KıbrısManşetSiyasetTürkiye

Yanlış tespitler gerçekleri örtmeye yetmiyor

Türkiye’nin değerli yöneticileri biz  Kıbrıslı Türkleri anlamaya çalışmak yerine, dayatma politikalarla toplum mühendisliğine soyunarak birçok gerçeği gözden kaçırıyorlar

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay yaptığı bir açıklamada, bir önceki dönemde  halkın yüzde 65 oyunu alarak Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Akıncı’yı  işaret ederek, “geçmişte KKTC’nin başında bulunan bir şahıs nedeniyle bir dönem sıkıntı yaşadık” diyerek “Şimdi ilk defa yeni Cumhurbaşkanı’nın seçilmesiyle birlikte başka bir şey de onaylandı. Kıbrıs Türkü, Ada’da federasyon filan istemiyor” ifadelerini kullandı.

Peki bu doğru mu?

Çok üzgünüm ama bu ifadeler Kuzey Kıbrıs’taki durumu yansıtan açıklamalar değil.

Dolayısıyla yanlış tespitler.

Her şeyden önce Kıbrıslı Türklerin adada  “federasyon filan” istemiyorlar ifadesi başlı başına talihsiz bir açıklama..

Bunu iddia ile söylüyorum bugün Ada’da hala Kıbrıslı Türklerin yüzde 70’lere varan bir federasyon desteği var.

Kaldı ki yeni Cumhurbaşkanı seçilmesiyle başka bir şey diye lanse edilen politika BM dahil Kıbrıs sorununa dolaylı dolaysız ilgi duyan uluslararası camiadan da destek bulmadı.

Hoş Ersin Beyin iddia edildiği gibi yeni iradeyi temsil ettiği yönündeki izah da sıkıntılı.

Zira bu seçimlerin hangi koşulların Ersin Bey’i Cumhurbaşkanı yaptığı ortada..

Hatta bunu en iyi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay biliyor. Haliyle dünya alem de biliyor..

Ha bunu nereden anlıyoruz?

Yabancı diplomatlarla internet üzerinden sohbet ettiğimiz zaman onların bu konuda bizden çok daha fazla bilgiye sahip olduklarını görüyorum.

Üstelik ayrıntılarına kadar biliyorlar seçim sürecinin öncesini ve sonrasını ve tabi ki nelerin yaşandığını…

Bu nedenle kafalarını kuma gömerek yaşananların bilinmediğini, görülmediğini ve duyulmadığını zannetmekle ancak kendi kendilerini kandırırlar.. Hepsi o kadar!

Umarım en yakın zamanda aklın yolunun bu olmadığını idrak etmesi gerekenler bunu anlarlar.

Zira gerçekten bu bizi doğru bir yola sokmayacak. Kıbrıs’ta olası bir çözüm için Türkiye’nin desteği elbette çok önemli.

Dolayısıyla Türkiye’nin içinde olmadığı bir çözümün Kıbrıs’ta hayat bulması mümkün değil.

İşte tam da bu nedenle Türkiye’nin tüm tarafların destek vereceği BM parametrelerinin zemin olarak kabul edildiği uluslararası camianın arkasında duracağı bir çözüm modeline odaklanması ile birlikte bölgede herkesin kazanacağı bir süreç başlayabilir.

Bu her şeye rağmen mümkündür..

Fakat maalesef üzülerek söylemeliyim ki,

Türkiye’nin değerli yöneticileri biz  Kıbrıslı Türkleri anlamaya çalışmak yerine, dayatma politikalarla toplum mühendisliğine soyunarak birçok gerçeği gözden kaçırıyorlar.

Oysa böyle olması gerekmiyor.

Karşılıklı saygı ile birçok sorunu ortadan kaldırabiliriz.

1974’ün 20 Temmuzunda 9 yaşında bir çocuktum. Her Kıbrıslı Türk aile gibi benim de  ailemin bütün erkekleri farklı farklı mevzilerde vatan savunmasına katkı koydu.

Öncesinde de TMT içinde yer aldılar.

Dedemden babama, dayılarımdan  amcalarıma kadar.

Şeref madalyaları belgeleri var.

Peki var da ne oldu?

İnsanlık mı kazandı?

Bugüne kadar hangi savaşın kazananı oldu?

Gözyaşından başka ne verdi bu lanet savaşlar!

Telafisi asla mümkün olmayacak kayıplardan başka hiçbir şey..

Koca bir hiç.

Dünya’nın evrenselleştiği milyonlarca insanın birleştiği ve birlikte yaşadığı bir yüzyılda bu küçücük adada barış içinde yaşamak ve ortak bir geleceğe yürümek hepimizin hakkıdır..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu