KıbrısManşetSiyasetToplum

Nazlı: Çocuk İzlem Merkezleri bu ülkenin en acil ihtiyaçlarından biridir

Bağımsızlık Yolu Parti Meclis Üyesi Cansu N. Nazlı, gündeme dair açıklamalara bulundu.

“Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bütçe ayrılmalı, istihdam yapılmalı”
Nazlı, tarikatlar, tarikatlara ait evler veya yurtların ülkemizde bir süredir bulunduğunu ancak son zamanlarda daha görünür hale geldiklerini söyledi. Nazlı, devletin sınırları içinde bulunan tüm çocuklardan anne babasından önce eğitiminden, barınmasından, beslenmesinden ve güvenliğinden devletin sorumlu olduğunu belirtti. Ülkemizdeki yurtların kayıtlı olup olmadığını, denetlenip denetlenmediğini bilmediklerini ifade eden Nazlı, bu gibi yerlerin Sosyal Hizmetler Dairesi’nin sorumluluğu altında olduğunu aktardı.

Yurtların yasal durumunu öğrenmek ve denetimini yapmak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na önemli rol düştüğünü de ekledi. Ülkemizde çocukları ihmal ve istismardan koruyacak bir devlet mekanizmasının olmadığını anlatan Nazlı, Sosyal Hizmetler Dairesi’ne daha fazla bütçe ayrılması ve personel istihdam edilmesi gerektiğini dile getirdi.

“Çocuk İzlem Merkezleri bu ülkenin en acil ihtiyaçlarından biridir”
İlkokul, ortaokul ve liselerin Eğitim Bakanlığı’na, kreşlerin ise sosyal hizmetlere bağlı olduğunu belirten Nazlı, anayasaya göre, verilecek her türlü eğitimin, devletin gözetimi ve denetimi altında yapılması gerekmekte olduğunu söyledi. Yerel yönetimlere de çok önemli görevler düştüğünü vurgulayan Nazlı, yurt denilen yerlerin birer işletme olduğunu, belediyelerin de bu işletmeleri denetlemekle yükümlü olduklarını kaydetti.

Yoksul ailelerin güvencesiz, uzun çalışma saatleri, eğitimin alt yapı yetersizliği yüzünden tam gün olamaması ve sanat, bilim ve spor dallarında vakit geçirebilecek etüt merkezlerinin noksanlığı çocukları gerici yapılara itmektedir diyen Nazlı, bu yüzden devletin derhal ücretsiz etüt merkezlerini kurması gerektiğini vurguladı.

“Zorunlu din dersleri kaldırılmalı”
Son zamanlarda medyaya yansıyan haberlerle çocukların sadece okul sonrası değil, okul saatlerinde bile gerici kurumların markajında olduğunu gördüklerini belirten Nazlı, bu durumun çok endişe verici olduğunu, acilen çocuk izlem merkezlerinin kurulması gerektiğini söyledi.

Nazlı, soyut düşünce becerisi olmayan çocuklara ne kuran kursu ne de din dersi verilmesinin kabul edilemez olduğunu ve zorunlu din derslerinin kaldırılması gerektiğini söyledi. Soyut düşünce becerisi kazanmış gençlere verilecek din derslerinin ise seçmeli bir formatta, bütün dünya dinlerini anlatan, felsefe veya sosyoloji öğretmenlerinin vereceği şekilde olması gerektiğini aktardı.

“Münhalsiz ve sınavsız istihdamlar yasadışıdır ve iptal edilmelidir”
Münhalsiz ve sınavsız istihdamların yasadışı olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini vurgulayan Nazlı, hükümet partilerinin son ellerinde kalan istihdam kozunu kullandığını, özel sektördeki güvencesiz, düşük ücret, sendikasız çalıştırılma koşullarının da insanları devlette çalışmaya yönlendirdiğini ifade etti.

Göç yasasından sonra devlette çalışmanın da cazibesini yitirdiğine değinen Nazlı, yine de kamuda çalışmanın özel sektörün belirsiz, zor çalışma koşullarında ve ekonomik kriz döneminde tercih edildiğini söyledi.

İstihdamlardan medet umacak koşulları ortadan kaldırmamız gerektiğine dikkat çeken Nazlı, Bağımsızlık Yolu’nun önerilerini anlattı. Nazlı, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve hayat pahalılığı oranında artması gerektiğini savunduklarını söyledi. Ayrıca sendikasız çalıştırılmanın yasaklanması gerekliliğini de vurgulayan Nazlı, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi temel ihtiyaçların devlet tarafından kamusal olarak sağlanması da hayatı daha da kolaylaştıracağını ifade etti.

“Bakan ve Milletvekili maaşları asgari ücretin üç katını geçmemeli”
Nazlı, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun da vadesinin dolduğunu ve asgari ücretlinin temsil edilmediği bu komisyonun lağvedilmesini savunduklarını söyledi. Bu yüzdendir ki Bağımsızlık Yolu olarak asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesini savunduklarını dile getiren Nazlı, kararların kişilerin inisiyatifine kalmaması gerektiğini anlattı.

Bakan ve milletvekili maaşlarına asgari ücret üzerinden bir sınırlama getirilmesini savunduklarını da anlatan Nazlı, maaşların asgari ücretin 2 veya 3 katını geçmeyecek şekilde sınırlandırılması gerektiğini vurguladı. Nazlı, böyle bir sınırlama getirildiği zaman milletvekili ve bakanların asgari ücretin artmasını isteyeceğini belirtti.

Devletin ücretsiz ve kamusal eğitim, sağlık, enerji ve ulaşım hizmetlerini geliştirmesi için Servet Vergisi alınması gerektiğini yıllardır dile getirdiklerini belirten Nazlı, bunların hayata geçmesi halinde insanların temek ihtiyaçlarını ücretsiz karşılayacağını ve asgari ücretin devamlı artması talebinin de güncelliğini yitireceğini söyledi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu