GÜNEY KIBRIS ETİK DIŞI DAVRANIYOR… “Güney Kıbrıs, ‘A’ kategorisi ülkelerden adaya gelen yolcuların Kuzey Kıbrıs’a geçişine etik dışı bir şekilde izin vermiyor” diyen Çağıner, pandemi hastanesinin artık yılan hikayesine döndüğünü ve tüm toplumun bu konuda somut bir adım görmeyi beklediğini belirtti.
SEFER SAYILARI ARTIRILMAZSA OTELLER KAPANIR… Ülkede turizmin kapana kısıldığını kaydeden Dimağ Çağıner, “Sağlık konusunda gerekli adımları atmadığımız için sefer sayılarını artırmazsak oteller de beklentileri karşılanmadığı için birer birer kapanacaktır” diye konuştu. Günde 500 kişi ile turizm yapılamayacağını vurguladı.
OTELLERİN YARISI AÇILAMADI… Açık olan otellerin doluluk oranlarının yüzde 5’i geçmediğini kaydeden Çağıner, büyük yatak kapasiteli otellerin açılmayı tercih etmediğini belirtti. Ülkedeki otellerin sadece yüzde 50’sinin yeniden faaliyete geçtiğini kaydeden Çağıner, mevcut şartlar altında Kurban Bayramı’na girmemiz halinde turizm sektörünün çok büyük yara alacağını savundu.
GIYNIK MANŞET – AHMET VAMIK
1 Temmuz karantinasız yurt dışından ülkeye gelişlerin başlamasının üzerinden 1 hafta geçmesine ve ülkeye turistler gelmeye başlamasına rağmen turizm ve otelcilik sektörü halen durumun iç açıcı olmadığını savunuyor. Şu anda ülkeye yurt dışından günlük 500 kişi gelebildiğini ve bunların tamamının da turist olmadığını belirten Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, “1 Temmuz itibariyle ülkeye gelişler, 2 uçak seferi ve deniz yoluyla da günlük 150 kişi sınırı ile başladı. Hükümetin bu kararı almasındaki neden, ülkenin sağlık altyapısını ve PCR test kapasitesini zorlamadan tedbirli bir açılım yapılması içindi. PCR test kapasitemiz kısıtlı olduğu için biz de bu kısıtlı açılımı anlayışla karşıladık. Bu durumun uzun bir süre sürdürülmesi mümkün değildir” diyerek, “Günde 500 kişinin ülkeye gelmesiyle ki bunların hepsinin de turist olmadığını göz önünde bulundurursak, bu şekilde otellerin açık kalmasını sağlayamayız” şeklinde konuştu.
“OTELLER KAPATMAYI DÜŞÜNÜYOR”
“Acilen test kapasitemizi artırarak ülkemize yönelik sefer sayısını da artırmamız gerekiyor” diyen Dimağ Çağıner, “Eğer otelleri açık tutma, turizmden gelir elde etme ve sektördeki istihdamları tutma niyetindeysek bunları yapmak zorundayız. Şu anda günlük 1-2 uçak seferiyle turizmi ayakta tutmamız mümkün değildir. Şu anki gidişattan dolayı bazı oteller kapatma yoluna gidiyor. Maalesef basında da bu konuda hoş olmayan görüntüler ortaya çıktı. Turizm yüksek istihdamla çalışan, katma değeri yüksek bir sektör. Bu sefer sayılarıyla açık kalma konusunda otellerin ümidi giderek azalıyor” diyerek, bu şekilde açık kalarak daha fazla zarara uğradığını düşünen otellerin kapılarını kapatarak tam anlamıyla bir açılım olduğu zaman yeniden açılmayı planlıyor” şeklinde konuştu.
“SAĞLIĞI RİSKE ATMAYACAK ŞEKİLDE ADIM ATMALIYIZ”
Hükümetin üzerine düşen görevin ülkedeki sağlık altyapısını güçlendirip, PCR test kapasitesini artırmak olduğuna vurgu yapan Çağıner, “Öte yandan Güney Kıbrıs, ‘A’ kategorisi ülkelerden adaya gelen yolcuların Kuzey Kıbrıs’a geçişine etik dışı bir şekilde izin vermiyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu usulsüz uygulaması nedeniyle Güney’den beklediğimiz ciddi bir turizm potansiyeli de gelemiyor. Yani ülkemizde turizm adeta kapana kısılmış şekilde. Bizim bu sorunları çözebilecek kapasitemiz de enstrümanlarımız da var. Yeter ki akıllı şekilde davranıp, mantık çerçevesinde ve sağlığı riske atmayacak şekilde adımları atalım” dedi.
“ARTIK SOMUT BİR ADIM ATILMALI”
Pandemi hastanesinin artık yılan hikayesine döndüğünü ve tüm toplumun bu konuda somut bir adım görmeyi beklediğini belirten Dimağ Çağıner, “Sağlık konusunda gerekli adımları atmadığımız için sefer sayılarını artırmazsak oteller de beklentileri karşılanmadığı için birer birer kapanacaktır” diyerek, 1 Temmuz ile 6 Temmuz arasında ülkeye sadece bin turist geldiğini ifade etti. Uçak bileti fiyatlarının 2 bin TL olması ve çift PCR testi uygulamasının da ülkeye gelmek isteyen turistler için ülkenin cazibesini yitirdiğini kaydeden Çağıner, yine de tüm bu olumsuz etkenlere rağmen ülkeye gelmek isteyen bir turist potansiyeli var. Sadece Türkiye’den değil yurtdışından da ülkemize talep var” şeklinde konuştu.
“KURBAN BAYRAMINA BÖYLE GİRERSEK YANDIK”
Açık olan otellerin doluluk oranlarının yüzde 5’i geçmediğini kaydeden Çağıner, büyük yatak kapasiteli otellerin açılmayı tercih etmediğini belirtti. Ülkedeki otellerin sadece yüzde 50’sinin yeniden faaliyete geçtiğini belirterek, mevcut şartlar altında Kurban Bayramı’na girmemiz halinde turizm sektörünün çok büyük yara alacağını savundu. Kurban Bayramı’na kadar test kapasitesinin artırılarak günlük 8 sefere kadar çıkmamız gerektiğini ifade eden Dimağ Çağıner, Kurban Bayramı’nda otellerin açık kalabilmesinin tek yolunun bu olduğunu da vurguladı.
“PANDEMİ HASTANESİ 75 GÜN KİMSENİN AKLINA GELMEDİ”
“1 Temmuz sonrası, dışa açılım ve yeni vakaların ortaya çıkmasıyla birlikte yerli halkın otel rezervasyonlarını iptal ettiği doğrudur” diyen Çağıner, “Zaten yerli turist potansiyeli oteller için yeterli değildir. Biz bu kapıları açmak zorundaydık. İlelebet kapalı kalmamız mümkün değildir. Kontrollü bir açılmanın bize ileriye dönük sağlayacağı avantajları da görmezden gelemeyiz. Yeniden açılım sonrası, sağlık altyapısının güçlendirilmesi yönünde hükümet üzerindeki toplum baskısı ciddi şekilde artmıştır. 0 vaka çıktığı günden itibaren 75 gün boyunca pandemi hastanesi kimsenin aklına gelmedi ama 1 Temmuz’dan sonra yeni vakalar ortaya çıkınca pandemi hastanesi ve sağlık altyapımızdaki eksiklikler yeniden gündeme geldi. 1 Temmuz itibariyle başlayan süreci bir açılım süreci olarak değil de açılıma giden yola giden bir yol olarak görmemiz gerekiyor. Bu tecrübeyi yaşamamız gerekiyordu. Devletimizin, ilelebet kapalı kalmayı karşılayabilecek bir ekonomik gücü yok. Devletin memur maaşlarını ödeyebilme kapasitesine bakarak tüm sorunların çözüldüğünü düşünmeyelim çünkü özel sektörün çok ciddi sıkıntıları vardır” diyerek, şu anda bu süreçte tüm sıkıntıların görülüp çözüme ulaştırılması gerektiğinin de altını çizdi.
