Erdoğan ve İnce’nin yanına kar kalmadı

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, “Kamu kaynaklarının ekonomik, etkin ve verimli kullanılması her kamu görevlisinin görevini ifa ederken aklında tutması gereken bir unsurdur. Bu göz ardı edilerek sebebiyet verilen zarar kamu zararıdır ve cefası vatandaş tarafından çekilmektedir” diyerek, sanıkların işledikleri suç ile esas olarak halkı zarara uğrattıklarını dile getirdi

“DÜRÜSTLÜKTEN ŞAŞMADAN GÖREVLERİNİ YAPMALI”

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Eski Genel Müdürü Gürcan Erdoğan ve makam şoförü Hüseyin İnce aleyhinde, Kıb-Tek’i zarara uğrattıkları suçlamasıyla başlatılan yolsuzluk soruşturması neticesinde, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları dava dün karara bağlandı. Toplamda 522 davadan itham edilen ve hükümsüz tutuklu olarak yargılanan sanıklar, yargılandıkları tüm davalardan suçlu bulunarak toplamda 18’er ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklar aleyhindeki kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Fadıl Aksun, ek mesai gibi istisnai ödenek talep eden kişilerin dürüstlükten şaşmadan hareket etmeleri ve bunu denetleyen yöneticilerin ise kamu kaynaklarına zarar vermemeyi esas alarak görevlerini ifa etmeleri gerektiğine vurgu yaptı.

522 DAVADAN SUÇLU BULUNDULAR

Başkan Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Şerife Kâtip ve Yargıç Murat Soytaç’tan oluşan Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti huzurunda görüşülen davanın karar oturumunda sanıkların aleyhinde verilen cezalandırma kararını Mahkeme Başkanı Fadıl Aksun açıkladı. Mahkemeye aktarılan olgulara göre; sanık Hüseyin İnce’nin Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda hakkı olmadığı halde ve görevinin gereğine aykırı olarak ek mesai talep formu doldurduğunu kaydeden Aksun, bu formların da sanık Gürcan Erdoğan tarafından onaylandığını, bu yol ile sanık Hüseyin İnce’ye haksız olarak 101 bin 180.48 TL brüt ek mesai ödemesi yapıldığının tespit edildiğini açıkladı. Başkan Fadıl Aksun, her iki sanığın toplamda 522 dava ile itham edildiğini ve yapılan duruşma sonucunda aleyhlerine gelen tüm davalardan suçlu bulunup mahkûm edildiklerini belirtti.

10 YILA KADAR HAPİSLİK ÖNGÖREN BİR SUÇ

Aksun, Sahte Resmi Belge Tanzim suçunun Fasıl 154 Ceza Yasasının 337. Maddesine göre 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceğinin altını çizdi. Sanıkların Sahte Resmi evrak düzenleyerek kamu yararına halel getirdiklerini ifade eden Aksun, “Resmi Belgeler, devletin işleyişi içerisinde kullanılan ve tanzimi esansında özen gösterilmesi gereken bir türdür. Bu belgelerde yapılacak bir sahteciliğin doğrudan kamuya zarar verdiği kaçınılmaz bir gerçektir” dedi.

“HAKSIZ KAZANÇLA HEM KURUMU HEM HALKI ZARARA UĞRATTILAR”

“Bu dava özelinde konuya baktığımız zaman sanık İnce’nin gelişi güzel ve bir dayanağı olmadan ek mesai talebinde bulunduğu ve sanık Erdoğan’ın da bu talebi onaylayarak bunun parasal sonuç doğurmasına katkısı olduğu görülmektedir” diyen Fadıl Aksun, “Sanıklar bu davranışları ile KIB-TEK’in mali yapısına veya bir başka değişle kamu kaynaklarına zarar vermiş durumdadırlar. Kamu kaynaklarından ücret alan kişilerin haksız olarak yaptıkları kazançlar neticesinde devletin veya bağlı kurumun vermiş olduğu hizmetin maliyeti artmakta ve bu maliyet artışı doğrudan vatandaşın cebini etkilemektedir. Kamu kaynaklarının ekonomik, etkin ve verimli kullanılması her kamu görevlisinin görevini ifa ederken aklında tutması gereken bir unsurdur. Bu göz ardı edilerek sebebiyet verilen zarar kamu zararıdır ve cefası vatandaş tarafından çekilmektedir” sözleriyle önemli bir mesaj verdi.

OLAY ORTAYA ÇIKINCA PARANIN BİR KISMINI GERİ ÖDEDİLER

Her iki sanığın da yükümlülükten uzak davranış sergilediklerini, kurumu toplamda 101 bin 180.48 TL zarara soktuklarını ve Başbakanlık Denetleme Kurulu raporunun ortaya çıkmasının ardından söz konusu meblağın 64 bin 671.32 TL’sini kuruma geri ödediklerini kaydeden Aksun, sanıkların tüm ek mesai beyanlarının sahte olması nedeniyle, zararı sadece kısmi olarak tazmin ettiklerine vurgu yaptı.

“HAFİFLETİCİ SEBEPLERE FAZLA DEĞER VERİLMEMELİ”

Kamu yararının korunmasının ağır bastığı meselelerde hafifletici sebeplere gereğinden fazla değer verilmemesi yönündeki prensibe dikkat çeken Fadıl Aksun, sanıkların yaptıkları davranış ile genelde zarar görenin kamu kaynakları, özelde ise KIB-TEK aboneleri olduğunu bir kez daha vurguladı. Bu zararın bir kısmının karşılandığını sanıklar lehine dikkate almış olsalar dahi sanıklara hürriyeti bağlayıcı bir ceza dışında ceza takdir etmenin mümkün olmadığın altını çizen Aksun, her iki sanığı 18’er ay hapis cezasına çarptırdıklarını açıkladı.