EkonomiGüney KıbrısKıbrısManşetSağlıkSiyaset

Birikim Özgür: Ne gün ‘buraya kadar’ diyeceğiz

Ülkemizde devletin halkına destek vermek bir yana hala daha elini halkın cebine attığını dile getiren Özgür, "Kıbrıslı Türkler bu kadar şeye rağmen halen buraya kadar dememişse vardır bir hikmeti" diyerek toplumun sessiz ve tepkisiz kalmasını eleştirdi.

Maliye Eski Bakanı Birikim Özgür, Güney Kıbrıs’ta pandemi döneminde Kıbrıs Rum hükümetinin halkına, ‘bizim rüyamızda bile göremeyeceğimiz’ ekonomik destek sağladığına dikkat çekerek, Güney’de ‘bazı şımarık’ Kıbrıslı Rumların tüm bunlara rağmen ‘Buraya kadar’ diyerek kapanma tedbirlerine tepki göstermek amacıyla eylem gerçekleştirdiğini ifade etti.

Ülkemizde ise devletin halkına destek vermek bir yana hala daha elini halkın cebine attığını dile getiren Özgür, “Kıbrıslı Türkler bu kadar şeye rağmen halen buraya kadar dememişse vardır bir hikmeti” diyerek toplumun sessiz ve tepkisiz kalmasını eleştirdi.

Maliye Eski Bakanı Birikim Özgür’ün söz konusu açıklaması şu şekilde:

“Güneyde bazı örgütler Covid-19 tedbirleri ve yolsuzluk olaylarına karşı “BURAYA KADAR” eylemi gerçekleştirdi.

Polis canice müdahale etti, insanları tartakladı, 8 kişiyi tutukladı.

“Kapanmaya mahkûm edildik” diyerek alınan kararları eleştirenler olduğunu okumuştuk gazetelerde.

Ve tuhaf karşılamıştık açıkçası…

“Keşke bizde de böyle kararlar alınsa” diye geçirmiştik içimizden…

Katma değer yaratan bir işletmeniz varsa, 2019 yılına kıyasla kapanmadan dolayı % 35’in üzerinde kayıp yaşamışsanız kira, taksit ve diğer işletme giderlerinizi 300 bin Euro’ya varan hibe destekleriyle devlet karşılıyor.

Bu arada çalışanlarınız Çalışma Bakanlığı’nın maaş desteğinden ayrıca yararlanıyor.

Yıllık vergilendirilebilir işlemleriniz 15.600 Euro’dan az olduğu için KDV kaydınız yoksa da devlet kira, taksit ve diğer işletme giderlerinizi sübvanse ediyor.

İşletmenizin kredi geri ödemelerini dert etmenize gerek yok. Devlet 6 aylığına borç ve faizleri öteleme kararı almış durumda. 2020 yılında öteleme yapmışsanız toplamda 9 ay için bu karardan yararlanabiliyorsunuz.

İşletmenizin kira ödemeleri 2 aylığına askıya alınmış.

Yeni işletme kurmak için kullandığınız kredilere 6 aylık faiz desteği sunuluyor.

Ev sahibi olmak için 300 bin Euro’dan düşük fiyata bir mülk edinmişseniz, kredi borcunuzun 6 aylık faizini devlet karşılıyor.

Allah göstermesin, borç harçla ev aldınız veya kendi işinizi kurdunuz ama borçlarınızı ödemediğiniz için evinize veya iş yerinize haciz kararı çıktı. Bu gibi kararlar 2020 yılında 6 ay dondurulmuştu. Şimdi yeni kapanma döneminde tekrardan 3 ay için haciz kararları donduruldu.

Pan-Avrupa Garanti Fonu, Avrupa Yatırım Bankası ve Kıbrıs Girişimcilik Fonu tarafından işletmelere sunulan cazip finansman araçlarını seç, beğen, al…

Kamu sabit sermaye yatırımlarının ihale süreçleri hızlandırıldı. İnşaat sektörü açısından önemli…

Turizm sektörü çökmesin, turizm açıldığında işletmeler kaldıkları yerden faaliyetlerine devam edebilsinler diye ciddi teşvikler devreye sokuldu. Pandeminin hemen başlarında bütçe revize edilerek ilave turizm desteği için 11 milyon Euro kaynak yaratıldı.

Açıkçası bizim rüyamızda bile göremeyeceğimiz kararlar bunlar.

Ve tüm bunlar yetmedi, bazı “şımarık” Kıbrıslı Rumlar sokaklara dökülerek “BURAYA KADAR” demeye başladı.

Bütün dünya seferber olmuş pandemiyle mücadele ederken biz ne yapıyoruz?

Halkın pandemi koşullarında ekmek teknesine erişimi dahi yasaklanmışken, devlet ne yapıyor?

Her bir vatandaşına faiz hariç 1.500’er TL borç takıp kendi günübirlik harcamalarını finanse etme hazırlığı yapıyor…

Kapatma kararı sonrasında zorunlu olduğu halde vermediği yetmezmiş gibi, alıyor da.

Alıp da 24 olan yoğun bakım yatak sayısını 25 yapacak olsa, amenna.

Bu sistem ve bu kafayla BURAYA KADAR…

Kıbrıslı Rumlar kendi dertlerine yana dursunlar;

Kıbrıslı Türkler henüz “BURAYA KADAR” dememişse, vardır elbet bir hikmeti.

Bir yanda;

Aşıyı bile bize çok gören bir zihniyet…

Diğer yanda;

“Çok şükür” yardımı esirgemeyen ama “çocuğu adına hareket eden, düşünen ve kararlar alan boğucu ebeveyn şefkatiyle” hareket eden, bu topraklarda toplumsal dönüşümsüz değişim olabileceğini zannederek Kıbrıslı Türklere bilerek veya bilmeyerek kötülük yapan bir Türkiye…

Beri yanda;

Bütün siyasetini insanımızda “dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olma” hissiyatı yaratacak köşeli söylevler üzerine inşa eden ve ne toplumsal dönüşümü ne de değişimi kavrayabilmiş ve dahası toplumsal dönüşümü ve değişimi savunanları da “öteki” addeden Akıncı tarzı siyaset…

Ne kalıyor geriye?

Şimdi yaşadıklarımız…

Kıbrıslı Türkler uslu uslu “BURAYA KADAR” diyeceği günü bekliyor.

O gün;

Bu toplumu geleceğe taşıyabilecek siyasi kapasite ve olgunluğa sahip olduğunu,

Hatalarından gerekli dersleri çıkararak süreçleri doğru-düzgün yönetebileceğine halkı inandırmış,

Gerçekten değişime ve dönüşüme inanan,

Yurtsever insanların iktidara talip olacağı gündür…

Nazım Hikmet’in dizelerindeki gibi;

Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak, unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu