KıbrısManşetSürmanşet

Gürçağ: Sadakatimden taviz vermem

UBP’nin Girne bölgesi kadın milletvekili İzlem Gürçağ Altuğra… Kırgınlıklarını bir yana koymuş… Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Tatar’a desteğinin tam olduğunu söylüyor…

“ALNIMIN AKIYLA YÜRÜMEK İÇİN”… “Ben parti disiplinine uyan biriyim. Eleştirdiklerimi dönüp yapmam. Sadakatimden asla taviz vermem. Çünkü alnımın akıyla yürümek isterim. Partinin gösterdiği cumhurbaşkanı adayına sonuna kadar destek vereceğim.”

“UFAK TEFEK YAMALAMALAR”… “Her seçim arifesinde ‘Şunu yapacağım, bunu yapacağım, şu icraat hedefimdir’ deniyor. Yedi yıllık aktif siyaset hayatımda “Bu hizmet hayat buldu” diyemiyorum. Ufak tefek yamalamalardan başka bir şey görmüyorum. Proje imzasını taşıyan hangi hizmet vardır? Üzülerek söylüyorum ki göremiyorum. Niyet ve heyecan eksikliğimiz var”

 “BAŞINDAN KARANTİNA UYGULANMALIYDI”… “İlk tespit edilen vakaların ardından Bakanlar Kurulu toplanıp en katı kuralları almış, yürürlüğe geçirmiş ve halk da laikiyle kurallara uymuştur. Başarının yüzde 50’si devlete aitse diğer yarısı halka aittir. 1 Temmuz’dan itibaren karantina uygulanması olması gerekirdi.”

“BABAMLA GURUR DUYUYORUM”… “Büyük bir gururla ve iftiharla ifade etmek istiyorum ki babam Erdinç Gürçağ’ın hiçbir şaibeli konuda ismi geçmedi. O her zaman dürüstlüğü, hakkı, hukuku ve adaleti savunan biri oldu. Onun bana bıraktığı en büyük miras dürüstlük, doğru karakter, insan sevgisidir.”

GİZEM ÖZGEÇ’İN RÖPORTAJI  – GIYNIK ÖZEL

“ANNEMİ ÇOCUK YAŞTA KAYBETTİM”

SORU: İzlem Gürçağ milletvekilliği kimliği dışında kimdir? Ne yapar? Nasıl bir çocukluk yaşadı?

GÜRÇAĞ: “1972 yılında Kıbrıs’ta doğdum. Mutlu bir çocukluk geçirdim. Çok sevilen iki öğretmenin çocuğuyum. Annem biyoloji babam ise coğrafya öğretmeniydi. Biz annemi 1985 yılında akciğer kanserinden dolayı kaybettik. Ben annemi kaybettiğimde henüz 13 yaşındaydım. Birçok öğrencisine biyolojiyi sevdirdi ve birçok öğrencisi şu an hayatına hekim olarak devam ediyor. Sohbetlerde annemin hep öğrencilerine ne kadar ilham verdiğini dinlerdim. Meclisteki bir kaç vekil arkadaşımız da annemin öğrencisiydi. Anafartalar Lisesi’nde biyoloji öğretmeni ve müdür muaviniyken, 26 Eylül 1985 tarihinde maalesef hayatın kaybetti. Babam da uzun yıllar coğrafya öğretmenliği yaptı. Ardından da aktif siyasete atıldı. Kurucu Cumhurbaşkanımız merhum Rauf Raif Denktaş’ın aktif siyasete başlamasıyla birlikte babam da kendisinin halkla ilişkiler müdürü olarak görev yapmaya başladı.

“BEN BABAMIN KIZIYIM”

“UBP’den Girne Milletvekili seçildi, dönemin Başbakanı merhum Mustafa Çağatay’ın kabinesinde Ulaştırma Bakanlığı yaptı. Kuzey Kıbrıs’a ciddi yatırımlarıyla hizmet veren biri oldu. Büyük bir gururla ve iftiharla ifade etmek istiyorum ki hiçbir şaibeli konuda babamın ismi geçmedi. Öyle bir şey mümkün olamaz da zaten. O her zaman dürüstlüğü, hakkı, hukuku ve adaleti savunan biri oldu ve halen öyledir. Ben de onun izinden gidiyorum. Onun bana bıraktığı en büyük miras dürüstlük, doğru karakter ve içimdeki insan sevgisidir. Ben de babamın kızı olarak büyük bir gurur ve karakter sağlamlığıyla hak, hukuk ve adaleti savunarak ilerlemeye devam ediyorum. Erdinç Gürçağ’ın aktif siyaset hayatı sadece bununla sınırlı kalmadı. 2 dönem Girne Belediye Başkanlığı görevini yürüttü. Aynı dürüstlükte, aynı samimiyette ve yine partizanlıktan uzak bir şekilde görevini yürüttü. Tüm renklerden, rozetlerden sıyrılarak herkese insani ve adaletli şekilde yaklaştı ve hakkını savundu. Bu süreçte Girne’de kanalizasyon ve altyapı çalışmalarını gerçekleştiren, büyük projelere imza atan kişidir Erdinç Gürçağ. Ben de ailemle gurur duyuyorum.”

“HAYALLERİM UĞRUNA DEVLET MEMURLUĞUNDAN İSTİFA ETTİM”

“Hacettepe Üniversitesi’nden Biyolog olarak mezun oldum. Ülkeye döndüğüm ilk yıllarda Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde gönüllü olarak mesleğimi icra ettim. Sonrasında Kamu Hizmeti Komisyonu’nun 1998 yılında ilan ettiği sınavlara katıldım ve kazanarak devlet memuru oldum. 11 yıl Devlet Hastanesi’ndeki hizmetimin ardından kendi laboratuvarımı açmaya karar verdim ve 2008 yılında devlet memurluğundan istifa ettim. Bu kararımı büyük şaşkınlıkla karşılayan arkadaşlarım oldu hatta bir arkadaşım ‘kızım sen deli mi oldun?’ diye sordu. Ben onlara cevaben hedeflerim olduğunu ve bu hususta doğru yolda, yanlışa, yan yollara sapmadan ilerlemeye karar verdiğimi söyledim ve bu hedefe doğru yol aldım. Hedefim kendi mesleğimi icra etmekti. Halen daha kendi mesleğimi icra etmekten çok mutluyum ve hastalarımla aramda çok güzel bir ilişki var. Milletvekili olmamın yanı sıra, bana verilecek görev ne olursa olsun hele ki bu dönemde Ercan Havalimanı’nda veya Devlet Hastanesi Laboratuvarında bizlere ihtiyaç duyulursa elbette ki sonuna kadar hizmet vermeye hazırım. Bizler bu uzmanlığa sahipsek ve desteğimize ihtiyaç duyulan bir ortam varsa gözümüzü kırpmadan hizmete hazırız. Bunu gönülden tüm samimiyetimle dile getirmek istiyorum.”

“YERİ GELDİĞİNDE DİK DURUŞ SERGİLEDİM”

“2013 Milletvekilliği seçimlerine partimin davetiyle aday olarak katıldım. 5 yıllık milletvekilliği dönemimde hayırlı hizmetlere imza attım. İmza atılmayacak taleplere de hayır diyerek dik duruşumu sergiledim. 2018 seçimlerinde de yine aday oldum ve değişen seçim sistemiyle KKTC’de var olan tüm seçmenlerin karşısına çıkarak onu da başarıyla atlattım ve UBP Girne Milletvekili olarak 2. dönemde Meclis’te görevime devam ediyorum.”

“KENDİ ÇIKARLARINI DÜŞÜNEN MECLİS’İN KAPISININ ÖNÜNDEN BİLE GEÇMEMELİ”

SORU: Şu anda, Erdinç Gürçağ’ın siyasi anlayışından uzak bir siyaset anlayışı mı var ülkemizde?

GÜRÇAĞ: Babamın hiçbir zaman bana siyasete girmem ya da girmemem için bir telkini olmadı. Babamdan dolayı siyasete yakınlığım hep vardı çünkü ben anaokulu sıralarındayken evimizde aktif siyaset yaşanıyordu ve ben bunun canlı canlı yaşandığını bir ortamda büyüdüm. Elbette ki çocuk yaşta olsam da babamla birlikte broşür dağıtmaya ve ailelerle muhabbete seve seve gittim. Beni doyuran şey insan ilişkileriydi. İnsanlarla kurduğum doğru ve dürüst ilişkiler bu vesileyle kazanılan doğru dostluklardı. 2008 yılında devlet memurluğundan istifa ettikten sonra kadın kollarına kaydımı yaptık Özel sektör çalışanı olduğum için çok daha aktif ve rahat bir şekilde yakamda görünen rozetimle köylerde ve kentlerde gezilerimize başladık. Babamdan gururlu, heyecanlı ve duygusal şekilde söz ettiğim doğrudur. Aktif siyasetteki hedefimiz, halkın isteklerini hayata geçirebilmektir. Halka yönelik hizmetleri hayata geçirme gailesi olmayan bir siyasetçi Cumhuriyet Meclisi’nin kapının önünden bile geçmemelidir. Kişisel çıkarlarını koruyan ve kendi dar çerçevesindeki insanların çıkarlarına yönelik mücadele eden bir siyasetçinin burada asla olmaması gerekir. Ben, hak, hukuk ve adalet çerçevesinde toplumun çıkarları ve refah düzeylerinin yukarıya çekilmesi yönünde hareket ediyorum.

“KAYDA DEĞER BİR PROJE HAYATA GEÇMEDİ”

SORU: Gerek siyasi yaşamda gerekse parlamentoda sizi rahatsız eden şeyler oluyor mu?

GÜRÇAĞ: Aktif siyasi kimliği olan bizlerin tek bir hedefi olur, o da halka ve bütüne yönelik hizmettir. Bu nasıl olur? Düzgün yolların yapımıyla, bütün nüfusa sağlıklı hizmet verebilecek hastanelerin yapımıyla, öğrencisine sağlıklı eğitim şartları sunacak okulların yapılmasıyla ve bunun gibi görevleri sayabiliriz. Kadınlarımıza yönelik birçok hizmeti hayata geçirebiliriz. Kadın sığınma evi hala yok. Engelli ve hayatını başkalarına bel bağlayarak yaşayan insanlarımız için engelsiz yaşam evine hayat verebiliriz. Birçok bakıma muhtaç büyüklerimiz var. Onların huzur evinde huzur içinde yaşama gerekliliği vardır. Bunu yapabilen bakanlar ve makamlardır. Milletvekili sadece öneride bulunabilir, yasama çalışması yapabilir ve eksiklikleri dile getirerek dikkat çekebilir. Projelere imza atma yetkisi olan bakanlardır. Ben bunların yapılmaması için zerre kadar neden görmüyorum. En büyük eksikliğimiz niyetimiz ve heyecanımızın yeterli düzeyde olmamasıdır. Her seçim arifesinde şunu yapacağım, bunu yapacağım, şu icraat hedefimdir. 7 yıllık aktif siyaset hayatımda bu önemli hizmet hayat buldu diyemiyorum. Ufak tefek yamalamalardan başka bir şey görmüyorum. Proje imzasını taşıyan hangi hizmet var? Üzülerek söylüyorum ki böyle projeler göremiyorum ve bunun yapılmaması için bir neden göremiyorum. Dediğim gibi böyle bir niyet ve heyecan yoktur.

“UMUDUNUZU KAYBEDERSENİZ HAYAT DURUR”

SORU: KKTC vatandaşı ve bir kadın olarak Meclis Genel Kurulu’na içiniz rahat mı geliyorsunuz? Yani bu kapıdan içeriye umutlu mu giriyorsunuz?

GÜRÇAĞ: Umudunuzu kaybettiğiniz anda hayat durdu demektir. O nedenle, hiç kimse asla umudunu kaybetmemeli, hedeflerinin arkasında umutla, kararla ve inatla hareket etmelidir. Ben Meclis’e gelirken elbette ki büyük vicdan rahatlığıyla geliyorum. Komite başkanlığını yürüttüğüm süreçte yanlış bir karar almadım ve veremeyeceğim hesap yoktur.

“UBP’DE KADINLAR HEP GÖZARDI EDİLİYOR”

SORU: KKTC’de kadın olmak ve kadın Milletvekili olmak nasıl bir şey?

GÜRÇAĞ: KKTC’de kadın Milletvekili olmak elbette ki onurlu ve gururlu bir duygudur. Keşke kabinede de kadın bakan sayısı daha fazla olsa. Kadınların etkin katılımları ve görev üslenişlerini görmek istiyorum. Maalesef UBP’de durum böyle değil. Kadın milletvekillerinin kabinede yer alması hep göz ardı edilmiş bir durumdur. Bu da bir özeleştiri olsun, zaten bunu yapacak kadar yürekli olduğumu dile getiriyorum. Kadınlar veya gençlerimiz sayesinde oy alabiliyoruz diye naralar atılıyor ama sadece erkek vekillerin seçim kazanması için sokakta veya meydanda olabilecek kişiler değildirler. Kadınlar ve gençlerin güçlü desteği, geniş vizyonu vardır. Bu noktada olan kadın ve gençler, elbette ki karar mekanizmalarında yer almayı hak ediyor. Sizleri bir yere taşıyorlarsa belli bir donanımları var demektir ama siz onların sırtına basarak belli bir noktaya gelmeyi artık bırakmanız lazım çünkü kadın ve gençler hak aramada mücadelelerine sonuna kadar devam edeceklerdir. İlerleyen zamanda ayak seslerini yolda duyurarak, geleceklerdir.

“ATAMAYLA DEĞİL, SEÇİMLE GÖREVE GELDİM”

SORU: UBP’nin ilk kadın ilçe başkanı olduğunuzu biliyoruz. Bunu nasıl başardınız?

GÜRÇAĞ: Ben UBP’nin Girne ilçesindeki ilk kadın ilçe başkanı seçildim. Ben atamayla ya da görevlendirmeyle bu göreve gelmedim. 3 adaylı bir seçime katılarak, seçilen ve 2. turda rakibimin oy sayısının 2 katının üzerinde oy alarak görev başına geldim. O süreçte bir sürü hizmetlerimiz oldu. Her zaman halkın yüreğine dokunan aktiviteler gerçekleştirdik. Çocuklara karşı büyük bir hassasiyetim vardır. Üslendiğim görevi laikiyle rozet ayrımı yapmadan görev yapmanın gururunu yaşıyorum.

“GECE MEYHANEDE SİYASET YÜRÜTEMEYİZ”

SORU: Çocuğunuz var mı? Ailenizi nasıl etkiliyor yoğun yaşamınız?

GÜRÇAĞ: İki kızım var ve siyasi yaşam evimdeki zamandan çalmıyor desem yanlış olur. Yalnız kadın siyasetiyle erkek siyasetinin ayrıldığı noktalar var. Erkekler siyaseti gece meyhanelerde gerçekleştiriliyor bu ülkemizde bir gelenek oldu. Kadının gece meyhanede siyaset yürütmesi benim zihniyetimde doğru değildir. Kadın gündüz her eve girebilir ve ev içi sohbetlerinde siyaset yapabilir. Benim yöntemim bu. Erkek egemenliğinin var olduğu bir ülkedeyiz ve kadınların karar verecek mercilerde yer alması maalesef kabul edilebilir değildir. Ben umudumu yitirmedim ve kadın arkadaşlarıma da aynı şekilde telkinde bulunuyorum. Biz mücadele etmezsek, rol model olmazsak arkamızdan gelen ve siyasete ilgi duyan kadın arkadaşlarımızın umudunu kırarız. Biz liderlik edip, rol model olacağız ki onlara örnek olalım. Yalana, yanlışa veya hayal kırıklığına asla geçit vermeyeceğiz.

“ANNE BU PAZAR BENİMSİN”

SORU: Çocuklarınızın sitem ettiği oluyor mu size yeterince vakit geçiremedikleri için?

GÜRÇAĞ: Evet oluyor. Özellikle seçim arifelerinde çok daha yoğun şekilde seçime yönelik dışarıda geçirdiğimiz zamanlarda. Yine bir seçim arifesinde, bir gün küçük kızımın bana ‘anne bu pazar benimsin’ demesi beni çok etkilemişti.

“İNSAN SEVGİSİ ÇOK YÜKSEKTİ”

SORU: Karakter olarak annenizden aldığınız bir özelliğiniz var mı?

GÜRÇAĞ: Annem ve babamdan dürüstlüğümü aldım, ayrıca her ikisinde de liderlik yapısı vardı. Her ikisini de kendi karakterimde topladığımı düşünüyorum. Annem hayatını kaybettiğinde 41 yaşındaydı. Halen daha tanıyan herkes, annemi ne kadar çok sevdiğini dile getirir. ‘Erkek gibi kadındı’ ifadesini kullanan arkadaşlarım var. İnsan sevgisi annem ve babamda çok yüksekti. İnsan sevgisi olmayan insan, ne sevilir ne de sayılır. Onlardan yardımlaşmayı, sevgiyi, saygıyı, dürüstlüğü ve sağlam karakterimi aldım diyebilirim.

“KIZLARIMIN SİYASETE GİRMESİNİ İSTEMEM”

SORU: Çocuklarınız gelecekte siyasete girmelerini ister misiniz?

GÜRÇAĞ: “Hayır. Kızlarımın her ikisine de siyasete girmelerini tavsiye etmem. Eğer isterlerse Asla engel olmam, onların yanında dimdik durur, sahip çıkarım ama asla teşvik etmem. Siyasette ciddi hayal kırıklıkları var. O nedenle kendi seçecekleri mesleklerinde ilerlesinler. Halka her alanda hizmet yapmamız gerekir. Her mesleğin kendine göre bir meziyeti vardır. Meslekleri doğrultusunda hakkaniyetli olarak halka hizmet versinler diyorum.

“YANLIŞ KARARLAR ALINDI”

SORU: UBP-HP koalisyon hükümeti, bu süreci nasıl yönetti?

GÜRÇAĞ: İlk tespit edilen Alman vatandaşı sonrası anında Bakanlar Kurulu toplanıp en katı kuralları almış, yürürlüğe geçirmiş ve halk da laikiyle kurallara uymuştur. Başarının yüzde 50’si devlete aitse diğer yarısı da halka aittir. Bunu her zaman söylüyorum. Yaklaşık 1 buçuk ay vakaya rastlanmamasıyla birlikte artık yavaş yavaş açılıma gidilmesi kararı üretildi. 1 Temmuz’da kara, deniz ve hava yollarının yeniden ulaşıma açılması kararı alındı. Bu kararla birlikte ülkemize kovid-19 vakalarının görülmeye başlayacağını öngörüyorduk fakat bu riski doğru yönetemedik. Ülkeye girecek hastaları nasıl izole edeceğiz ki topluma bulaşmasın veya bulaşı en azamiye nasıl indirebiliriz şeklinde bir yönetim üretilmesi gerekirdi. Karantina uygulaması mutlaka uygulanmalıydı. Birçok ülke de bunu uyguluyor ve şimdi bizde de aynı uygulama yapılıyor. Çift PCR uygulaması doğru bir karardı. Burada alınan örneklerde netice alınana dek izole edilmeleri şarttı.

“KURALLARA UYMAYANLAR NEDENİYLE BU HALE GELDİK”

PCR örnekleri alındı, ‘otele, eve gidin ta ki tahlil neticesini çıkana kadar yerinizde kalınız, dolaşmayınız ki bulaştırmayalım’ çağrısı insani yaklaşımdı ama bu kurala herkes ayni hassasiyet ve duyarlılığı göstermedi. Bu yüzden temas nedeniyle vaka sayısı arttı. 278 kişi şu an aktif kovid-19 hastası olarak tedavi almaktadır. Bu yüzden tekrar bir karar alındı. Bu sefer de karantinaya isyan ediliyor ama size sunulan iyi niyeti değerlendiremediniz ve mecburen bu şartların geri gelmesine siz neden oldunuz.

“ELEŞTİRDİĞİMİ KENDİM YAPMAM”

SORU: Ersin Tatar için sokakta mısınız? Desteğiniz tam mı? Nasıl bir seçim olacak?

GÜRÇAĞ: Elbette ki parti disiplinine uyan biriyim ve eleştirdiklerimi dönüp ben yapmıyorum. Ben sadakatimden asla taviz vermem. Verdiğim sözlerin asla arkasına düşmem çünkü ben alnımın akıyla yürümek isterim. O nedenle sadakatimden taviz vermeyeceğim. Verdiğim sözden de dönmeyeceğim. Partinin gösterdiği cumhurbaşkanı adayına sonuna kadar destek vereceğim. Desteğim sonuna dek devam edecektir. Geçtiğimiz süreçte de Ersin beye ne kadar destek verdiğimi belirttim. İzlem Gürçağ, başkanın yanındadır, sahadadır. İddialıyız ve elbette ki tartışmasız 2. tura kalacağız.

“OY VERMEDE HERHANGİ BİR SORUN OLMAZ”

“Oy vermeye gitmenin virüs açısından endişe edecek bir durumu olduğunu sanmıyorum. Restoran ve kafelere gidildiği gibi sandığa da gidebiliriz. Sandıkta hiçbir zaman yoğunluk yaşanmamıştır. Sandığa gitmek her vatandaşın vatandaşlık görevidir. Eğer oyunuzu kullanmazsanız şikâyet edecek hakkınız da yoktur. Zaten Yüksek Seçim Kurulu ve Bilim Kurulu ile Sağlık Bakanlığı’nın aldığı hijyen kuralları çerçevesinde rahatlıkla oy kullanılabilir. Girişte herkese eldiven verilecektir. Paravana geçip maksimum 3 dakika maskeli ve siperli oyunuzu kullanıp, evinize gidersiniz. Katlımın endişeden dolayı düşük olmasına herhangi bir neden görmüyorum.”

“HEDEFLERİMİZE ODAKLANMALIYIZ”

SORU: UBP pandemi döneminde zarar görmüş veya yara almış olabilir mi?

GÜRÇAĞ: Muhalefet her zaman sesini çıkaracaktır. Onun da görevi budur. Elbette seslerini daha da yükselteceklerdir çünkü bu işin raconu budur. Karşı tarafı yıpratma girişimi olacaktır. Hâlbuki kendimize ve hedeflerimize baksak daha iyi olur çünkü halk zaten her şeyi görüyor. Zararın neresinden dönülse kardır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu