21 yerel ve şube bankasına ek olarak Türkiye’den bir banka 22’nci banka olmak için başvurunca yerel banka sahipleri adada pek görmeye alışmadığımız bir birlik ve beraberlik göstererek tepki koydular.
Tepkilerinin sebeplerini de açıkça belirtiyorlar. Yeni bir bankaya Kuzey Kıbrıs için lisans verilmesi girişimleri, rekabet koşullarının ortadan kaldırılması şeklinde algılanıyor.
Türkiye bankasının tehdide başvurduğu iddia ediliyor: “Kıbrıs’ta lisans alamazsak çirkinleşiriz”
Türkiye bankası tarafından bankalara yapılan bu tehdidin de Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği tarafından yazılı olarak Merkez Bankası’na da bildirildiği belirtiliyor.
Bankacı dostlarım bankacılık sektörünün Türkiye’ye bağlanması endişesini taşıdıklarını belirtiyorlar.
Bu endişelerini duyunca doğal olarak yerel bankaların, kredi kartı, para transferi ve daha bir çok hizmetlerini Türkiye’deki muhabir bankalar üzerinden verdikleri, Merkez Bankası Müdürü’nün Türkiye’den atandığı aklımdan geçiyor.
Daha ne kadar Türkiye’ye bağlanılabilir diye düşünmeden kendimi alamıyorum.
Söz konusu banka KKTC’de Ercan Havaalanı dahil bir çok büyük otel inşaatını ve hatırı sayılır projenin kredisini hale hazırda vermiş durumda. Bununla da kalmıyor, bir çok yerel bankaya POS hizmeti veren muhabir banka durumunda.
Bankanın KKTC’deki projelere sağladığı kredi toplamının 500 Milyon USD civarında olduğu söyleniyor.
Bankanın adada fiziki varlığının olmayışı, verdiği proje kredilerinin tahsilatında yasal sıkıntılara neden olduğu, yakın bir zamana kadar da bir yerel bankayı satın almak için pazarlık süreci yaşandığı fakat satış fiyatında uzlaşılamadığı bana gelen bilgiler arasında.
Belirtmeden geçemeyeceğim, satışta uzlaşamayan yerel banka da bu bankanın Y.Ş (yabancı şirket) olarak adaya gelmesine karşı. Peki, satış gerçekleşmiş olsaydı?
Yasalarda banka sayısı ile ilgili bir kısıtlama yok. Bu banka haricinde başka Türkiye bankalarının peşi sıra gelmeyeceğinin de bir garantisi yok.
Bu noktada yasal koşulları yerine getirecek bir banka başvurusuna nasıl hayır denilecek merak konusu.
#fazlasözegerekyok testi kırılmadan tedbir almazsanız, bir avuç ülkede 21 banka, 21 gazete, 21 üniversite nasıl olur diye yakınır durursunuz.”
Kaynak: Kıbrıs Postası ve Polat Alper’in köşe yazısına göre.