Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün açıkladığı listede Kuzey Kıbrıs 180 ülke arasında 90’ıncı sıraya düştü
Türkiye aynı listede 158’inci sıraya çıkarken, Güney Kıbrıs ise 65’inci sıraya indi
RSF, “Dünya nüfusunun sadece %1’i basın özgürlüğünün olduğu bir ülkede yaşıyor”
14 SIRA DÜŞTÜK… Kuzey Kıbrıs, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün açıkladığı ‘2024
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 90’ıncı sırada yer aldı. Geçen yıl 76’ıncı olan ülkenin 14
sıra gerilemesi, “basın özgürlüğü açısından tehlikeli” gidişatın göstergesi oldu. RSF’in değerlendirmesinde;
“Medya mülkiyeti sorunu, gazetecilere yönelik davaların artması ve Türkiye’den medyaya yönelik artan baskılar
basın özgürlüğünü etkiliyor” denildi. RSF’in raporunda “durumun çok vahim olduğu ülkeler” kategorisinde yer
alan Türkiye 165’inci sıradan 158’inci sıraya çıktı. Güney Kıbrıs ise 10 sıra gerileyerek, 55’ten 65’e indi.
Güney’de basın özgürlüğünün hükümet, kilise, ticari çıkarlardan ve Kıbrıs sorunundan etkilendiği vurgulandı.
RSF’İN KUZEY KIBRIS RAPORU
OTOSANSÜR YAYGIN… Kuzey Kıbrıs’ta yaygın bir otosansür var. Medya sahiplerinin çoğunluğunu başka
mali çıkarları olan iş insanları oluşturuyor. Politikacılar ve medya sahipleri arasındaki gayri resmi ve mali
ilişkiler, yayının bağımsızlığını etkiliyor. Medyaya karşı açılan davalar, gazetecilere yönelik sözlü saldırılar,
editoryal çalışmalara doğrudan müdahale ve Türk (Türkiyeli) iş insanlarının medyadaki artan varlığı nedeniyle
medya bağımsızlığı tehdit altında. TC ve KKTC hükümetini, ordusunu veya yetkililerini eleştiren gazetecilere
karşı yaptırımlar, davalar ve cezai işlemler uygulanıyor. Kamu medyası ise tamamen hükümetin kontrolü altında.
ÖZGÜRLÜK VAR AMA… Mevzuat, basın özgürlüğünü korurken; kamu düzenini, milli güvenliği ve hatta
kamu ahlakını korumak amacıyla bu kısıtlanıyor. Medyaya karşı büyük tazminat davaları açılıyor. Kıbrıslı Türk
yetkililer yakın zamanda mevcut mevzuatı ifade özgürlüğünü daha da sınırlandıracak şekilde değiştirmeye
çalıştı. Kıbrıslı gazeteciler Türkiye’de gıyaben yargılanabiliyor.
EKONOMİK KRİZ VURUYOR… TL’deki değer kaybının yol açtığı ekonomik kriz medyayı da derinden
etkiledi. Reklamlar ve sponsorluklara bağımlılık, iş dünyasının editoryal içerik üzerindeki etkisini artırdı.
Ekonomik sıkıntılar nedeniyle birçok medya kuruluşu sahiplerini değiştirdi. Emniyet açısından gazeteciler için
ciddi bir tehdit veya fiziksel saldırı olmadı ancak, giderek artan sayıda gazeteci, yetkililer tarafından sözlü
saldırılara ve taciz kampanyalarına maruz kaldı. Muhabirler sıklıkla çevrimiçi tacize uğradı.
