Yönetmen Cemal Yıldırım: Sayenizde gençlerimiz ülkeden göç etmeyi düşünüyor

GIYNIK SOSYAL MEDYA

Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde ve sonrası yaşananlara tepki gösteren yönetmen Cemal Yıldırım, sosyal medyada adeta isyan etti. “Akşamdan beri, benim oğlum da dâhil, en az 7 tanıdık genç, bu ülkeden en kısa zamanda göç edip yurt dışında bir hayat kurmak istediğini dile getirdi, duydum, işittim, dinledim” diyen Yıldırım, bu mudur yıllarca verildiği söylenen o milli mücadelenin neticesi? Evet, maalesef budur. Yerim ben sizin milli mücadelenizi! Doldurun oğullarımız ve kızlarımızın yerine yeni TC’li seçmen… Bakın, gençler size yeni bir gelecek için yer açıyor” dedi.

Yönetmen Cemal Yıldırım’ın sosyal medya paylaşımının tamamı şu şekilde:

“Akşamdan beri, benim oğlum da dâhil, en az 7 tanıdık genç, bu ülkeden en kısa zamanda göç edip yurt dışında bir hayat kurmak istediğini dile getirdi, duydum, işittim, dinledim” diyen Yıldırım, bu mudur yıllarca verildiği söylenen o milli mücadelenin neticesi? Evet, maalesef budur. Yerim ben sizin milli mücadelenizi! Doldurun oğullarımız ve kızlarımızın yerine yeni TC’li seçmen… Bakın, gençler size yeni bir gelecek için yer açıyor.

“Bölündük mü? Evet… Belki de böylesi iyi oldu. En azından kim nedir ne değildir gördük. Saflar netleşti çünkü. Medyasından bürokratına, kalemşorundan esnafına kadar. Yaşadık ve gördük. Pazar akşamından beri sayfamda UBP ve Ersin paylaşımı gördüğüm her arkadaşı direkt siliyorum. Çünkü artık tahammülüm yok. Gözümden kaçan da varsa o beni silsin. Gücenen gücensin. Tatar’a övgü düzenler, dönmüş Akıncı’yı itibarsızlaştırma aşamasına geçmişler…

İçlerindeki öfke o kadar büyük ki yerlerinde duramıyorlar… Bu sebeple biz de gardımızı almak zorundayız. Görünen o ki, TC, bu müdahalesi ile 74 te böldüğü adanın kuzeyini de ikiye böldü. Bu bölünme belki şimdi düşüncededir. Ama böyle giderse sokağa taşar. Demedi demeyin. 1974’te Rum komşularımız bunu yaşadı ve olanlar ortada… Kim bilir ilahi adalet şimdi de bize yaklaştı. Kapıda duruyor.

Bize düşen tek görev, safları sıklaştırıp bir arada olmak. Çünkü yürünen yol engebeli ve faşizm kokulu… Korkuyor muyuz? Yooo… Bilakis, belki de gerçek anlamda ayağa kalkmak için böyle olması gerekiyordur… Öyle güneş gözlükleri ile mitinge gidip sonrada kebapçıda kebap yeme günleri geçti artık. Mitingi ‘miting’ gibi, Grevi ‘grev’ gibi, direnişi de ‘direniş’ gibi yapmazsak kaybederiz… Tüm yoldaşlara günaydın…”