Kanber: Ülkeyi yönetirken sizi aç bırakacağız demediniz

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası(KTEZO) Başkanı Mahmut Kanber, pandemi dönemiyle birlikte 17 aydır sürdürdükleri zorlu mücadeleye rağmen hükümet tarafından işletmelere ve iş verene yönelik hiçbir şey yapılmaması eleştirdi ve Asgari Ücret tartışmalarının olduğu bugünlerde hükümetin Sosyal Sigorta Prim desteğini çekmesi halinde eyleme gideceklerini, eylem hazırlıklarının yapıldığını kaydetti.

İŞLETMELERDE GELİR KAYBI YÜZDE 70’E DAYANDI

Kanber, “ ‘Hükümet yüzünü bize dön’ diye başladığımız ve 17 aydır sürdürdüğümüz hak mücadelesi burasıdır.  Süreç ilerledikçe iflaslar çoğaldıkça insanlar işsiz kaldıkça kısacası problem büyüdükten sonra hükümetin bunları çözmesi çok zor. Bugün de bu zorluğu görüyoruz.  Sigorta Prim Desteği’nin devam etmesi bizim için çok önemliydi çünkü sahada kalan işletmelerin gelir kaybı yüzde 50-70 arasında ve borçları birikmiştir bu arada şunu görüyoruz hükümet esnaftan vergi toplayarak kendi varlığını sürdürmeye çalışıyor ancak buradaki gelir kaybının görmüyor” şeklinde konuştu.

Özel sektörün yüksek faizli borçları nedeniyle aile gelirlerinin dahi ipotek altında olduğuna dikkat çeken Kanber, “Devleti yöneten hükümetin işsiz insanları ayakta tutması için destek istedik ama onlar her seferinde bizden yüksek faizle borçlanmamızı istediler sistem olarak bunu da sağladılar.  İşi, evi, ailesinin maaşları ipotek altında.  Borçlanacak hiçbir kabiliyeti kalmamıştır” ifadelerine yer verdi.

 

3 ÖRGÜTÜN YAPACAĞI EYLEM BÜYÜK SES GETİRECEK

“Ne saray ne de meclis istiyoruz. Bu talep Kıbrıs Türk toplumunun talebi değildi TC yetkililerinin açıkladığı bir talepti.  Hastane ve okul istiyoruz derken biz kendi ülkemizin yöneticilerine söylüyoruz bu ülkede ihtiyaç olan kamu binaları ve hastanelerin geliştirilmesi ve topluma hizmet götürmesi noktasında bunlar yapılırken de bu ülkenin öz kaynakları ve iş kollarından faydalanması da önemlidir” şeklinde açıklamalarda bulunan Kanber 3 örgütün birlikte yapacağı eylemin ülkede çok büyük ses getireceğini ve eylem şeklinin önümüzdeki günlerde açıklanacağını belirtti.

 

17 AYDIR ESNAF YANLIŞ YÖNETİMLERLE ZARARA UĞRATILDI

Kanber yapılacak eylem hakkında şu bilgilileri paylaştı “Sadece insan odaklı bir eylem değil araçlı, farklı farklı yöntemlerle ülkede o hiç çıkmadıkları beton yığınları içinden çıkmamak üzere hapsedeceğiz. Kendilerine gelmeleri için bir an önce ülkenin önünü açacak ya istifa tarihi ya da erken seçim tarihi tercihlerini mutlaka yapmalarını isteyeceğiz.  Amacımız burada toplumsal muhalefet yaratmak.  Demokrasinin geri gelmesi için yeniden başlamak gerektiğini yeniden başlarken de seçimlerimize ve seçeneklerimize dikkat etmemiz gerektiğini aynı seçimleri yapıp farklı sonuçlara varmayacağımıza toplumun ve seçenlerin mutlaka değerlendirme yapması gerekmektedir.  17 aydır yaşadıklarımızı anlamak ve dinlemek istemeyenler her şey göz önünde oldu. Toplum gördü, asgari ücretle ilgili tartışması aylarca sürdü, sigorta prim desteğini aylardır konuşuyoruz ve bunların hiçbirine aylardır cevap alamıyoruz.  Bu taleplerle bu hükümetin değişmesi yeni gelecek hükümetin kim olursa olsun yöntemler konusunda bizimle iletişim kurmasını sağlayacağız.  Herhangi bir talebimiz yok. Doğru yönetilmiyoruz, 17 aydır esnafımız yanlış yönetimlerden dolayı zarar ve ziyana  uğratılmasını kabul etmiyoruz. Biz 17 aydır Ekonomi Bakanı ve Bakanlığı ile ilgili hiçbir şey konuşmadık. Ekonomi ile ilgili ekonomi bakanlığının bir açıklaması yoktur. Hangi yöntemle, hangi kaynaklar bulunacakla ilgili hiçbir konu yok. Tek konuştuğumuz Kıb-Tek…”

 

TÜM GELECEĞİMİZİ YOK ETTİNİZ

9 bin iş yerinden bir kısmının geri açıldığını ancak 5 bini aşkın işletmenin kapandığını, iflas ettiğini kaydeden Kanber, “5 bini aşkın işletme kapanmasında kim sorumlu? Biz mi yaptık, işletmelerimizi doğru mu yönetemedik? Hayır, sizler bizi pandemiden dolayı kapattınız, biz sabrettik ama buradan çıkışın bir modeli gerekiyordu. 50 bini aşkın çalışan nerede? Nu insanlar buhar mı oldu? Bu insanların istihdama dönmesi ile ilgili ne düşünülüyor? Hiçbir şey… Sigorta kayıtlarında 118 bin çalışan vardı şu anda 50 bine yakın insan kaldı. Bu insanlar nereye gitti? Bunlarla ilgili hiçbir açıklama yok şoven duygularla’ BM’yi tanımayız’ deriz, gelin halkımızı tanıyın, halkımızın derdine düşün, müteahhidimizin  derdine, esnafımızın durumuna bakın. Enerji pahalandığında kiminle konuşacağız, insanların  yaz günü elektrikleri kesiliyor, kime derdimizi  anlatacağız? TL’nin değer kaybından sonra hangi ekonomik modeli ortaya koydunuz?  Hiç kimse sorumluluk almıyor bu süreçte ülkeyi yöneteceğiz dediniz sizi aç bırakacağız deseydiniz o gün tercihimiz değişirdi.  İş yerlerimizin kapanacağını söyleseydiniz bunları kabul etmezdik. Tüm geleceğimizi yatırdığımız malımızı mülkümüzü birikimlerimizi yok ettiniz. Borç içindeyiz, borçlarımızı nasıl ödeyeceğimizle ilgili iş alanları da yok.  Geri dönülmez bir noktadayız sokağa indiğimizde sonuç almadan dönmeyeceğiz.  Kişilerle değil sistemle sorunumuz. Hükümet bu işi yürütemiyor. YDP, azınlık hükümetinin kurulduğu günden bugüne kadar bir şey yapmadığını gördük. Yeniden başlamanın heyecanı ile ekonomi demokrasi sağlığı eğitimi ile tüm koşulları ile yeniden başlayarak ülkedeki insanların bu ülkeye ve topluma ihtiyacını yeniden sağlamalıyız. Bu ülkenin gelişimine bu ülkede yaşama olan saygısı olan insanlar vardır.  Hiç kimsenin sigorta primlerini yatırmayacağız demedik, emanete alacağız bu hükümete bir tepkidir. Sigorta primlerini bu ay yatırmayacağız. Ama siz çözerseniz bir sonraki ay yatıracağız. Çalışanlarının ne emeklilikte ne de sağlıkta bir konuda engel olması gibi bir düşüncesi yok. Konuyu manipüle etmeye hiç gerek yok.  Biz istiyoruz ki sigorta prim desteği devam etsin hükümet görsün ki aslında kaynakların büyük bir kısmı özel sektörden siz özel sektörü sadece kaynak olarak görüp zora sokarsanız buradan size de bire mesaj çıkacaktır” diye konuştu.