Üzüntü, yas, suçluluk, kaygı ve korku

“Deprem toplumsal bir travma yarattı”

Büyük yıkımın ardından ortaya çıkan yürek yakıcı görüntüler, can kayıpları ve geride kalanların yaşadığı acı, herkesin acısı haline geldi

MESELENİN FARKLI BOYUTLARI VAR…

Deprem sonrası herkeste farklı duyguların geliştiğine dikkat çeken uzmanlar, bunların birkaç boyutlu olduğuna değinerek, yaşanan kaygıyı, “Herkesin üzerinde çok farklı duygular var. Bulundukları yerde böyle bir deprem olabilir mi? Evleri, iş yerleri güvenli mi? Onların da başına böyle bir şey gelebilir mi diye korku duyuyorlar. Bu meselenin bir boyutu… Ama bunun ötesinde derin bir acı ve yas içindeler” sözleriyle özetledi.

“DUYGULARIMIZ ÇOK KARIŞIK” …

İnsanların pek çoğunun bu süreçte suçluluk, kaygı ve öfke de duyduğunu ifade eden uzmanlar, “Depremlerden korkmak beklediğimiz, düşündüğümüz kadar olumsuz bir duygu değil. Çünkü bir korku ve kaygımız olmazsa şu andaki mekânlarımızı, yaşadığımız evlerimizi, güvenli hale getirme konusunda harekete geçmemiş oluyoruz. Son zamanlarda ev güvenliğini test ettirme müracaatlarında büyük bir artış var” ifadelerini kullandı.

“GÜNLÜK HAYATA DÖNMEK ÇOK ÖNEMLİ”…

Bu zor süreci atlatmak için atılacak ilk adımın insanların rutinlerine dönmek için kendilerine izin vermesi olduğunu söyleyen uzmanlar normal hayata dönmenin onarıcı etkiye sahip olduğunun altını çizdi. “Bu, yaşananları unutup bir nevi acısı olanlara ihanet etmek değil” diyen uzmanlar, “Ölçülü bir şekilde tekrar günlük hayatta yaptıklarımıza devam etmemiz çok önemli. Bu, yapılan araştırmalarla da desteklenen bir süreç” şeklinde konuştu.

“SOSYAL HAYATA DÖNMEK UNUTMAK DEĞİL”…

Başkalarına yararlı olabilmemiz için normal hayata dönüp güçlenmemiz gerektiğini vurgulayan uzmanlar, “Onun için böyle olaylardan sonra işe, sosyal hayata dönmenin aslında unutmak anlamına gelmediğini, kendimize öz bakım anlamına geldiğini ve iyi olmaya devam etmemiz için bunun gerekli olduğunu bilmemiz gerekiyor” tavsiyelerinde bulundu.