Genel

Tulga: Temel tüketim maddelerini bile alamıyoruz

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, ekonomide yaşanan sıkıntılara değinerek, dönmeye çalışan ekonomik çarkların kırıldığını belirtti.

BİRİLERİ CEBİMİZDEKİ PARAYA EL KOYDU

Alım gücünün düştüğüne dikkat çeken Tulga,  “Ocak’tan bu yana TL değer kaybı yaklaşık yüzde 30 değer kaybetti yani birileri sizin cebinizdeki yüzde 30’a el koydu. Temel gıdayı bile karşılamamız çok zor. Çarşı Pazar bitiyor.  Her şeyi ithal ettiğimiz için satın alma gücümüzde yüzde 30 gidiyor” diyerek yeni zamlarında kapıda olduğunu belirtti.

ZAMLAR DAHA HALKA YANSITILMADI

Tulga, “Yeni zamlar kapıda. İstatistik Kurumumuz bunu hesaplayamıyor ama ham maddedeki üretimdeki maliyet artışı yüzde 50’lerde HP’yi ölçen istatistik kurumu bize hala hayat pahalılığın yüzde 20’lerde olduğunu söylüyor. Peşpeşe zamlar gelmeye devam ediyor ve edecek hala daha tüketim maddelerine üretim zamları tüketiciye yansıtılmadı bunların hepsi maalesef gelecek satın alma gücü hızla düşmeye devam edecek. Bu da yoksullaşma ve açlık demektir” dedi.

 

BÖYLE GİDERSE BÜTÇE AÇIĞI DAHA DA BÜYÜYECEK

“İstihdam oranı düştü. Çalışan iş gücünde muazzam bir azalma var.   Her ailede ikiye yakın çalışan vardı şu anda bire düştü. Çoğunlukta asgari ücret aldığına göre bir kişi ile aile geçindirmek düşünebilir mi? Düşünülmez. Önce istihdam sayısını ve gelirleri arttırmamız gerekiyordu” şeklinde konuşan Tulga, “TL değer kaybı herkesi aynı şeklide etkilemiyor ama çoğunluk asgari ücret alıyor maalesef böyle bir gerçeklik var bir kişi ile aile geçindirmek düşünebilir mi? Doğru dürüst bir politika yapmak gerekiyordu. Yapıldı mı? Hayır, bugüne kadar kalifiye olup olmadığına bakılmaksızın devlete alımlar üzerinden istihdamlar yapıldı.  Dolaylı vergilerde yüzde 40 zam öngörüldü. Nasıl olacak? Bir taraftan gelir düşüyor ama bir taraftan da diyor ki ben harcamaları karşılayabilmek için bütçe ihtiyacım var. Korkunç bir şey bu. Nitekim de açıkların çok büyüyeceği itiraf edildi. Böyle giderse bütçe açığı daha da yükselecek. Tam bir kuşatmanın içerisindeyiz. Bunu değiştirmek kesinlikle elimizde bu duruma nasıl geldiğimizi düşünürsek çarenin de elimizde olduğunu ortaya çıkarırız biz tüketerek bu noktaya geldik. Nasıl olsa birileri verecek, nasıl olsa bir çözüm olacak yaklaşımı bizi bu noktaya getirdi” ifadelerine yer verdi.

DÜŞÜK ÜCRETLİNİN SIRTINA BASARAK HALA DAHA PARASI OLANI YAŞATILIYOR

Tulga, üretime dayalı bir ekonomik model oluşturulmadığı için dövizden etkilendiğini belirterek düşük ücretli insanları yaşamasına da imkan verilmediğini şu sözlerle ifade etti, “Üretmeden bir ekonomi mümkün mü? Üretimin olmadığı yerde devlet mi olur gerçekten?  13’ncü maaşları ödeme, düşük ücretli insanları yaşat, kaynak aktar bütçeyi ona göre kurgula. Benim sırtıma basarak, beni daha çok yoksullaştırarak hala daha parası olana kaynak mı aktarıyorsun? Yüksek gelir gruplarından kesintiler yapılması lazım. Vergi vermesi gereken yerler vardır. Kiraları neden düzenleyemiyoruz? Serbest piyasa diye tutturulmuş olmuyor insanların yaşamı devam ettirilemiyor. İnsanlar harcayamıyor, sağlığa erişemiyor, kiralarını ödeyemiyor ekonomi çöktü.”

İÇ BORÇLANMA KKTC BÜTÇESİNİ AŞTI

“Devletin olmadığı yerde olmaz hesap kitap lazım planlama lazım bu olursa farklı bir para birimine geçişte mümkün olabilir.  Euro da değil mesele geliri giderini bilmen açısından farklı bir para birimi de olabilir ama böyle bir ciddiyet mi var? Gelir gider hesabını yapabilecek bir devlete ihtiyaç var” şeklinde konuşan Tulga,  “Konfeksiyon, pamuk buğday gibi stratejik bir ürün ithalat. Sonra bağırıyoruz tabi zam oldu, satın alıyorsun gelir gideri, üretimi bilmedin” dedi ve  “Giderleri karşılama şansı çok daha az. Öngörülmemiş ve hazıra alışılmış birileri bizi bir şekilde finanse eder yaklaşımı ile bu noktaya geldik.  Bütçede açıklar çıktı ortaya. İç borçlanmadan kaçamazsın, KKTC bütçesini, Gayri safi milli hasılayı da aştı. Sadece tükettin ve birilerinin seni süspansiyon etmesini bekledin. Sadece tükettik hiçbir düzenlemede yaptık kötüsü şu anda yönetme kabiliyeti de büyük ölçüde ortadan kalktı” ifadelerine yer verdi.

ARTIK BU ÜLKEDE AÇLIK VAR

Ekonomide yaşanan zorlukları ‘bir başka pandemiye yakalandık’ diyerek değerlendiren Tulga, “Başka bir pandemiye yakalandık şimdi. Yaz aylarında açılmaya başladı öğrenci gelmeye başladı nispeten turizmde ve kapılarda hareket olmaya başladı. Ekonomik çarklar dönmeye başladı.  Tam dönerken çark kırıldı biz ona ikinci pandemi diyoruz işte. Dövize endeksi bir hayat var, pandemiden gelen borç ve yükümlülükler var. Böyle gider ve müdahale edilmezse patlamalar kapılara dayandı. Bu yaşananları gördükçe ürpermemek elde değil. Yaşam kaygısı artık başladı. Bu ülkede artık açlık var.  Herkesin birbirinin boğazına sarılma dönemdir. Ben kaybediyorsam herkes kaybetsin mantığı olmalı kiralar sabitlenmeli faizlere müdahale edilmeli devlet giderlerinden kısarak düzenlemeleri yapmalı. Birileri sadece bankalara para istiflenmesin 13’ncü maaş ödenmesin ve paylaşılsın bu kaynakların nelere harcandığını da bilelim” diye konuştu.

 

 

 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu