KıbrısManşetSiyaset

Yalan satarak ülkeyi yönetemezsiniz

Velhasıl iş bilmeyen, sorunları çözmekten uzak, halkın hassasiyetlerini umursamayan bir yönetim anlayışı hakim ülkemizde

Antalya’nın Manavgat İlçesi’nde başlayan, ardından Türkiye’nin bir çok bölgesinden gelen yangın haberleri hepimizi derinden üzdü. Türkiye’nin acısını yürekten paylaşırken, yaşanan felaketin en kısa zamanda son bulmasını temenni ederim.

Bu vesile ile KKTC yetkili makamları hiç vakit kaybetmeden Türkiye Cumhuriyeti yetkili makamlarından  KKTC ‘de yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı  sarayı, yeni Meclis binası ve Millet bahçesi inşaatlarına ayrılan bütçenin Türkiye’de  yangından etkilenen bölgelere aktarılmasını talep etmelidir… Doğru olan da budur.

Ve dönelim yine ülkemize.

Kısır gündemlerle adeta bir labirent yaratılmaya çalışılırken, ülkeyi yönetenlerin gözle görülür, elle tutulur somut icraatlar yerine,  yalan satarak boş boş konuşarak günü kurtarmanın peşinde olduklarını rahatlıkla görebiliyoruz.

Zaten ağızlarını her açıp ülkeye dair bir şeyleri seslendirmeye kalktıklarında bir an aynı toprak parçası üzerinde yaşayıp yaşamadığımız ikilemine kapılıyoruz.

Dolayısıyla bu ülkeyi sadece hayal satarak algıyla yönetemezsiniz.

Bu ülkede kimsenin derdi ne Maraş’tır, ne komplo projelerine bilmem ne vatan diye hayat vermektir, ne de BM’nin görev süresidir!

Bu ülkede geçim derdi var, aş ekmek derdi var.

Dolayısıyla ülkeyi yönetme iddiasında olanlar pembe pembe tabloları lafta önümüze koyarken, hastanelerde ilaç sıkıntısı yaşandığını yurttaş bizzat gözlemleyerek görüyor. Onlar süslü süslü vatan millet bayrak nutukları atarken yurttaş memleketin çöplükten geçilmediğini görebiliyor. Onlar yüzleri kızarmadan topluma yalan satmaya çalışırken, yurttaşlar akşam serinliğinden yararlanmak için sineklerden, pis kokulardan camlarını açamıyorlar. Onlar milletin ensesinden lüks bir yaşamı sürdürürken, bu ülkede insanların % 60’ı açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Onlar ülkeyi sorma gir hanına çevirirken  kadın ticareti ve uyuşturucu almış  başını gidiyor.

Onlar her gün ahkam kesip insanlara masal okurken, genç kadınlar para için yumurtalıklarını satıyor, Onlar insanların derdini tasasını, sıkıntılarını görmezden gelirken intiharlar yaşanıyor bu ülkede..

Velhasıl iş bilmeyen, sorunları çözmekten uzak, halkın hassasiyetlerini umursamayan bir yönetim anlayışı hakim ülkemizde.

Oysa bir ülkede hükümet edenler o ülkenin  halkının eğitimini, sağlığını, refahını, güvenliğini, bağımsızlığını, özgürlüğünü koruyup kollamakla mükelleftirler. Bizde ise bütün bunların sorumluluğunu fiiliyatta üzerine  alan bir otorite yok. Hükümet edenler ölü taklidi yapmayı seçiyorlar. Halka adeta ne haliniz varsa görün diyorlar. Malum Eylül ayına çok az bir zaman kaldı ve yüz yüze eğitim başlayacak.

Bir akademik yılın daha kaybolmasını asla kabul edemeyiz. Bunun için de okullarımızı gereken bütün tedbirleri alarak açık tutmalıyız.

Lakin görünen o ki hükümetin bu yönde şu ana kadar bir tasarrufu yok.

Okullarda bu yönde hiçbir hazırlık yapılmış değil.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu