KıbrısManşetSiyaset

Aygın: Cenevre’de Anastasiadis’in işi çok kolay

BM Kıbrıs Temsilcisi Jane Holl Lute’un iki tarafla gerçekleştirdiği görüşmeleri değerlendiren Gazeteci Aygın, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ısrarcı tavrının Rum Lider Anastasiadis’in işini kolaylaştırdığını dile getirdi

Yaşamını yurt dışında sürdüren gazeteci Esra Aygın Kıbrıs Sorunu’na ilişkin gelişmeleri GIYNIK Web TV’de değerlendirdi. Kıbrıs Sorunu için Cenevre’de 27-29 Nisan tarihlerinde yapılacak 5+1 gayri resmi toplantı için geri sayım devam ederken BM Kıbrıs Temsilcisi Jane Holl Lute’un iki tarafla gerçekleştirdiği görüşmeleri değerlendiren Gazeteci Aygın, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ısrarcı tavrının Rum Lider  Anastasiadis’in işini kolaylaştırdığını öne sürdü ve şunları ifade etti: “Cumhurbaşkanı Tatar’ın iki devletli çözüme yönelik ısrarcı tavrı Anastasiadis’in işini kolaylaştırıyor. Sayın Akıncı döneminde, disiplinli ve ciddi bir şekilde federasyon için çalışılıyordu ve masada federasyon dışına çıkılması söz konusu değildi. Anastasiadis kaçmaya çalışıyordu, Akıncı ise Anastasiadis’in işini zorlaştırıyordu. Şu anda Anastasiadis’in işi çok kolay. Tek yapması gereken biz ‘iki bölgeli federasyon istiyoruz’ demek. Bunda samimi olmadığını biliyoruz. Çözüm sürecinin ne şartlarda çöktüğünü de çok iyi biliyoruz ama Cumhurbaşkanı Tatar ve Türkiye’nin bugünkü tutumları nedeniyle Anastasiadis’in samimiyetini de ispatlamasına gerek yok.”

“ISRARLI TAVIR KIBRIS CUMHURİYETİ KİMLİKLERİNİ DAHİ TEHLİKEYE ATACAK”

Şu anki tavır ve söylemlerle masaya oturulduğunda sürecin aleyhimize döneceğini aktaran Aygın, “Cumhurbaşkanı Tatar’ın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tutumlar bizi çözümden uzaklaştırıyor. İki devletli çözüm aslında kendilerinin de açıklayamadığı bir şey. Rum tarafının bunu kabul ettiğini varsayalım, bu yine müzakereler olacağı anlamına geliyor. İki devletli çözüm konusunda anlaştık deseler bile ( ki imkansız bir gelişme olur) yeniden toprak müzakereleri, mülkiyet sorunlarının yeniden müzakere edilmesi lazım.

Anlamıyorlar mı, halktan mı saklıyorlar bilmiyorum ama şu an kimse şu an fiiliyatta iki devlet var, alın siz bunu yürüyün demeyecek yine Kuzey Kıbrıs taviz vermek zorunda kalacak, yine mülkiyet sorunu ortaya çıkacak.
Ben bu söylemleri zamana oynama taktiği olarak görüyorum ve kendilerinin de bu söylediklerini ciddiye aldığını düşünmüyorum çünkü ciddiye alınabilecek bir söylem değil” diye konuştu.

“KIBRISLI TÜRKLER’E KİMLİKLERİNİZİ GERİ VERİN DİYEBİLİRLER”

Aygın, “Tarihe bakarsanız Kıbrıslı Türkler ne zaman iki devletli çözümü savunduysa ne zaman federasyon dışına çıktıysa bunun bedelini toplum olarak çok ağır ödediler. Merhum Rauf Raif Denktaş hiçbir zaman federasyona yaklaşmayan bir lider oldu. Federasyon dışında çeşitli şeyleri savundu ve bunun bedelini Kıbrıslı Türkler çok ağır ödedi.  Uluslararası toplumdan iyice koptular, ambargolar altında kaldılar. Rum tarafının da sessiz kalacağını düşünmüyorum. İki devletli çözüm istiyoruz dedikçe Maraş’ta belli açılımlar yapmaya kalktıkça başka şekillerde iki devletli çözümü savundukça ve fiiliyata geçirmeye çalıştıkça Rum tarafından da karşı adımlar atılacak. Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna sahip olmasını bile bir gün tehlikeye atabilecek bir gelişme” dedi.

“CENEVRE GÖRÜŞMELERİNDEN OLUMLU BİR ŞEY BEKLEMİYORUM”

27-29 Nisan tarihleri arasında Cenevre’de yapılacak görüşmelerden olumlu bir beklenti içinde olmadığını da kaydeden Gazeteci Esra Aygın,  “Bu beşli görüşmeden olumlu bir şey beklemiyorum bunu Crans Montana ile karşılaştırmak doğru değil orada resmi bir konferanstı ve resmi müzakereler yürütülüyordu bu önümüzdeki beşli toplantı tamamen gayrı resmi bir toplantı. Oturup Kıbrıs Sorunu müzakere edilmeyecek, Kıbrıs Sorununun nasıl müzakere edileceği görüşülecek. Bu toplantıda iki tarafın mutabık kalarak ayrılmasını beklemiyorum.  Kıbrıs Sorunu büyük güçlerin çok daha büyük müzakerelerinin bir parçası oldu. Kıbrıs Sorununun nereye gideceği de büyük güçlerin çıkarlarına bağlı.

Türkiye bölgede başka bir konuda çıkar elde edebileceğini hissederse federasyon tezine geri dönecektir. Büyük devletlerin çıkarlarına bağlı. AB ile Türkiye arasındaki ilişikler bu şekilde kötü devam ederse, Türkiye bölgede bu tavırda devam ederse o zaman federasyon tezine dönmesi için de bir neden olmayacaktır onu bir müzakere payı olarak tutacaktır elinde. Tamamen büyük güçlerin bölgedeki güç savaşlarına bağlı Kıbrıs Sorununun nereye gideceği” dedi ve şu anki durumun kalıcı ayrılığa doğru ilerlediğini dile getirdi. Diğer yandan Kıbrıs Türk tarafının daha ılımlı bir tavır izlemesi halinde Crans Montana’da kalındığı yerden görüşmelere devam edilebileceğini şu sözlerle dile getirdi: “Rum tarafının büyük bit baskı altında olduğunu biliyoruz.

Joe Biden’in kazanmasıyla Amerika’nın çözümle ilgili daha fazla çaba sarf ettiğini biliyoruz. Cumhurbaşkanı Tatar’ın değişmesi için Türkiye’nin tavrının değişmesi gerekiyor. Daha büyük müzakerelerde Türkiye Cenevre’de federasyonu savunursa umuyorum ki kaldığımız yerden devam etmekten bahsedebiliriz” şeklinde konuştu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu