KıbrısManşet

Wimbledon; Tenisin kreması ve çileği

Turnuvayla özdeşleşen çilek ve şampanya tüketimi geleneği aslında çok eskiye dayanır

İngiltere’nin başkenti Londra’da 29 Haziran -12 Temmuz tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan Wimbledon Tenis Turnuvası, malum Covid-19 salgını nedeniyle  birkaç ay önce iptal edilmişti. Turnuva 28 Haziran – 11 Temmuz 2021 tarihlerine alınmış ki pandemide 2’nci dalga nanay halleri maalesef. Yazık, 143 yıllık bir geçmişe sahip Wimbledon, daha önce sadece Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sebebiyle iptal edilmişti.

İşte, bugünkü yazımız bu önemli tenis organizasyonuna dair. Wimbledon; İngiliz muhafazakarlığının en babası; Tenis’severler bilir; dünyanın en eski ve de en prestijli tenis turnuvası. İngiliz Kraliyet Ailesi himayelerinde devam eden bir spor klasiği ve geleneği.

İngilizlerin Wimbledon semtini gezenler bilir; Church Road adlı bölgede birçok tenis kortu var. İşte o bölgede her yıl teniste kremanın çileği yeniliyor ve de izleniyor. E çilek ne alaka mı? Turnuvayla özdeşleşen çilek ve şampanya tüketimi geleneği aslında çok eskiye dayanır. Orta çağ toplumlarında refah, barış ve mükemmelliği simgeleyen çilek, zamanla Wimbledon’ın da simgesi haline gelmiş.

Turnuvada yılda yaklaşık 30 ton çilek ve yedi bin litre krema tüketiliyor. Bir kasesi yaklaşık 2,5 sterline satılan çilek ve krema ikilisine, şampanya da eşlik ediyor. Turnuvanın seçkinliğini simgeleyen şampanya satışı, kortların etrafında kurulan stantlardan yapılıyor. Neyse bu çilek işini fazla uzatmayım; Hani şu “Top içerde mi, dışarda mı” tartışması var ya, ilk kez burada son bulmuştu. Şahin Göz’ün tenisteki dönüm noktası ise 2004’te Capriati’nin o an ki 1 numara Serena Williams’ı yendiği maç oldu. Williams’ın çizgiye paralel backhand atışı çizgi hakemi tarafından içeride olarak ilan edilmişti. Ancak baş hakem topun dışarıda olduğunu söyleyerek skoru Capriati lehine ‘avantaj’ olarak açıkladı. Şahin Göz sisteminin uygulandığı televizyonda ise topun içeride olduğu görülüyordu. Sistem ayrıca Capriati’nin üst üste yaptığı hataları da açığa çıkardı. İşte, son yıllarda bu teknoloji kullanımından dolayı Merkez Kort’un 90 yıllık tarihinde izleyiciler artık yağmur veya güneşten korunaksız şekilde oturuyor.

All England Tenis Kulübü elindeki Merkez Kort’taki maçlara bileti olan izleyicilerin her türlü havaya hazırlıklı olarak gelmesini öğütlüyor. Artık korta girişte şemsiye, yağmurluk, şapka, güneş kremi gibi malzemeler satılıyor. Bu arada son yıllarda kortlar podyum gibi olmuştu. Özellikle kadın tenisçilerin neredeyse atışlarından çok, rengârenk kıyafetleri dikkat çekiyordu. Ancak artık herkes beyazlar içerisinde. Wimbledon Organizasyon Komitesi her yıl tenis yıldızlarını “Kıyafet kurallarına uymazsanız turnuva dışı bırakılacaksınız” diyerek uyarmakta. Diğer bir tartışma konusu ise logolar. Wimbledon yetkilileri televizyonda görülebilmesi için logolarını büyüten spor giyim üreticilerine de uyarıda bulundu ve logo boyutunun 10 santimetrekareyle sınırlı olmasını istedi. Bunun üzerine Adidas tenis otoritelerini mahkemeye verdi ve logosunun turnuvadaki oyuncuların kıyafetleri üzerinde kullanılacağına dair geçici bir karar çıkartmıştı.

Wimbledon’da yönetim her yıl toplam sayısı 570’i bulan hakem ve top toplayıcıları için yine yeni lacivert, yeşil ve toprak rengi giysiler aldırtır. İşte, İngiliz muhafazakarlığının dik alasının yaşandığı Wimbledon’da vaziyetler aynen böyle. Afiyet olsun.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu