GenelKıbrısManşetSiyaset

TKP Genel Başkanı Çakıcı: ERENKÖY SENDROMU Kıbrıslı Türklerin yaşadığı bir psikolojik travma öyküsü

Toplumcu Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, 8 Ağustos Erenköy Direnişi ’ne ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. 

TKP Genel Başkanı Çakıcı, Erenköy Direnişi ’ne psikolojik yönden yaklaşarak “Erenköy Sendromu” olarak değerlendirirken, 1999-2000 yıllarında Erenköy’e Askeri Hekim görevi ile gittiğinde yaşadıklarını anlattı. 

503 Kıbrıslı Türk üniversite öğrencilerinin destansı bir mücadeleyi yalnızca Türkiye’de bir haftalık askeri eğitim ile verdiklerine değinen Çakıcı, dünyada eşi olmayan destansı bir mücadele olarak nitelendirdiği mücadelenin ardından, üniversiteye geri dönen gençlerin Post Travmatik Stres Bozukluğu geçirerek ciddi psikolojik sorun yaşadıklarını aktardı. 

Çakıcı, Amerikan askerlerinin Vietnam’da yaşadığı psikolojik travma oranının Erenköy’de de %40 oranında aynı olduğunu belirtirken, bir daha Erenköy Sendromu yaşanmamasını ve Kıbrıs’ın herkes için barış adası haline dönüşmesini temenni etti. 

Toplumcu Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’nın açıklamasının tamamı şu şekilde: 

“ERENKÖY SENDROMU Kıbrıslı Türklerin yaşadığı bir psikolojik travma öyküsü… 

Erenköy ile ilgili bir şeyler yazma isteği askerlik dönemime rastlar… bu psikolojik travma öyküsünü yazma isteğine karar vermiştim… 1998 yılında 22 ay yaptığım askerlik dönemimde de yalnız 5 hekim o dönemde mücahitler arasında bulunduğu için hepimize dönüşümlü olarak Erenköy’e gitme görevi verilmişti… benim o dönemde GKK’da intiharları önleme görevim vardı… bana sen kalabilirsin dedikleri halde arkadaşlarıma haksızlık olur diye bunu doğru bulmayarak Erenköy’e 1999-2000 dönemi 9 farklı dönemde her defası 7 gün olarak oraya askeri hekim görevi ile gitmiştim.. Gittiğim ilk dönemde de şiddet olaylarını araştıran bir de soruşturma yapılmıştı. Ben hem soruşturmayı başlatan ve hem de soruşturma heyetinde de bulunarak şiddet olaylarını önleyen bir adli rapor da hazırlamıştım… o dönemde bizzat Erenköy’ün her yerini gezerek o dönemi derinlikleriyle hissetmiştim. Erenköy Sendromunu da Anjelika isimli bir öğrencimle birlikte kitaplaşmasını da sağlama mutluluğuna ulaştık… 

8 Ağustos 1964 Erenköy’de Kıbrıs Türk insanının verdiği en önemli direniş mücadelelerinden bir tanesi… özellikle yalnızca bir haftalık Türkiye’deki askeri eğitimle ülkelerini kurtarmak için Kıbrıs’a gelen 503 Kıbrıslı Türk üniversite öğrencileri o bölgedeki köylülerle birleşerek destansı bir mücadele veriyorlar… 2 yıl boyunca Erenköy’deki tepelerin içine kazdıkları savunma mevzileri ve tünellerde yaşıyorlar. Etrafları sarılmış ve bazıları da çatışmalarda şehit edilmiş halde memleketlerini savunuyorlar… dünyada eşi olmayan destansı bir direniş ve hayatlarını feda eden bir nesil gençlik. Sonraları tekrar üniversiteye dönerek eğitimlerini bir şekilde bitiriyorlar. Bir kısmı çok ağır bir şekilde Post Travmatik Stres Bozukluğu geçirerek ciddi psikolojik sorunlar yaşıyor bir kısmı ise halen ülkelerini kurtarmaya çalışan mücadelelerini sürdürüyor. Amerikan Askerlerinin Vietnam’da yaşadığı gibi bizde de Erenköy’deki psikolojik travma oranı %40 gibi çok yüksek bir orana ulaşıyor… Kıbrıs Türk insanı çok bedel ödedi ve ödemeye devam ediyor… Umarım bir daha Erenköy Sendromu gibi gençlerimiz ve çocuklarımız başta olmak üzere insanımız için oluşabilecek savaş şartları yaşanmaz… ve Kıbrıs herkes için bir barış adası haline dönüşerek bu acılar tekrarlanmaz…” 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu