları sürekli yukarı doğru tırmanırken, ürettiğimiz ürünlerin fiyatlarında ise çok fazla bir değişim olmadı. Hava sıcaklıklarının düşmemesi nedeniyle, üretim arttı ve piyasada şu anda domates miktarı yükseldiği için fiyatlar da aşağıya düştü. Toptancılar da şu anda piyasadan ucuza domates alıp stok yapıyorlar. Yarın ürünler azaldığı ve fiyatlar yükseldiği zaman 10 liraya aldıkları domatesi 30 liraya, 50 liraya piyasaya çıkaracaklar. Bu işten kar elde eden onlar biz değiliz” diyerek, piyasadaki pahalılığın en büyük nedenlerinden birisinin de toptancılar olduğunu savundu.

“ÜRETİCİ YAVAŞ YAVAŞ TÜKENİYOR” …

Tarladan çıkan ürünün fiyatının marketlerin sebze reyonlarına girene kadar %100 oranında değiştiğini ifade eden üretici kadınlar, “Şu anda 1 sera dolusu domates dalında bekliyor. 10 liraya satacak domatesimiz yok. 10 lira bizim ne maliyetimizi ne de emeğimizi karşılamaz. Daha iyisi dalında kalsın çürüsün” sözleriyle, yaşadıkları durumu özetledi. Maliyetler yükselmeye devam ettikçe tarım sektörünün her gün daha kötüye gittiğini ve bu gidişle 2 yıl sonra bu ülkede üretim diye bir şey kalmayacağını dile getiren üretici kadınlar, “Yıllardır ülkede bir hal yasası çıksın diye bekledik halen bekliyoruz. Şimdi Ekonomi Bakanlığı tarafından fiyat belirlenmeye başladı. Neye göre bu fiyatı belirliyorlar. Gelsin bir de bize sorsunlar. Bir kolokasın üretimi 9 ay sürüyor, kolokasın fidanını 20 TL’ye alıyoruz, kilosunu 17 TL’den satmamızı nasıl bekliyorlar. Devlet bizi denetlemesin, marketleri denetlesin.

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu