Tahta kafalı olanlar dahi bu şekilde yürümeyeceğini anlar.
Bunlar anlamıyorlar.
Ya da anlamak istemiyorlar.
Bu kadar küçük ölçekli bir ülkede bu kalabalık nüfusla baş edecek ne alt yapıya sahibiz ne de fiziki niteliğe.
Hepsini geçtim kendi kendine yetmeyen bir sosyoekonomik yapısı içinde böylesi kalabalıklara ev sahipliği yapacak durumda da değiliz..
Hastaneler, okullar, yollar, sokaklar elektrik enerjisi su kaynağı, kentler bu nüfusu kaldıracak durumda değil. Bütün bunların da ötesinde her gün artık kriminal olaylar dolup taşan hapishaneler ülkenin can ve mal güvenliğini ciddi risk altına sokuyor.
Fakat gel gelelim bu konuda hiçbir önlem alınmıyor. Ülkeye turist diye gelen çoğunluğun aslında turist olmadığı, öğrenci diye gelenin bir süre sonra öğrenci olmadığı bir durumla karşı karşıyayız.
Dünya’ nın hiçbir yerine cebinizde tatminkar bir para olmadan gidemezsiniz.
Dünya’nın hiçbir yerine öğrenci diye gidip orada suça karışamazsınız. Ve elbette yeryüzünde bir ülke yoktur ki topraklarında yaşayan nüfusun sayısını bilmesin.
Söylenen 380 bin ya da küsur denilen nüfus ve fakat hissedilen bir milyon nüfusun haliyle planlamasını da yapamazsınız.
Nitekim yapamıyorlar.
Nüfusunu bilinmeyen bir ülkede kim hangi planlamayı yaptık yapıyoruz derse sakın inanmayın zira yalan söylüyor.
Yollar mevcut taşıt sayısını kaldırmıyor artık.
Okullarda 20, bilemediniz 25 kişilik olması gereken sınıflar 40 kişi olarak ders yapmak zorunda, hakeza hastaneler aynı durumda yoğun kalabalıklara hizmet vermekte zorlanıyor. Bütün bunlar gün gibi ortada dururken hiçbir önlem almadan devam etmek akıl yoksulluğundan başka bir şey değildir.
