Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürü Ayşen Albayrak, taş ocakları ile konusunda GIYNIK Ekonomi’ye bilgi verdi:
Taş ocakları Değirmenlik ve Akçiçek’te yer alıyor. 2015 yılından bu yana taş ocaklarına ilişkin herhangi bir izin
ve ruhsat verilmedi
Doğa tahribatı yaratmasıyla gündeme gelen taş ocaklarından milyonlarca ton malzeme üretiliyor
DEVRİM DEMİR
BİRÇOK TAŞ OCAĞI ÇALIŞMIYOR… İnsan sağlığını ve doğaya ciddi tahribat verdiği gerekçesi ile birçok
kez gündeme gelen taş ocakları sayısı giderek azalıyor. Geçmiş yıllarda sayısı 36 olan taş ocakları 19’a düşerken,
inşaat sektörünün devamlılığı için sayının elzem olduğunu kaydeden jeoloji ve Maden Dairesi Müdürü Ayşen
Albayrak GIYNIK Ekonomi’ye ocakların işleyişi ile ilgili bilgi verdi. 2015 yılından bu yana herhangi bir izin ve
ruhsat verilmediğini kaydeden Albayrak, birçok taş ocağının da artık faaliyette olmadığını söyledi. Taş ocakları
sayısında artış değil, azalma olduğuna da dikkati çeken Albayrak, “Getirisi olan bir olayın çevresel boyutunu da
düşünerek gerekli denetimleri yapmaktayız” dedi. Yeni kriterler getirerek sarsıntı esnasında eskiden ortaya çıkan
rahatsızlıkları ortadan kaldırmak için değişik patlatma şekline gidildiğini kaydeden Albayrak, biri Akçiçek diğeri
Değirmenlik olmak üzere sarsıntı ölçerlerle takipte olduklarını ifade etti.
“BU MALZEMELERE İHTİYAÇ VAR”… Taş ocağı üretim arzının yıllık 4,5 milyon ton malzeme noktasında
olduğunu belirten Ayşen Albayrak, ekonomiye ham madde sağlandığını belirterek, çıkan ürünlerin iç piyasada
kullanıldığını söyledi. İthalat ve ihracatın yapılmadığını kaydeden Albayrak, inşaat fiyatlarının ortada olduğunu
belirterek, “Bu malzemelere ihtiyaç var” dedi. Kırma kum çakılın yurt dışından ithal edilmiş olması durumunda
inşaat sektöründe fiyatların katlanacağını kaydeden Albayrak, yıllara göre değişmekle birlikte, yıl bazında taş
ocakçılığı faaliyeti sonucu oluşan üretim arzının 3.5 -4 buçuk milyon ton malzeme olduğunu belirtti. Dağları yok
edecek bir taş ocağı olmadığını söyleyen Albayrak, “Bir ülkenin doğal kaynağı varsa ve yetiyorsa kullanalım.
Dağlar yok edilecek algısı yaratılmasın.”
