ManşetToplumYaşam

Yas süreci

Hayatta en zorlandığımız olayların başında ayrılıklar ve kayıplar geliyor. Kayıp denince insanın aklına ilk olarak sevdiği birinin ölmesi gelse de, ayrılıklar, boşanmalar ve kişinin var olan bir rolünü veya becerisini yitirdiği işten atılma, emekli olma, yaşlanma ve hastalanma gibi durumlar da kayıptır. Kayıp sonrasında kişinin yoğun duygular yaşadığı döneme ise yas dönemi denir

Hayatta en zorlandığımız olayların başında ayrılıklar ve kayıplar geliyor. Kayıp denince insanın aklına ilk olarak sevdiği birinin ölmesi gelse de, ayrılıklar, boşanmalar ve kişinin var olan bir rolünü veya becerisini yitirdiği işten atılma, emekli olma, yaşlanma ve hastalanma gibi durumlar da kayıptır. Kayıp sonrasında kişinin yoğun duygular yaşadığı döneme ise yas dönemi denir.

Yas kişiye özgüdür. Uzunluğu ve yoğunluğu kaybın ne olduğuna göre değil, kişinin olayı nasıl yaşadığına göre değişir. Yine de yapılan çalışmalar yas sürecindeki kişilerin bazı benzer deneyimler yaşadığını göstermektedir. Bu deneyimlerden ilki inkârdır. İnkâr, “Bu olmuş olamaz!” cümlesiyle tarif edilebilir. Kişi henüz olan biteni anlamlandıramamıştır; aynı anda durumun hem farkındadır, hem de gerçeği yeterince idrak edememiştir. Öfke de kayıp karşısında sıklıkla hissedilen bir duygudur. “Neden bu benim başıma geldi ki? Hakedecek ne yaptım?” gibi sorular kişiyi meşgul eder. Dünyada adaletin varlığına dair inancı yıkılmış halde dünyaya, diğer insanlara, ya da kendisine öfkelenebilir. Yi

ne yasta olan birçok kişide kaybı yaşanmamış kılmaya yönelik kimi zaman gerçekçi olmayan çabalar görülür. Durum düzelirse daha iyi bir kişi olacağına dair söz vermek veya geçmişe geri dönüp kötü olayı engellemeye dönük hayaller kurmak bu sürecin bir parçasıdır. Kişi kendisini yanlış ya da eksik yaptığını düşündüğü şeyler için suçlar. Yas bir ayrılığa dair ise, ayrılığın kendisi yüzünden olduğunu düşünebilir ve telafi etmeye çabalar. Yas sevilen bir kişinin ölümüne dair ise gerçek dışı bir şekilde bu ölümü engelleyebileceğini düşünür, ya da ölen kişiyle daha fazla vakit geçirmediği için kendisini suçlar.

İsviçreli psikiyatrist Elisabeth Kübler-Ross 1969’da yayımlanan Ölüm ve Ölmek Üzerine adlı kitabında, hastalara ölüm teşhisi konduğunda hangi duygusal aşamalardan geçtiğine dair bir sınıflandırma yapmıştı.İnkâr: “Hayır, ben değilim, doğru olamaz bu” Öfke: “Niye ben?” Pazarlık: “iyi tavır” yoluyla ölümü geciktirme çabaları Depresyon: hastalığa tepki gösterme ve ölüme hazırlanma sürecinde yaşanır Kabullenme: “Çıkılan uzun yolda son durak noktası” Kübler-Ross bunları “savunma mekanizmaları, çok zor durumlarla başa çıkma yolları” şeklinde tarif etmişti. Sağlıklı bir yas süreci için şunları önerebiliriz; Bu süreci tek başınıza atlatmaya çalışmayın. Sizi iyi bir şekilde dinleyip anlayabilecek güvendiğiniz birisiyle konuşun. Sosyal desteğin ve aile desteğinin önemli olduğunu unutmayın. Aileden birinin kaybını yaşıyorsanız ailedeki diğer üyelerle hissettiklerinizi paylaşın. Onları daha çok üzmekten ya da zayıf görünmekten korkmayın. Sizi anlamayacaklarını düşünerek arkadaşlarınızdan uzaklaşmayın.

Daha önce kayıp yaşamış biriyle konuşmanın hem size hem ona iyi geleceğini unutmayın. Yaşadığınız tepkileri ve duyguları kabul edin ve ifade edin. Yas tutmaya izin verin, bu süreçte duygularınızı engellemeye çalışmayın. Sabırlı olun ve yasın uzun bir süreç olduğunu unutmayın. Yası yaşamak için kendinize izin verin, her şeyin bir anda düzelmesini beklemeyin. “Güçlü olmalıyım” ya da “Ağlamak zayıflıktır” gibi düşüncelerle ağlamanıza engel olmayın. Ağlamak doğal ve rahatlatıcı bir davranıştır. Konuşarak duygularınızı ifade etmekte zorlanıyorsanız yazmayı ya da çizerek anlatmayı deneyin. Yıldönümleri, doğum günleri, bayramlar gibi özel günlerin sizin için zor geçebilir. Buna hazırlıklı olun. Yaptığınız ve yapamadığınız şeyler için kendinizi affedin.

Cenazeye katılmak, duaya gitmek, mezar ziyareti yapmak zor gelse de acınızı yaşamanızı ve kendinizi ifade ederek kaybı kabullenmenizi kolaylaştırır. İş, okul gibi aktivitelerinizden kopmayın. Katılmak zor gelse de kendinize adım adım ilerleyeceğiniz bir program hazırlayın ve ona uymaya çalışın. Sosyal aktivitelerden uzaklaşmayın. Fiziksel ihtiyaçlarınızın (uyku, yemek gibi) önemli olduğunu unutmayın ve bu ihtiyaçlarınızı ihmal etmeyin. Acıyla baş etmek için alkol ya da maddeye yönelmeyin. Bunları size sadece anlık bir rahatlama sağlayacağını unutmayın. Unutmak ya da hatırlamamak için kendinizi belli bir işe adayarak yormayın. Zamana bırakın. Yas tepkileri 6 ay ve daha uzun süredir devam ediyorsa,mutlaka bir uzmana başvurun.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu