KıbrısManşetSiyaset

Belirsizlik bizi yoruyor!

Dolayısıyla şeffaf, hesap verebilen  hukuka, eşitliğe, adalete ,sosyal devlet anlayışına ve Kıbrıslı Türklerin  gerçek  iradelerini yansıtmalarına olanak veren bir yapı için çok ama çok çalışmalıyız

Toplumu yoksulluğa mecbur eden siyasi kararlar almak ve hatta bunlarda ısrarcı olmak  insan hakları ihlalidir.

Her yurttaş için asgari seviyede de olsa ekonomik yeterlilik içinde yaşamak temel bir insan hakkıdır.

Refah ve huzur içinde bir yaşam hakkı elde etmek insani bir haktır.

Yaşadığımız ülke ve dayattığı koşullar elbette kaderimiz olmamalıdır!

Lakin  içinde bulunduğumuz bu kurulu düzeni onaylasak da onaylamasak da,bugün bunun bir  parçası olduğumuz gerçeğini maalesef her zaman hissedeceğiz.

Coğrafya itibariyle bugün etrafımızda olup bitenler kuşkusuz ki bizleri de ilgilendiriyor. Hoş yeryüzünde yalnız olmadığımıza göre belli dengelerin kurgulanmasında bu zorunlu bir ihtiyaç haline gelmektedir.

Kaldı ki Türkiye gibi  tarihi, kültürel, siyasi ve ekonomik bağımlılığımızın olduğu coğrafyalarda demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve ekonomi alanlarında yapılan yanlış tercihler ve dolayısıyla  bu tercihlerin bizim coğrafyamıza kadar sirayet eden etkileri varsa..

Elbette kendi coğrafyamızda üstümüze düşen sorumlulukları ve  görevleri bir tamam yapmakla yükümlüyüz.. Kendi kendine yetebilen,kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapının tesisi için projeler geliştirip hayata geçirilirken, aynı paralellik içinde dışarıdan gelebilecek her türlü müdahaleye geçit vermeyecek bir yapıyı da inşa etmek zorundayız.

Dolayısıyla şeffaf, hesap verebilen  hukuka, eşitliğe, adalete ,sosyal devlet anlayışına ve Kıbrıslı Türklerin  gerçek  iradelerini yansıtmalarına olanak veren bir yapı için çok ama çok çalışmalıyız.

Ha buna içte ve dışta  karşı duruş sergileyenler olmayacak mı?

Elbette olacak!

Ve biz aynı temeli diyalog kurmak suretiyle onlara da ısrarla anlatmaya devam edeceğiz.

Mücadele gerekiyorsa demokratik zeminde bu mücadeleyi de kararlılıkla vereceğiz..

Önümüzde duran gerçekleri yok sayıp kendimize hareket alanı yaratamayız. Bu nedenle gerçekçi olmak durumundayız.

Ülkemizin gerçeklerini önümüze koymak zorundayız.

Sağlık, ekonomi, eğitim, çalışma hayatı derken bağımlı ekonominin üzerimize yüklediği döviz krizi!!

Ve nihayetinde bu kriz her alana sirayet etmiş durumdadır..

Dolayısıyla bütün bunlar içinde bulunduğumuz mevcut yapının sürdürülemez olduğunun  göstergesidir.

O halde Kıbrıs’ta bir çözüme ihtiyaç duyulmaktadır.

Kimsenin belirsizliğe tahammülü kalmamıştır.

Bunun içinde hepimizin daha ısrarcı olması gerekiyor.

Ekonomik ve siyasi istikrar için, kendi ülkemizde özne olabilme imkanı bulmak için,dünya ile bütünleşip, uluslararası hukuka dahil  olabilmek için, evrensel değerlere daha çok sahip çıkabilmek için eşit siyasi haklara sahip, iki bölgeli, iki devletli, tek kimliğin temsiliyetinde  ortaya çıkacak bir çözüme odaklanmalıyız..

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu