KıbrısManşetSpor

Spor gazeteciliği

Kurumsallaşma demek; ‘sürer durum’ demek. E Bunla birlikte gazetelerimizin spor sayfaları/servisleri kurumsallaşabildi mi? Bir başka deyişle özellikle yurdum spor servislerindeki finansal sürdürülebilirlik ne durumda acaba? Spor gazetecileri veya adayları bu işe tam anlamıyla profesyonel bir meslek gözlüğüyle bakabiliyorlar mı? Maalesef. Umudumuz var mı?

Kim ne derse desin, izlenme/okunma oranınız kadar marka değeriniz olur ve para yaparsınız. Okunuyor olmak için okur olmak lâzım. Yazar olmanın birinci kuralı okur olmaktır. Müşteriniz köşenizde data ve de detayla aydınlanmak ister. Ve de yazarlığın birinci şartı okur olmaktır.

Mâlum “Oku” ile başladı hayat, arkasından da îmân geldi. Arkasına da; “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” dedi cennet mekân. “Cehalet tahsille gider ama eşeklik bâki kalır” dediler ya, güzelim badem gözlünün ne kabahati vardı. Yine bizler en doğrusunu biliriz ya, güya “Elifi görse mertek zanneder” ya sözde birçok okur/izler, işte bu yanılgı içerisinde attılar, tuttular ve de paylaşımlarda bulundular köşelerinde.

Yıllar önceydi. Dünya Spor Yazarları Birliği AIPS’in refere ettiği ve İzmir’de gerçekleşecek olan Uluslararası Spor ve Medya Sempozyumu’na biz de katılmak istemiştik ve bir makaleyle katıldık.

O dönemlerde çok da esasoğlan veya tetikçi yoktu. Her spor servisi en az personelle, en iyi sayfayı çakmak zorundaydı. Sonraki kuşaktan gelen arkadaşlar ise şu an bildik reyting canavarı arkadaşlar hâlihazırda rüzgâr yapmaya devam ediyorlardı. O günlerden bu günlere çok sular aktı. Bu konuda defalarca kamuoyu araştırmaları yapıldı; Kıbrıs Türk okurunun yüzde 30’u gazeteyi en arka sayfadan okumaya başlıyor.

Bunu da geçtik yazılı aracı eline alan yüzde 100 okur mutlaka en arka sayfalardaki yurdum sporuna bir göz atıyor veya dibine darı ekiyor. Toplamda 8 TV kanalına 16 adet de nur topu gibi gazete eşlik etti. Sonuçta Kıbrıs Türk spor medyası da hızla büyüdü ve de 100’e yakın üyesiyle büyük bir kurum hâline geldi.

Kurumsallaşma demek; ‘sürer durum’ demek. E Bunla birlikte gazetelerimizin spor sayfaları/servisleri kurumsallaşabildi mi? Bir başka deyişle özellikle yurdum spor servislerindeki finansal sürdürülebilirlik ne durumda acaba? Spor gazetecileri veya adayları bu işe tam anlamıyla profesyonel bir meslek gözlüğüyle bakabiliyorlar mı? Maalesef. Umudumuz var mı? Var, gençlerde.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu