KıbrısManşetSiyaset

Sistemsizlik Mağusa’yı toz toprak içinde bıraktı

Mağusa’da çalışma olan her yer toz toprak içinde. Düşünün her gün bu tozla toprakla yaşamak zorunda kalıyorsunuz. Bu toprak evlerimizin işyerlerimizin içine yağıyor. İnsanlar bu tozu gün boyu ciğerine soluyor. Birçok insan sırf bu yüzden solunum güçlüğü çekiyor ve alerjik hastalıklarla boğuşuyor

Mağusa’da devam eden kanalizasyon çalışmaları herkesi bezdirdi desem yalan olmaz. Zira bu çalışmaların yarattığı kirlilik bir yana, kazılan ve taşlı tarlaya dönen, öylece bırakılan yollarda otomobiller yıpranıyor, hasar görüyor ve nihayetinde arıza yaparak büyük masraflara neden oluyor. Haliyle bu Mağusa’da yaşayan insanlar için ciddi bir memnuniyetsizliği de beraberinde getiriyor. Elbette kanalizasyon şebekesinin alt yapı çalışmaları yapılmalı.

Bu bir zorunluluk ve elzem olan bir çalışma. Hepimiz de  bunun farkındayız.

Lakin bu çalışmaların belli bir sistem içinde o kentte yaşayan insanların en az olumsuz etkileneceği  bir düzende hayat bulması gerekiyor. Örneğin bir güzergah kazılıyor ve çalışma tamamlandıktan sonra toprakla kapatılıyor. O güzergah o şekilde kalıyor. Yani anlayacağınız enkaz olmaya devam ediyor ve siz aracınızla paldır küldür her gün defalarca bu güzergahı kullanmak zorundasınız. Hoş orada bulunan konutların toz,toprak içinde kalmaları da başka bir sorun.. Dolayısıyla bu çalışmalar olması gibi bir sistem içinde yapılmalıdır.

Burada bir başka tezat da  AB tarafından finanse edilen bu projede AB standartlarının esas alınmasını beklersiniz doğal olarak. Ve fakat durum hiç de öyle değil. Nitekim yol çalışması olan güzergahlara sizi götürmeyecek ve başka yola yönlendirecek ikaz tabelaları yok. O güzergahları kullanan binlerce insan her gün mağduriyet yaşıyor.

Mağusa’da çalışma olan her yer toz toprak içinde. Düşünün her gün bu tozla toprakla yaşamak zorunda kalıyorsunuz. Bu toprak evlerimizin işyerlerimizin içine yağıyor. İnsanlar bu tozu gün boyu ciğerine soluyor. Birçok insan sırf bu yüzden solunum güçlüğü çekiyor ve alerjik hastalıklarla boğuşuyor. Oysa çalışmaların tamamlandığı ve kapatıldığı yollarda asfalt dökümü makul sürede yapılabilir. Lakin bu yapılmıyor ve açıkçası ne zaman yapılacağı da belirsiz . Buradan şunu anlıyoruz  bu ve benzeri projelerde projeyi  finanse eden  AB, yapılacak çalışmanın koşullarını da belirleyen ve denetleyen  kurum olmalıdır.

Aksi takdirde böylesi çağ dışı bir anlayışla yapılan her işin astarı yüzünden pahalı gelmeye devam edecek.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu