Yaşam alanlarımızda üretmek ve bunun işe yaradığı görmek, kısacası bir işin ucundan tutmak ve bunun meyvelerini toplamak, insan için paha biçilmez bir değere sahiptir..
Ve fakat içinde bulunduğumuz pandemi süreci yaşamın her alanını olumsuz etkilemiştir.
Haliyle gençlerimiz de bu yaşanan süreçten olumsuz etkilenmişlerdir. Elbette pandemi ile birlikte ortaya yeni bir dünya düzeni çıkmıştır.
Yeni koşulların oluştuğu ve daha ihtiyatlı bir yaşam şeklini insanların içselleştirmek zorunda olduğu yeni bir dönem başladı.
Ve bu yeni duruma uyum sağlamak yaşamın elzem ihtiyaçlarından olmuştur.
Elbette bu zorlu süreçte her yaş grubunda olduğu gibi gençlerin de olumsuz etkilendiğini söylemek mümkün.. Zira bu dönemde ekonomi daraldı, işsizlik hissedilir derecede arttı, yaşam alanları sınırlandırıldı ve daha birçok nedenden ötürü mağduriyetler yaşandı ve hala yaşanmaktadır. Elbette bu kalıcı bir durum değildir. Burada anlaşılması gereken şey ise pandeminin zorunlu hale getirdiği ve yaşamsal öneme sahip olan koşulları benimseyerek yola devam etmek gerekiyor.
Dolayısıyla bu meşakkatli ve zorlu süreçte yol almamız beraberinde istikrarı da getirecektir. Bunun için de her şeyden önce kendi iş potansiyelinizi keşfetmeye çalışın.
Doğru zamanda karşınıza çıkan iyi fırsatlar için elinizi taşın altına koymaktan çekinmeyin kendinize güvenin, risk almaktan korkmayın.
Başınızı yastığa koyduğunuz zaman da şöyle bir düşünün ve kendinize sorun:
Ben ne yapabilirim?
Hangi alanlarda ilerleyebilirim ?
Hangi meslek dalının sizi daha iyi bir noktaya getireceğini düşünün ve doğru adımlar atmaya özen gösterin. Her şeyden önce olabildiğince kitap okuyun, bakış açınızı dar bir alan içine hapsetmeyin. Kendi ufkunuzu açacak girişimler yapın, seçici olun, analiz yapın..
Ve ne olursa olsun seçtiğiniz mesleği sevin, yaptığınız işi olabilecek en iyi şekilde icra edin ve her zaman savunucusu olun. Doğru olduğuna inandığınız değerlerden asla vazgeçmeyin.
Aldığınız eğitimin karşılığı elbette işsizlik olmamalı, ancak ne olursa olsun bu sizi umutsuzluğa itmemeli ve asla pes ettirmemelidir. Dolayısıyla kendi geleceğiniz için, kendi hayatınız için bu zorlu süreçte her zaman cesaretinizi koruyun ve pes etmek yerine kendinizi kendinize ispatlamanın mücadelesini verin. Ülkemizde işsizlik sorunu ne dün başladı ne de bugün. Bu sorun hep vardı. Fakat pandemi dönemi çok daha fazla görünür hale geldi.
Burada kuşku yok ki devletin uygulayacağı politikaların önemi büyüktür.
Lakin bireysel çabaların da bu noktada kazandıracağı bir ivme vardır.
Ülkemizde halihazırda mevcut olan iş hacmi potansiyeli üzerinden daha geniş yelpazeler yaratılmalı, devlet bunu desteklemeli ve girişimcilerin rekabet edebileceği kendi özgün ürünlerini üretmeye yönelik bir platform oluşturmalıdır. Mesleki eğitim işgücünün hareketliliği sağlanmasi ve çalışma alanlarının dahda esnekleştirilebilir olması ve üniversitelerin kendi mezunlarına iş olanağı sağlamaları veya iş alanlarında tecrübe kazanmalarınlarına yardımcı olmaları gerekmektedir.
Bu haftalık da bu kadar diyelim sevgili dostlarım. Şartlar ne getirse getirsin asla pes etmeyin ve hayallerinizin peşinden gidin.
Hayal kurmaktan asla vazgeçmeyin.
