KıbrısManşetSiyasetToplum

Zincir uzayıp gider…

Apartmandan otele dönüştürüldüğü iddia edilen bu garabet binaya izin verenler nerede? Kısacası değerli dostlar ortada bir zincir ce o zincirin halkaları var. Bu halkaların her birine ulaşamadıktan sonra hep bir yanımız eksik kalmaya devam edecek

İhmalin, vurdumduymazlığın ve rüşvet çarkının döndüğü bir konjonktürde 300’ü aşkın binanın yıkıldığı yüzbinlerce insanın enkaz altında kalarak hayatını kaybettiği bir depremde bir kişinin bile sorumluluk alıp istifa etmemesi gerçekten düşündürücü..

İşte böylesi bir anlayışın yönetim kademelerinde bulunduğu yüzyılın felaketi diye nitelendirilen depremde öyle anlaşılıyor ki ilk üç gün devlet deprem bölgelerinde etkisiz kaldı. Haliyle zamanla yarışılan günlerde müdahale organize olup bir işlevsel nitelik kazanmayınca kayıplar korkunç şekilde arttı. Sanırım bugün bu gerçeği bilmeyen yok. Ve fakat bu kadarla da sınırlı değil ihmaller.

Nitekim yıkılan bu binaların birçoğu Türkiye’yi yöneten anlayışın zamanıyla hayata geçirdiği “İMAR AFFI” ile ortaya çıkan binalardır. İşte bina diye izin verilen, göz yumulan bu garabet yapılar bugün yüzbinlerce insana mezar oldu maalesef.

Bu yanlış işlerin, bozuk düzenin ve çarpık ilişkilerin yaşandığı bir coğrafyanın kilometrelerce uzağında olmamıza rağmen bizlerin de payına düşen ateş hepimizi yakıp kavurdu. Canımızı ciğerimizi yaktı bu ateş.Ailelerimize, evlerimize,  toplumumuza ateşler düşürdü. Yaktı, yıktı, perişan etti. Geleceğin en parlak neslinin yok olmasına neden oldu… Şimdi  ise her akşam yitip giden evlatlarımızın, öğretmenlerimizin, ailelerimizin ve aynı otelde aynı akıbete uğrayan diğer insanlarımızın hakkını hukukunu Kıbrıs’tan sosyal medya üzerinden arıyoruz..

Mezar otelin sahipleri tutuklandı.

Yeterli mi?’ Değil.

Mühendisi, mimarı, müteahhitti tutuklansa yeterli olacak mı?

Yine olmayacak.

Apartmandan otele dönüştürüldüğü iddia edilen bu garabet binaya izin verenler nerede? Kısacası değerli dostlar ortada bir zincir ce o zincirin halkaları var. Bu halkaların her birine ulaşamadıktan sonra hep bir yanımız eksik kalmaya devam edecek. Otelin sahipleri elbette suçludur, bu binanın mühendisi, mimarı, müteahhitti  elbette suçludur, onlara izin verenler, olur raporunu imzalayanlar da suçludur, ve fakat bu çürük binaları meşrulaştırıp oralara dikilmelerin olanak yaratanlar da suçludurlar.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu