KıbrısManşetSiyasetToplum

49 yıldır boş boş konuşmalar dinliyoruz

20 Temmuzda lafazanlıkların yapıldığı günde yaşadığımız bölgelerde elektrikler kesildi, karanlıkta kaldık, elektrikli ev aletlerimiz sürekli arıza yapıyor. 40 derece sıcaklığın altında nefes dahi alamayacak duruma geldik

İlk 20 Temmuz kutlamaları yapıldığı zaman 10 yaşındaydım. Aradan 49 yıl geçti.

Gördüğüm ve edindiğim tecrübe her yapılan kutlamada bir öncekini arar duruma geldik.

Kısacası her geçen yılın bir öncekini aradık.

Peki 49 yıl sonra geldiğimiz nokta nedir?

İstikrarsız bir yönetim bir yana tarihin en kötü ekonomisi ile de karşı karşıya kaldık.

Gelin şimdi hep birlikte özetleyelim ülkenin getirildiği noktayı, hatta ülkenin röntgenini çekelim hep birlikte..

Okullar yapılmadı!

Yollar delik deşik!

Hastaneler dökülür!

İlaç yok!

Elektrik yok

Ekonomiye söylenecek söz bile yok!

TL değer kaybettikçe döviz uçuyor, zor günler geçiriyoruz halk olarak..

Velhasıl iflaslar kapıda, geçim sorunu katlanarak büyüyor..

Fakat gel gelelim ülkeyi yönetenler de güya sözde onlara muhalefet edenler de büyük bir  acizlik içinde yalan dolan konuşarak günü kurtarmaya çalışıyorlar.

Nafile elbette..

Ülke olarak bizi getirdikleri durum bu…Her şey çok  net ortada. Satın alma gücünün her gün biraz daha yitirildiği yaşam kalitesinin düştükçe düştüğü bir coğrafya yarattılar.

Geçtiğimiz hafta 20 Temmuz vesilesi ile yapılan lafazanlıkları dinledik durduk. Ayrı devlet, eşit egemen vs vs..

Peki sonuç.

Sıfır sıfır elde var sıfır.

Yani yalan dolan.

Peki ya gerçekler…

20 Temmuzda lafazanlıkların yapıldığı günde yaşadığımız bölgelerde elektrikler kesildi, karanlıkta kaldık, elektrikli ev aletlerimiz sürekli arıza yapıyor. 40 derece sıcaklığın altında nefes dahi alamayacak duruma geldik.

Şimdi deyin bakalım..

Eşit egemen, Kuzey Kıbrıs’ı marka haline getirmek, tanınmak, bilmem hangi örgütte gözlemci üye yapmak,ona buna tanıyın çağrısı yapmak. milli dava şu- bu vs vs vs..

49 yıldır hep aynı teraneler..

Özetle değerli arkadaşlar, bu hayalci ve gerçeklerle örtüşmeyen politikalarla bir adım öne ilerlemenin mümkün olmayacağını hepimiz biliyoruz, ve biliyoruz ki uluslararası topluma ve uluslararası hukuka bu yalan dolan gerçekçi olmayan politikalarla asla dahil olamayız.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu