KıbrısManşet

Kendinizi uyandırın

Para kazanmanın kötü bir yanı yok. Ancak para birinci önceliğe çıktığında, sen basamakların en üstüne çıksan bile içinde bir boşluk ve eksiklik hissedersin

Hani şu Ferrari’sini Satan Bilge hikâyeli Robin Sharma var ya, Her’bir özdeyişinden bir’kitaplık ders çıkarmaca; Tanıdığın en olumlu insan kendin ol… İçten ve samimi ol, her zaman sesin titrese bile gerçekleri söyle… Zamanında olman gereken yerde ol, geç kalma…. Lütfen demeyi ve teşekkür etmeyi ihmâl etme… Yapabileceklerinin altında söz ver ama fazlasını yap… İnsanları onları ilk gördüğünden daha iyi bir durumda bırak… Arkadaş canlısı ve şefkatli ol… Birinci sınıf bir dinleyici ol… Diğer insanlara karşı tutkulu bir şekilde ilgili ol… Yüzünde gülümse eksik olmasın” demişti bizim adam ilgili Ferrari kitabında.

Bu kitabını okumuştuk, “yine okuyalım” dedik kendi kendimize. E mâlum, on iki yılda çok sular aktı hepinizin gibi bu naçizane kulunuzun da zihninden. İnternet çocuğu olduk ya, bu arada da Youtube’dan da konferanslarını indirdik bizim adamın; Sağlıktan sonra en önemli öncelik aile. Özellikle çocuklarınızla kaliteli vakit geçirin, onları tanıyın” diye başlıyor konferanslarında ve şöyle devam ediyor; “Yaşamındaki sınırlar yalnız senin belirlediklerindir. Kendi güven çemberinden çıkamaya ve bilinmeyeni keşfetmeye cesaret ettiğinde gerçek insani potansiyelini açığa çıkarmaya başlayacaksın. Bu kendini ve yaşamındaki diğer tüm koşulları kontrol etme ustalığına giden ilk adımdır” diye başlıyor söze. Arkasından da ‘değişim ve mutlu olma sırlarını’ açıklıyor. ‘Değişim’ için şunları öngörüyor; Korku: Bilinenin bilinmeyene olan üstünlüğü. Korktuğun şey neyse, artık korkmayana kadar onun üstüne git… Başarısızlık: Başarısız olmak istemediğimiz için denemeye dahi kalkışmamaktır. Oysa en büyük başarısızlık denemeyi başaramamaktıt… Unutmak: Kitaplardan veya seminerlerden öğrenip heyecan duyduğumuz konuları günlük hayatın karmaşası içinde unutma eğilimindeyiz. Öğrendiğimiz en değerli şeyleri yazarak sürekli görebileceğimiz yerlere asmak bir çözüm olabilir… İnanç eksikliği: Çoğu kişide kişisel gelişim konularına karşı alaycı bir tutum var. Bu belki de çocukluk yaşlarında yaşanan bazı başarısızlıklardan kaynaklanıyor olabilir. Oysa başarıya giden yol başarısızlıklardan ve risk almaktan geçiyor” dedi.

Ya ‘mutlu olma’ sırları? “Yeni bir araba sizi sadece birkaç hafta mutlu eder. Yeni bir ev bir’kaç ay. Gerçek mutluluğun anahtarı hizmetkârlıkta. Diğer insanlara yardım etmeliyiz. Aldıklarımızın değil, verdiklerimizin üzerine inşa edilen bir hayat gerçek mutluluğu getirir… Hayatı kendi değer ve kurallarınla yaşa. Kendi yarışını koş… Rüyalarına karşı saygılı ol… Para kazanmanın kötü bir yanı yok. Ancak para birinci önceliğe çıktığında, sen basamakların en üstüne çıksan bile içinde bir boşluk ve eksiklik hissedersin. Kimse mezarda senin ne kadar zengin olduğunla ilgilenmez…” demiş bizim adam. Sonuç mu? İnsan beklentisi kadar mutludur. Formül mü? ‘Sıfır beklenti, sonsuz mutluluk’. E hade durmayın kendinizi uyandırın…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu