KıbrısManşetSiyaset

Bu nasıl bir öngörüsüzlüktür!

Sizler bal yapmaz arılar gibi vızıltı ile bir şeyleri değiştireceğiniz yanılgısıyla Cumhuriyet Meclis’inden çıkmak sorunu çözmez diyerek koltukları bırakma niyetinde olmadığınızı dile getiriyorsunuz. Peki çözüm nedir diye sorsam? Yani bugüne kadar Mecliste oturup neye çare olabildiniz?

Yeni hükümet senaryosunu yazanların ajandası farklı, bunu ülkede yaşayan sıradan bir insan bile fark edebiliyorken, 18 milletvekili çıkaran ana muhalefet pozisyonunda bulunan partinin genel sekreteri hala hükümeti kurması için Tufan Erhürman’ın görevlendirilmesi gerektiğini söylüyor. CTP Genel Sekreteri Sorakın: “Yeni oluşan durumda, UBP’nin meşru bir hükümet kurma ihtimali ortadan kalktığına göre, hükümeti kurma görevi ana muhalefet partisi CTP genel başkanı Tufan Erhürman’a verilmelidir. Demokratik teamüller de bunu gerektirmektedir.” diyor.

Sayın Sorakın’ın teamül dediği ne çok merak ettim doğrusu.

Ortada hala teamül kaldığına inandığına göre, belli ki demokrasinin işlediğini düşünüyor. Güzel kardeşim hiç mi çıkarım yapmadınız bütün bu yaşananlardan!

Ülkenin 1’nci partisinin yüzde 60 oranında bir oyla göreve seçilen genel başkanı tasfiye ediliyor.

Hem öyle gizli kapaklı değil.

Göstere göstere oyunun dışında bırakılıyor.

Atama yöntemi ile başbakan belirleniyor.

UBP bu konuda kazan kaldıracak mı?

Elbette hayır.

UBP’liler yaşasın yeni kral deyip devam edecekler, utanan, sıkılan, demokratik değerleri umursayan kimse de olmayacak.

Bu zaten kimse için sürpriz değil.

O nedenle şaşırmam.

Ve fakat muhalefet ne yapacak?

Hükümeti kurmakla görevlendirilen Ünal Üstel ile görüşmemekle bütün bu yaşananlara tepki mi verilmiş olacak?

Bu yeterli mi yani?

Elbette değil.

Dolayısıyla Ünal Üstel ile görüşmeyi reddedip, Ünal Üstel’in başbakan sıfatı ile oturacağı Cumhuriyet Meclis’inde bulunmayı sürdürmekle zaten bütün yaşananları meşrulaştırmış olacaksınız.

CTP’nin  ve HP’nin  mecliste muhalefet etme sorumluluğunu bla bla bla  anlayışından arındırması gerekiyor.

Zira gördük ki havaya konuşmakla toplumun hiçbir sorunu çözülmüyor.

Hoş böylesi bir anlayışın dayattığı düzen içinde bu vakitten sonra yapacakları muhalefetin kime ne faydası olacak?

O ne demek diye soran olursa..

Allah aşkına ölü taklidi yapmayı bırakın, üç maymunu oynamaktan da vazgeçin, başınızı kaldırın ve olup bitenlere bir bakın

hani hep diyorsunuz ya “ maskaralık” “garagözlük” diye..

işte bu maskaralığın birer parçasının da sizler olduğunu görün artık.

Bu garagözlüğe şu veyahut bu şekilde çanak tuttuğunuzu görün artık.

Bu puzzle tamamlayan parçaların sizlerden oluştuğunu  görmüyor mu halk zannediyorsunuz?

Bu şekilde devam ettiğiniz sürece  bütün bu yaşananları normalleştiriyorsunuz ve meşru kılıyorsunuz..

Ve emin olun ki herkes her şeyin farkında.

Sizler bal yapmaz arılar gibi vızıltı ile bir şeyleri değiştireceğiniz yanılgısıyla Cumhuriyet Meclis’inden çıkmak sorunu çözmez diyerek koltukları bırakma niyetinde olmadığınızı dile getiriyorsunuz. Peki çözüm nedir diye sorsam? Yani bugüne kadar Mecliste oturup neye çare olabildiniz?

Anomalileri normalleştirmek dışında ne yaptınız? Demokratik düzeni koruyabildiniz mi? Anayasa ihlallerini durdurabildiniz mi? Yok!!

O halde oturun elbette Mecliste.

Bu sizin hakkınız.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu