Ben kendimi bildim bileli kendi içinde bu kadar çelişen bir hükümet organizasyonu görmedim.
Belli ki UBP içinde kurultaya kadar Genel Başkan ve Başbakan Ersan Saner gözünü kulağını ve de ağzını kapalı tutup hiçbir milletvekilini karşısına almak istemiyor.. Bunun için de üç maymunu oynamayı tercih ediyor. Haliyle de ipin ucu kaçıyor, her milletvekili kendi ajandası ile gündeme gelerek kişisel ikbal sağlamanın hesabı içinde.. Nitekim UBP milletvekili aynı zamanda iktidarın da milletvekili Sayın Sunat Atun, buna en iyi örneklerden biri oldu önceki gün.
Atun din eğitimi ile ilgili bir yasa önerisi veriyor.
Burada en azından Eğitim Bakanının ve Başbakanın bilgisi olması gerekiyor.
Lakin ne mümkün.
Eğitim Bakanı Sayın Olgun Amcaoğlu benim bundan, haberim yok ayrıca böyle bir ihtiyaç da yok diyor. Başbakan Sayın Ersan Saner’in de bundan haberi olmadığı çok açık..
Şimdi böyle bir tavır kime hizmet etti?
Bunu çok iyi analiz etmekte fayda vardır..
Diğer yandan Tarım Bakanı Sayın Nazım Çavuşoğlu, “Ben Sayın . Arıklı’nın ne üretirsek Türkiye’ye satabileceğiz sözleri gibi iddialı açıklamalar yapmıyorum”, dedi.
Nihayetinde bu sektörün başındaki
isim Sayın Çavuşoğlu. Dolayısıyla neyin mümkün olup olmayacağını bilecek kadar da bir tecrübeye sahiptir . Çavuşoğlu devam ediyor ve diyor ki,
iddiaların sahibi olan Sayın Erhan Arıklı ekonomi bakanıdır ama galiba başbakan yardımcısı olarak konuşuyor” Sayın Çavuşoğlu bir yerde , Sayın Arıklı’yı kendi alanına bakmaya çağırıyor.
Bir diğer taraftan İçişleri Bakanı Sayın Evren, Turizm Bakanı Sayın Ataoğlu’nun haberi olmadan tüzükte “inanç turizmini” düzenliyor.
Turizm ve Çevre Bakanı benim bundan haberim yok diyor.
Bir başka çelişki Sağlık Üst Komitesi okullar Nisan’da eğitime başlayabilir diye tavsiye kararı üretiyor. Eğitim Bakanlığı ise bundan haberdar olmuyor. Bu ciddi bir koordinasyon noksanlığıdır.
Sağlık Üst Komitesi böyle bir tavsiye kararı aldı madem, bunu ilgili bakanlığa özel resmi bir yazı ile duyurması gerekiyordu. Ha bunu yapmışsa eğer Sağlık Üst Komitesi, o zaman da eğitim bakanlığındaki bürokratların ihmali olduğunu söylemek mümkündür..
Ve yine Sayın Arıklı!
Sürekli gündem olmayı seven bir insan.
Ekonomi Bakanı olarak Erhan Arıklı, Turizm Bakanlığı’na bağlı Anıtlar Yüksek Kurulu’na bir bakana yakışmayacak bir üslup kullanarak ayar vermeye kalkıyor.
İşte böyle bir ahval içinde bu kişiler ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar
Kimin eli kimin cebinde belli olmayan, kimin ne dediği, ne yaptığı belli olmayan bir düzen içine hapsetmişler ülkeyi!
Bütün bunlar yaşanırken ana muhalefet partisi CTP sokağa inme kararı aldı.
Yanlış anlaşılmasın diye yazma ihtiyacı duydum, Meclisi terk etmek değil bu..
Genel Başkan Tufan Erhürman bundan böyle organize bir şekilde sokakta olacağız dedi. Erhürman bundan sonraki yol haritasını da halkımızla birlikte belirleyeceğiz ifadelerini kullandı.. CTP’nin sokağa inmeye karar vermesi elbette olumlu, fakat bu tek başına yeterli bir eylem olur mu?
Açıkçası ondan emin değilim..
Mevcut iktidarın toplumsal varlığımıza zarar verecek boyutlara ulaşan icraatlarının önüne bu şekilde geçmek çok da mümkün görünmüyor. Nitekim her birleşmede nisap sorunu yaşayan iktidar Meclis, Seçim ve Halkoylaması Yasası Değişikliklerini Hazırlamak ve Görüşmek Üzere oluşturulan ve hiçbir muhalefet milletvekilinin olmadığı Geçici ve Özel ( Ad-Hoc) Komitesi, seçim tarihini oy çokluğu ile 3 Nisan 2022 olarak kabul etti..
Yani kendin çal kendin oyna dönemi!
Ben yaptım bal gibi de oldu dönemi..
Ne içtüzük dinle ,ne anayasa ,ne hukuk kılıfına uydur uydur git..
Mahkeme süreci de tarafların adli tatili göz önüne alarak uzlaşması sonrası 3 ay ertelendi..
Bu uzlaşı azınlık hükümetinin daha rahat hareket etmesini sağladı. Nitekim de erken seçim tarihini 1 yıl erteleme imkanı buldu azınlık hükümeti.
Bütün bunlar göstere göstere gelirken ana muhalefet de sokağa inmeye karar verdi..
Elbette bu doğru bir yaklaşım.
CTP bunu iradeye sahip çıkmak için yapacağını açıkladı. Lakin bundan çok daha fazlasını ortaya koymak şart.. Nitekim solda bütünleştirici bir zemine ihtiyaç vardır. CTP aynı zamanda bunun önderliğini yapmayı da görev bilmelidir.
Velhasıl azınlık hükümetinin istediği tarih olan 2022 Nisan erken seçim tarihi. Yani yaklaşık 10 aylık bir süre var. Bu süre zarfında gelişi güzel siyasi rant için vatandaşlıkların önüne geçilmezse, 2022 Nisana kadar en az 20 bin yeni vatandaş oy kullanma hakkına sahip olacak..
Biri irade mi dedi.
Evet ya irade..
