KıbrısManşetSiyasetToplum

Üzgünüm ama gerçek de bu

Yani siyaset elbette çetrefilli bir alan, hele Kıbrıs’ın kuzey yarısında icra edilen siyaset tam bir rezillik!  Lakin savunduğunuz ilkeleriniz, duruşunuz ve kişisel yaklaşımınızın temsil ettiğiniz siyasi anlayışla örtüşmesi gerekmiyor mu?

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 8 Ekim 2020 tarihinde kademeli açılım süreci başlayan Maraş bölgesine giden 1 milyonuncu ziyaretçilere “1 milyonuncu ziyaretçi belgesi” takdim etti. Şaka değil bu ha!

Gerçek. 8 Ekim 2020’den bu yana 1 milyonuncu kişi veya kişiler kapalı Maraş’ı ziyaret etmişler. Peki ne var kapalı Maraş’ta? 1974 sonrası oluşan enkaz.

Savaşın korkunç yüzü, evlerini yerlerini terk etmek zorunda kalan binlerce insan, yıkık dökük binlerce konut, otel, apartman acı gözyaşı.. Yani ziyaret edilen yer, sanat merkezi, galeri değil, müze değil, bağ, bahçe değil.. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın orada hazır bulunup ödül vermesini anlarım, zira temsil ettiği anlayışın siyaseti bu, dolayısıyla ile bu Ersin Bey’in duruşu il birebir örtüşen bir tavırdır.. Ve fakat CTP’li belediye başkanı Süleyman Uluçay’ın orada olup bunu tören güzellemesi yapanların içinde yer almış olmasına açık söylemek gerekirse çok şaşırdım, zira temsil ettiği siyasi anlayışla örtüşmeyen bir durum var ortada.

Ha derseniz ki, ne yapabilirdi  Mağusa Belediye Başkanı olması vesilesi ile orada bulunması gerekiyordu Sayın Uluçay’ın… Kimse kusura bakmasın ama bu benim anlayabileceğim bir durum değil.

Yani siyaset elbette çetrefilli bir alan, hele Kıbrıs’ın kuzey yarısında icra edilen siyaset tam bir rezillik!  Lakin savunduğunuz ilkeleriniz, duruşunuz ve kişisel yaklaşımınızın temsil ettiğiniz siyasi anlayışla örtüşmesi gerekmiyor mu?

Bence gerekiyor..

Mağusa’nım Belediye Başkanı olmak elbette partili partisiz herkesin ayrım gözetmeksizin başkanı olmaktır.

Zaten Süleyman Bey de bunun idraki içindedir. Seçildiği gün parti rozetini çekmecesinin içine koyarak doğru olanı da yapmıştır. Lakin bu tamamen başka bir şeydir. Nitekim kapalı Maraş’ın Mağusa üzerinde yarattığı intiba bir tarafa,yaptığı çağrışımı ve travmayı  nesillerdir üzerimizden atamadık.

Yıkılan binalar, yok olan anılar,hayatlar,gözyaşı,acı ve hüzünden  görsel zenginlik çıkarımı yapmak doğru bir yaklaşım değildir..

 

 

 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu