KıbrısManşetSiyaset

Sosyal medya gerçeği

Sosyal Medya, çok etkili bir  iletişim alanı oldu. Dolayısıyla alışılmışın devamı olarak sanılan geleneksel medyanın toplum üzerindeki etkisini de oldukça azalttı. Bundan dolayıdır ki yönlendirme ve algı yaratmak için bir şeyleri bildik basına yazdırmamak gerçekleri de  saklamaya yetmiyor. Yani demem o ki sosyal medyada gerçekler bir şekilde ortaya çıkıyor

Sosyal Medya, çok etkili bir  iletişim alanı oldu. Dolayısıyla alışılmışın devamı olarak sanılan geleneksel medyanın toplum üzerindeki etkisini de oldukça azalttı. Bundan dolayıdır ki yönlendirme ve algı yaratmak için bir şeyleri bildik basına yazdırmamak gerçekleri de  saklamaya yetmiyor. Yani demem o ki sosyal medyada gerçekler bir şekilde ortaya çıkıyor.

Şimdi diyoruz ya hani iki eşit  egemen devlet..

Eğer gerçekten bunu  oturup konuşacaksak doğru çalışan, hukuka saygılı, demokratik değerlere, insan haklarına ve evrensel değerlere bağlı bir devlet yapısına sahip olmamız gerekir.

Ki bunu uluslararası hukukta referans olarak gösterelim.. Bugün böyle bir iddiamız var.

Biz Kıbrıs’ın kuzey yarısında ayrı bir devletiz diyoruz.

Peki gerçekten öyle mi?

Sözde devlet mi?

Uygulamada devlet mi?

Gelin hep birlikte bakalım..

Kendi insanına gelir adaleti ,eğitimde fırsat eşitliği ve sağlık hizmeti sağlayabiliyor muyuz?

Ya da bu alanlarda her yurttaşın temel hakkı olan imkanları ortaya çıkarabiliyor muyuz?

Çok üzgünüm ama maalesef hayır.

Bunların hiçbirisi işlevsel değil.

Dolayısıyla devlet  sözle ifade edilmez.

İcraatta toplumsal yarar sağlar, her yurttaşının hakkını, hukukunu korur, sahip çıkar, sosyal adaleti sağlar, refah seviyesini artırır..

Şimdi herkes elini vicdanına koysun duygularını, siyasi eğilimlerini bir tarafa bıraksın  ve yukarıda saydıklarıma cevaplar bulmaya çalışsın.

40 yılda sahip olamadığımız imkanlar ve adına devlet deyip bu devletin gerektirdiği ciddiyete kavuşmasını sağlayamayan bir anlayış..

Dolayısıyla her şeyden önce devlet diye öne çıkardığımız kavramın sözde değil, işlevsel etkisini ortaya koymamız gerekiyor.

Bunun için de “DEVLET” kavramının altını doldurmamız her koşulda şart oluyor.

Bir devleti yücelten o devletin halkına sunduğu imkanlarla mümkün olur.

Eğer iddiamız buysa ki budur, o halde devletin tüm kurumlarını  güçlendirecek planlamalar yapılmalıdır. Ben bu yönde ortaya çıkacak çalışmalara halkın bütününün de destek vereceğine inanıyorum.

Yeter ki niyet olsun, yeter ki gözle görülür çabalar olsun. Fakat siz “devlet” ifadesini sadece sözde

kullanmayı sürdürürseniz, ve bunun gereğini yapmazsanız.  insanlarımızı eşit egemen iki ayrı devlet öngörüsüne ikna edemezsiniz.

Zira her birey bu ülkede yaşadığı gerçekleri bilir.

Siz ülkeyi yönetenler olarak ne söylerseniz söyleyin, ya da neyi söylemekten kaçınırsanız kaçının artık söylemle  insanları ikna etme dönemi geride kalmıştır.

Zira sosyal medyadan işin aslı astarını, doğrusunu, eğrisini  anında öğrenme imkanları vardır. .

Misal..

Ülke ekonomisi uçuyor, dünya Kıbrıs’ta bizi anlamaya başladı, insanlar icatlarımızdan memnundur vs. vs..

Bütün bunların teyidi sosyal medyada  anında yapılıyor. “Ülke ekonomisi uçtu” gerçekten mi?

Tuşa basıp birtakım verilerle bunu anlamak mümkün. “Dünya bizi anlamaya başladı” gerçekten mi?

Bir tuşa basıp dünya medyasını takip ederek  bunu anlamak da mümkün. “Halk hükümetimizin icraatlarından memnun” Yine bir tuşa basıp bunun doğru olup olmadığını anlamak mümkün..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu